Temmuz & Ağustos Aylarında Okuduğum ve Çok Sevdiğim Kitap Önerileri

0
shares
Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+
Bu Nedir?

Yaz mevsiminin en sıcak aylarından selamlar! Temmuz ve Ağustos’ta okuduğum & dinlediğim her telden kitap önerileri listemi paylaşmak için sizlere yazıyorum. Bu iki ay benim için okuma & yazma anlamında verimli geçti. Temmuz’da okumaya, Ağustos’ta da blogum için yazı yazmaya daha fazla ağırlık verdim. Ağustos ayında 12 yeni yazma gibi bir hedefim vardı an itibari ile 9/12’deyim ama hafta sonundan umutluyum. Kitaplara ve bloga böyle odaklanabildiğim için çok mutluyum.

Blogu bir süredir takip edenler bilecektir bu sürede kendime bir de dijital detoks izni verip sosyal medyadan kısa bir ara aldım. (ilk ay kapanış raporumu merak edenleri: Sosyal Medya Detoksu İlk Ay Kapanış Raporu yazıma beklerim) Bu dijital detoks işleri konusunda bana çok ilham veren kişiler & videolara ait Sosyal Medya Detoksu: Sosyal Medyayı Bırakanlar & Deneyimleri yazımı da şuraya bırakıp kitaplar konusunda ilerliyorum.

Temmuz – Ağustos’ta okuduğum & dinlediğim üç adet kitap var ki beni özellikle çok etkiledi. Onları herkese anlatmak, önermek ve okumalarını sağlamayı çok istiyorum. Toplamda 9 adet kitap okudum; 5’ini herkese önerebilirim, diğer 4’ü ise doğum-bebek gelişimi-ebeveynlik konularında. O zaman hazırsak Temmuz – Ağustos kitap önerileri listeme başlıyoruuum!

ps: Beni ve kitap önerilerimi günlük/haftalık takip etmek için instagram şubeme beklerim! (instagram: zeyneppcans)

pps: en favori üç kitabımın isimlerinin yanını yıldızladım. çünkü neden olmasın? <3

Sahil Kasabasında Yeni Bir Hayat

her kitapta altını/üstünü çizecek şeyler bulurum <3

Temmuz ayının ilk kitabı ayın ruhuna yakışır şekilde Datça’ya yerleşip yaz kış orada yaşayan 60 kişi ile röportajları içeren Sahil Kasabasında Yeni Bir Hayat Oldu. Açıkçası kitabı online alırken içinden kişileri seçer kafama göre atlaya atlaya okurum diyordum. Gerçekte kitabı elimden bırakamayıp iş dışı zamanlarımda baştan sona her söyleşiyi keyifle okuyup 2-3 günde bitirdim. Ki ufak bir kitap değil 300 sayfa.

Datça’ya hiç gitmemiş olsam da kitabı okuduğum sürece sanki bu minnoş kasabada gibi hissettim. Çok farklı geçmişlerden, çok farklı nedenlerle Datça’ya tamamen yerleşenlerin hikayeleri ve gerekçelerini okumak beni çok mutlu etti. Ayrıca genç yaşta da bu işin yapılabileceği konusunda bir sürü ışık yaktı. İşlerini uzaktan da, lokasyondan bağımsız evden çalışarak gayet halledebilenler varsa biz neden onlardan biri olmayalım?

Kitaptaki söyleşilerden sevdiğim & paylaşmak istediğim bazı cümleler:

“Datça insanı ister istemez sadeleştiriyor. Burada tüketiminiz azalıyor, alışverişiniz azalıyor, eşyanız azalıyor. İhtiyaçlarınız değişiyor. Sadeleşme kafanızın çine kadar işliyor, yaşam alanınıza yansıyor, dükkan dekorunuza yansıyor, düşünme şeklinize bile yansıyor.”

“Saatsiz yaşıyoruz; uykumuz gelince uyuyoruz, uykumuz bitince uyanıyoruz. Bu müthiş bir rahatlık. Zamanla ilgili tek ölçümüz güneş. Bakıyorum güneşin batmasına ne kadar var, şu kadar var; tamam o zaman şu işleri yetiştireyim diyorum. Onun dışında bir kriter yok.”

