Sosyal Medya Detoksu İlk Ay Kapanış Raporu

0
shares
Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+
Bu Nedir?

Geçen ay başında yıllık sosyal medya detoksuma başladım. An itibari ile bir ayı tamamladım ve sanırım bir kaç gün geçti. Neden böyle bir detoksa ihtiyaç duyduğumu sorarsanız detaylıca anlattığım Sosyal Medya Detoksu ve Bu Sürede Deneyimlemek İstediklerim yazıma beklerim. Ben şimdi bu yazıda sizlere bu son bir ay nasıl geçti, hayatımda neleri farkettim, neler iyileşti, neler aynı kaldı, neler kötüleşti konularından bahsetmek isterim. Ve en önemlisi ilk bir aylık süreçte neler öğrendiğimden. Sosyal medya detoksumun ilk ay kapanış değerlendirme raporu gibi düşünebiliriz bu yazıyı. O zaman en sevdiğini içeceğinizi alın (benim şu sıralar buzlu limonata) başlıyoruz…

ps: yazıya başlamadan “sosyal medya detoksu” kapsamında son bir aydır neler yaptığımdan bahsedeyim: i)instagram/facebook/twitter/pinterest vb platformlarda gezinip içeriklere bakmamak ii)blog yazılarımı duyurmak için haftada belirli günler post/story yapmak dışında içerik üretmeme iii)post ettiğim içeriklerin akibetini & gelen dönüşleri maalesef takip etmeme.

İlk Önce Gelişen & İyileşenlerden Başlayalım..

Bir sene önceki sene deneyimimden sosyal medya detoksu faydalarına hakimdim. Bu süreçten neler beklemem gerektiğini aşağı yukarı biliyordum. Yalnız bu sene önceki deneyimime ek güzellikler, iyileşmeler de deneyimledim. Başlıyorum özetlemeye…

  • Daha Az Endişe: Bu madde bence sosyal medya diyeti yapmanın EN HARİKA yanı ve herkese yılda en azından 30 gün sosyal medya detoksu yapmalarını önerme nedenim. Gerçekten gün içinde sıkıldıkça timeline’ı açıp baktığımız o türlü içerikler ortadan kalkınca bir sessizlik ve huzur geliyor. Ünlülerin, influencer’ların gösterişti hayatları, sürekli tatilde olan insanlar, yukarı kaydırıp hemen almamız için övülen türlü ürün, pinterest’ten fırlamış evler vb vb olmadan hayat çok daha güzel. Her gün, defalarca kendimizi başkalarının kusursuzca “kurgulanmış” ve editlenmiş görsellerine maruz bırakıyoruz. Sonra bu sahte dünya ile kendi gerçek dünyamızı ister istemez kıyaslayıp hayal kırıklığı yaşıyoruz. Hatta kendimizi bu oyuna kaptırıp kendi gerçek dünyamızı kurgulayıp editlemeye başlıyoruz.. Neden? Kime ne yalan borcumuz var? Popomuzda selülit, kilomuzda oynamalar, kusurlu cildimiz, evimizde uyumsuz eşyalar, kolumuzda sevgilimiz, tatilimiz estetik olmayabilir/olabilir.. Hepsi çok normal. Neden kendi gerçeklerimizi editleme gereği duyuyoruz? Ben bu konuya çok bozuluyorum ve kafa yoruyorum. Sosyal medyaya geri döndüğümde hayatımın kusurlu yönlerini bol bol paylaşma niyetindeyim. Köpürmeyen cappucinolar, estetik durmayan yemekler, dağınık bir ev, doğum sonrası kilolarım ve taranmamış saçlarıma hazır olun!! 😀
  • Daha Fazla Odaklanma: Gün içinde istemsiz olarak sık sık telefonu kontrol etme ihtiyacı ortadan kalınca -bu kötü alışkanlığı bırakmak yaklaşık bir hafta alıyor- odaklanma süresi ve kalitesinde büyük bir artış oluyor! Eldeki işi yaparken instagramı açıp boş boş bakınmak gibi bir seçenek kalmadığı için insan ister istemez eldeki işe odaklanıyor. Bu durum bende işlerin daha hızlı bitmesi ve daha kaliteli olmasını sağlıyor. Çok mesudum.
  • Daha Fazla Disiplin & Üretkenlik: Sosyal medyadan boşa çıkan zamanların hepsi %100 bana kalıyor diyemem. Bazen youtube’da gezinme, Netflix’te kalitesiz içerikler izleme gibi vizyonsuzluklar yapıp bir kısmını öldürüyorum. Yalan yok. Gene de boşa çıkan zamanların yarıda fazlası bana kalıyor! Bu zamanlarda tüm işlerim için ek çalışacak fırsatı yaratmış oluyorum. Blogum üzerinden örnek vereyim. İki haftada ajandama yeni yazı fikirleri not alıyorum. İstediğim kadar uçuyorum bu fikirleri yazarken. Ama gerçek hayatta zamansızlıktan bu fikirlerin çok az bir kısmını yazabiliyorum. Şimdi çıkan ek zamanlarla aylık yazı ortalamamı 4’ten 8’e çıkardım! Bu üretkenlik artışı değil de nedir? <3

Şimdi söyleyeceğim çok bilimsel kanıtı olacak bir şey değil ama bence bir de bir şeyleri hızla algılama, sentezleme ve problem çözme gibi analitik zeka seviyemde artış oldu! Bunu kanıtlayamam tabii ama böyle düşünüyorum.

Değişmeyen & Aynı Kalanlarla Devam Edelim..