“Kışı soruyorlar. Sıkılmıyor musun? Sıkılmak o kadar korkulacak bir şey değil ki! Ben sıkıldığım zaman bir şeyler üretiyorum, bir şeyler çıkıyor sonunda ortaya.”

“Buraya gelirken aradığımız şey insansa hayal kırıklığına uğrayabiliriz ama zaten kim insan için Datça’ya geliyor ki? Buranın yıldızı insan değil, sosyallik değil, doğa, oksijen, deniz.”

ps:kitap sayesinde tanıdığım Datça bademine online olarak fena dadandım.. kutu kutu alıp yiyorum… ezmesi de çok güzel. <3

Shinrin-Yoku Orman Banyosu *

Temmuz ayının ikinci kitabı meşhur çok satan İkigai’nin yazarlarından Shinrin-Yoku Orman Banyosu oldu. Okuması çok kolay, aşırı hafif ama derin, akıcı bir kitap. Adından anlaşılacağı gibi doğanın ve özellikle yeşilin iyileştirici gücü üzerine. Kitapta ağaçlar ve ormanların iyileştirici gücü üzerine bilimsel çalışmalar, kanıtlar var. Ek olarak aşırı önemli & ünlü ağaçlar (evet böyle bir kavram var), bol bol Japon kültürü ve şintoizm inanışı açıklamarı da mevcut.

Zaten hepimiz bize doğanın bize iyi geldiğini kalpten biliyoruz. Ama bu bilgileri çok sevdiğim Japon kültürü ile sarılı güzel bir anlatımdan okumak. Yer yer grafikler ve çizimler görmek bana çok iyi geldi. Bu kitap resmen ruhuma iyilik ve ışık saçtı. O nedenle bu son iki ayda okuduğum en favori üç kitabımdan biri oldu.

Kitaptan sevdiğim & paylaşmak istediğim bazı cümleler:

Yollar bir yerden başka bir yere hızlıca varmak için yapılmışlardır; insanın kendisini yürümenin akışına bırakması için değil. Onun için yeryüzünde özgürce büyüyen, altında asfalt olmayan doğa ve toprak var.

Şintoizm doğayı varoluşumuzun merkezine koyar ve ormanlar inananların çare aramaya gittikleri tapınaklar olarak görünür.

Yalnızca tamamlanmamış olan güzeldir. Doğada hiçbir şey tamamlanmış değildir; her şey sürekli bir oluşum içerisindedir, tıpkı insan ruhu gibi. Oluşum sürecini tamamladığını düşünen biri şüphesiz en cahil olandır.

Kaligrafi ustaları tam da bu nedenle enso çemberini çizerken bir boşluk bırakırlar. Tamamlanmayan şeyler daha güzeldir, tıpkı hayat gibi.

The Four: The Hidden DNA of Amazon, Apple, Facebook, and Google*

Evet evet biliyorum. Kitap İngilizce, dilimize çevrilmedi. Hatta bende full versiyonunu bulamadım ve storytel’den 1.5 saatlik özetini dinledim. Süper öneri yapılacak, bulunması kolay bir kitap değil. Tüm bunlara karşın anlattıkları beni o kadar etkiledi ki..! İsmini, anlattıklarını elimde megafonla çatılara çıkıp geniş kitlelere haykırmak istiyorum! Zaten kitabı okuyamayacak & dinleyemeyecekler için de güzel bir çözüm önerim olacak.

Ona gelmeden kitabın konusundan bahsetmek isterim. İçinde yaşadığımız modern zamanlarda dünyanın en büyük 4 şirketini (mahşerin 4 atlısı benzetmesi ile) ele alıyor. Neden ve nasıl bu kadar büyük olduklarını, hangi duygu ve düşüncelerimizi manipüle ettiklerini çok net açıklıyor. Spoiler olmaması için daha fazla detaya girmiyorum. Ama her bir şirketin stratejisi, başarısı ve geleceği üzerine de güzel teorileri var.

Kitabın yazarı Scott Galloway’in bizzat kendisinden kitap özeti niteliğindeki aşırı iyi TED konuşmasını aşağıdan izleyebilirsiniz. Kitabı okumuş kadar olmak garanti. Otomatik çeviride Türkçe altyazı var gayet başarılı. Lütfen izleyelim.. bahane yok! 😀

Eğer bu yazıya öylesine göz gezdiriyor ve şu ana kadar bahsettiğim kitaplara ilgi duymuyorsanız bile şimdi bir durun lütfen. Yukarıdaki konuşmayı vakit ayırıp dinleyin. Hayata ve dünyada olup bitenlere başka gözle ve daha derin bakacağınız garanti.

Be Here Now – Ram Dass *

Bir önceki aylık kitap önerisi yazımda (Haziran Ayında Okuduğum & Sevdiğim Kitap Önerileri) Ram Dass sevgimden ve bu kitabı amazon USA’den sipariş verip dört gözle beklediğimden bahsetmiştim.

Ram Dass kimdir? Ne yapar bir cümlede anlatacak olursam: üç farklı bölümde hayat yaşamış bir mindfulness öğreticisi & uygulayıcısu derim. Yaşamının ilk bölümünde Harvard’da psikoloji profesörü ve maddi olarak çok başarılı bir karakter. İkinci bölümde LSD ve peyote (magic mushroom) ile 300’den fazla deneyim olan ve bilinçlilik üzerine kafayı takmış bir hippi. Üçüncü kısmında Hindistan’da ruhsal bir yolculuğua çıkıp yoga – mindfulness yoluna giren bir öğrenci ve öğretmen diyebilirim.

Ram Dass’ın en bilinen, en ikonik kitabı Be Here Now’da tam da hayatı gibi birbirinden çok farklı üç bölümde ilerliyor. İlk kısım tıpkı bol başarılı kariyeri ve bol sıfırlı banka hesabı gibi düzgün, düz yazı şeklinde analitik bir dille yazılmış. İkinci kısımda (aşağıdaki fotolar ikinci kısımdan) LSD ve diğer kimyasalların etkisi ile gelen anlık farkındalıklar, notlar, çizimler var. Üçüncü kısımda ise Hindistan’da gurusu ve yoga ile tanışması sonrası hayatına giren öğretiler ve aydınlanmalar çok daha sakin, yoğun bir dille yazılmış. Her bölümdeki sayfaların renk tonu ve kullanılan mürekkep bile başka renkli.

Spiritüeliteye meraklıları ve hippie’lerin kutsal kitabı denilen Be Here Now’a bayıldım. Yoga ve spiritüel konuları seven kişileri çok mutlu edecek bir kitap. Ama öyle okudum süperdi bitti bir kitap değil. Gerçekten okumak, çizimleri incelemek ve üzerine düşünmek gerekiyor. Defalarca okunası, insanın canı sıkılınca rastgele bir sayfası açılıp karıştırılası bir kitap.

Bu arada ben ikinci kısmı okurken kitabı elimde göre Atıl’ın tepkisi çok hoşuma gitti. “Harry Potter’ın Hogwarts’ta ders kitaplarından biri mi?” diye sorup beni baya güldürdü. Sonra düşündüm.. neden olmasın?

İçeriden Kıyıya Konuşmalar

Ünlü gazeteci ve yazar Ece Temelkuran’ın ismini hep duymuştum. İnsanın aklında kalan soyadı ile benim de aklıma yer etmişti. Ama kimdir, nedir, kaç yaşındadır, dünya görüşü nasıldır en ufak fikrim yoktu. Pandemi öncesi kitapçıda gezerken bol renkli kapağını ve Ece Temelkuran’ın seçili köşe yazıları olmasını beğenip bu kitabı almıştım. Doğru gün geldiğinde Ece Temelkuran’la tanışmak üzere kitaplığımda bekledi.. (demek isterdim de kitaplığım taştığı için giysi dolabımda kitaplara ayırdığım çekmecelerde bekledi).

Neyse efendim doğru zaman Ağustos ayında geldi ve ben de sonunda Ece Temelkuran ile tanıştım. Yazma tarzına bayıldım, düşündüğümden çok daha genç olduğu farkettim. Sonra hızımı alamayıp Nilay Örnek’in Nasıl Olunur podcast bölümünü de dinledim. İyiden iyiye kendisini tanımaya başladım. Düz yazıları şiir gibi, şarkı gibi yazmasına hayranım. Eski köşe yazıları ile konuşan minik intro’lar yazması da çok güzel. Ece Temelkuran 101 niteliğindeki bu kitabı kendisi ile tanışmak isteyen herkese öneririm!