Sosyal medya detoksu olsun olmasın hiç değişmeyen, ilerlemeyen ve gerilemeyen bir takım alışkanlık ve durumlarıma bakalım…

  • Aynı Anda Bir Çok İşle Uğraşma: Huylu huyundan vazgeçmiyor dostlar. Sosyal medya detoksu yapıp mecralarda gezinmesem de aynı dönemde 3-4 kitap okuma, 1-2 hatta 3 yazıyı yazma vb kötü sayılabilecek huylarım aynen tam gaz devam. Detoks odaklanma ve verimliliğimi artırsa da çok renkli, sesli ruhumu disipline edemedi. İnsan kendini olduğu gibi bilip sevmeli.
  • Aynı Hızda İlerleyen (veya İlerlemeyen) İşler: Bazen insan ne kadar odaklanıp çalışırsa çalışsın bir gruba (yani kibarca diğer insanlar demek istiyorum) işler ve projeler istediğimiz hızda akmıyor. Hatta çok yavaş akmaya ve beni sinir etmeye devam ediyor. Ekip işlerinle veya için işine kendimiz dışında başka biri girdiği işlerde maalesef dinamikler böyle.
  • Beni Mutsuz Eden Bazı Konuların Olduğu Gibi Kalması: Sosyal medya detoksu sonuçta sihirli değnek değil! Hayatımda kafamı kurcalayan, bazen uykularımı kaçıran (herkese olduğu gibi) değiştirmek & düzeltmek istediğim konular var. Sosyal medya detoksundan hayat görüşümdeki netliği artırıp bu konulara çözüm bulmayı umuyordum. 30 gün instagrama girmemek son 5 yıldır sizi rahatsız eden bir şeyi bir ayda çözmüyor maalesef! Hayatta her şeyi de sosyal medya detoksundan beklemeyiniz. lkfgjkdfg (gene de detoksa önümüzdeki ay da devam edip biraz bir şeyler beklemekteyim…)

Biraz da Gerileyen & Kötüye Gidenleri Konuşalım...

Adaletin ve dengenin burcu Terazi olmak her konuyu anlatırken dürüst olmayı ve iyiyi ve kötüyü birlikte söylemeyi gerektirir. Tüm Teraziler kalpten bilir ki hiç bir şey (veya kimse) 100% doğru, haklı, mükemmel değildir!

  • Daha Az Sosyalleşme: Malum pandemi var ve ben hala evden minimal çıkıp insan içine pek karışmamaya dikkat eden azınlıktayım. Hem hamile olmamdan ötürü hem de akıl mantık bunu gerektirdiği için. 😀 Sosyal medyayı hayatımdan çıkarmak arkadaşlarım ne yapar ne eder (instagram hikayeler) bilgimi ve birbirimize gönderdiğimiz komikli içerik alışverişlerini bitirdi. Bu daha az sosyalleşme durumu bazıları için iyi olabilir. Ama ben normalde de süper sosyal bir insan olmadığım için bu detoks günde (iş harici) konuştuğum insan sayısını ve sosyalleşme süremi baya kıstı. Bu konuda biraz mutsuzum.
  • Instagram Algoritması ve Sosyal Medya Tanrılarını Kızırma: Kendi dev ilgi alanım ve ek iş olarak sosyal medya ve içerik üretimi ile baya yakından çalışıyorum. Farklı sektörlerden hesaplara danışmanlık yapıyorum veya direkt kendim yönetiyorum. Hatta udemy’de instagram üzerine bir dersim bile var (merak edenler tık tık). O yüzden çok iyi biliyorum ki instagramın bir algoritması var.. Öyle her yaptığımız içerik tüm kitlemize erişmiyor. Misal 10 bin takipçiniz varsa içeriğiniz 1000 kişiye erişip tıkanabiliyor. Algoritma üzerine sizi teknik detaylara boğmadan şunu diyebilirim ki: sosyal medya algoritmaları ve tanrıları detoks yapanları sevmiyor. Düzenli içerik görmek istiyor, 7/24 story’lerin halkası dönsün istiyor vb vb. Bu durumu iki şekilde çözdüm: i)dert etmeyerek ii)yaptığım postların erişimi düşük olacağını bildiğim için minimal bütçe ile (20-30 TL) reklam alarak.. böylece anca kendi kitlemin 70%’ine fln ulaşıyorum.
  • Daha Az Fotoğraf & Video Çekme: Görsel içerik üretme derdi olmayınce ve telefonu elime daha az alınca doğal olarak daha az foto & video çekmeye başladım. Bu durum aslında beni bir tık üzülüyor çünkü an itibari ile 26 haftalık hamileyim ve haftaların birbirini kovaladığı bu dönem daha düzenli ve sık fotoğraf çekmek isterdim. Bu konuya eğilsem iyi olacak. Bir de özellikle kitap yazılarımda kitapları okurken hiç foto çekmediğimi farkedip yazıyı bitirdikten sonra tutuşup evde dört dönerek foto çekiyorum! 😀

Sosyal medya detoksumun ilk ay sonuçları iyisiyle kötüsüyle sizlere yukarıda anlattığım gibi. Bundan sonra devam edip neler öğrenirim görmeyi çok istediğim için en azından bir ay daha devam etmeyi planlıyorum.. (böyle dedi ve asla dönmedi! jgkldlgklf)

Şimdi söz sizde. Sizler sosyal medya hakkında ne düşünüyorsunuz? Hayatınızda ne kadar zaman kaplıyor? Sosyal medya detoksu yapmayı hiç düşündünüz ve denediniz mi? Herkesi yoruma bekliyorum

Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bumerang - Yazarkafe