Kitaptan sevdiğim & paylaşmak istediğim bazı cümleler:

Rezil olma, kaçma, zavallılaşma, beceriksiz olma hakkı gibi İnsan Hakları Beyannamesi’ne niyeyse konulmamış bütün haklarını kullanma zamanın şimdi. Kullan hepsini. Korkma!

Bu yıl için fiyakalı bir “hata” düşünmek lazım. Etraftakilerin yüzleri sizin için endişelenirken gülüp geçip, bir kere olsun direksiyonu kırıp otobandan çıkmak lazım..

Nasıl da normal bir kişiymiş numarası yapıyorsun. Sen aslında işlerden değil de bu “normal” insan kılığında dolaşma mecburiyetinden dolayı yoruluyorsun!

… & Okuduğum Diğer Kitaplar

Bir de bebek – çocuk gelişimi üzerine okuduğum kitaplar var onlardan (konuyla alakası olmayanları baymadan) kısa kısa bahsedeyim. İlgilenmeyenleri hoop bir alt başlığa alayım. Bu arada üçüncü trimester’ımın sonuna doğru okuduğum tüm bu tarz kitapları destansı bir yazıda listelemek gibi bir planım var. Kimler ilgilenir?

  • Dünyanın En Mutlu Çocukları: Kuzey Avrupa ve Hollanda kültüründe bebek – çocuk yetiştirme üzerine harika bir kitap. Annelikle ekolüm budur diyor ve fazla detaya girmeden ilerliyorum.
  • Doğmamış Çocuğun Gizli Yaşamı: Hamileler ve hamile yakınları olanlara önereceğim bol bilimsel çalışma ile anne rahmindeki bebeğe yaklaşım konusunu anlatan bir kitap. Daha doğmadan bebek neler öğrenir, hisseder, nasıl bir rutin oluşturmak gerek konularında süper faydalı.
  • Hypnobirthing: Doğal doğum konusunda okuyup öğrenmek isteyenler ve doğuma hazırlananlara öneririm. Özellikle acı çekme gibi korkularınız varsa (benim vardı & hala var) baya hafifletiyor. Duygusal desteğe ek olarak nefes teknikleri, doğuma hazırlık egzersizleri gibi teknik bilgiler de içeriyor. Ve aslında hiç ilginç değildir ki.. buradaki pek çok rahatlama ve nefes tekniği bildiğimiz yoga öğretilerinden geliyor…
  • Bütün Çocuklar İyidir: Nihan Kaya’nın İyi Aile Yoktur ve İyi Toplum Yoktur üçlemesinden Bütün Çocuklar İyidir aslında çocukların okuması için yazılmış incecik, bir oturuşta biten bir kitap. Benim gibi çocuk ruhluysanız kendinize veya çocuğunuza okumak veya okutmak için almanızı öneririm.

…& Gelecek Aylarda Okumak İstediğim Kitaplar

Önümüz EN SEVDİĞİM mevsim sonbahar. Kitap okumaya en çok yakışan mevsim aynı zamanda. Şimdiden heyecanlanıyorum.. yağmur yağarken battaniye altına girip elimde koca bi’ kupa çayla sağa sola döne döne okuyacağım kitaplar için… Eylül ayında okumak için listeye aldığım kitaplar şöyledirler efendim: 

  • What Are You Doing With Your Life? – Krishnamurti
  • Tibet’in Ölüler Kitabı (aşırı merak ediyorum) – Lama Kazi Dawa Samdup
  • Kurtlarla Koşan Kadınlar – Clarissa P. Estes, yine yeni yeniden!
  • Bir Kuştan Öbürüne – Anne Lamott (üçüncü defa olacak… çok seviyorum)
  • Yetişkin Çocuklar – Selçuk Şirin
  • Türlü türlü Montessori kitapları – farklı yazarlardan

Şimdi söz sizde.. kitap önerileri listem hakkında ne düşünüyorsunuz? Hangilerini okurum diyorsunuz? Sizin önerileriniz, eklemek istediğiniz kitaplar nelerdir? Mutlaka yoruma bekliyorum.

Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+

1 Comment

  1. Ayşem
    Ekim 4, 2020 / 2:41 pm

    Eğer hala sipariş veriyorsanız ve denemediyseniz, datça köy ürünlerinin ”bademella”sını şiddetle tavsiye ediyorum 🙂 Yazı için ellerinize sağlık, harika!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bumerang - Yazarkafe