Her sene gitseniz de yine yeniden gitmek isteyeceğiniz ve zaten de gittiğiniz yerler vardır ya. İşte benim için orası Amsterdam. İlk defa 2013 yılında gittim. O günden beri her sene en az bir, en fazla üç defa gittim. Farklı semtlerde, mahallelerde kaldım, yürüyerek ve bisikletle gezdim, pek çok mevsimde gittim. Doğal olarak da baya bir mekana gidip deneyimledim. Blogumu bir süredir okuyanlar bilirler Amsterdam ve Amsterdam mekan öneleri üzerine baya bir yazdım & paylaştım. Bu yazıda Haziran ayındaki son Amsterdam seferinde eskilerin üzerine keşfettiğim yeni mekanları anlatıcam.
Ancak kapsamlı bir Amsterdam yeme içme ve mekan rehberi isteyenlere önerim ilk olarak sonuna Amsterdam yemekleri ve mekanları üzerine şiir bile yazdığım aşağıdaki yazı dizisini okumalarını öneririm.
- 100 Maddelik Amsterdam Yeme İçme Destanı I – kahvaltı, kırmızı et, tatlı, sokak yemekleri, ortaya karışık restoran önerileri, dünya mutfaklarından en iyiler, romantik buluşma için akşam yemeği mekan önerileri, tadım menüsü ve Michelin yıldızlı öneriler
- 100 Maddelik Amsterdam Yeme İçme Destanı II – kahveciler, bira barlar, gece eğlencesi ve market-pazar alışveriş noktaları
Bira konusunda özelleşmek isteyenleri: En Harika Biranın İzinde Amsterdam Bira Barları Turlamaca yazıma beklerim. Son olarak da yeme içme gibi temel ihtiyaçlardan biri olan konaklama konusunda kafası karışık olanları da aşırı detaylı Bölge Bölge Amsterdam Konaklama Önerileri yazıma beklerim. Tamamsak başlıyorum en yenilerinden Amsterdam mekan önerileri listeme. Sizlere üç bol şekerli – tatlı, bir Japon, bir de İskoç (fıkra gibi oldu…) mekan önerilerim var. Wuuuuhuuu!
Pastel de Nata Severler Bayılacak – De Koffieschenkerij
Red Light Bölgesi’ndeki tarihi kilisenin bahçesinde yer alan mekan aslında yeni değil. Ancak Portekiz’in aşık olduğum milli değeri pastel de nata tatlısından yapmaya başlamaları yeni. Nata tatlıları gerçekten güzel ve kısa sürede ünü yayılmış. Tercihen hafta içi ve sabah erken saatte gitmek bahçede güzel bir masayı ve natalar bitmeden kendinize bir kaç tane alıvermeyi garantiler. Nata harici çok güzel muzlu – çikolatalı mozaik kekler, kruvasanlar ve hamurişleri var. Ancak biz natalara BA-YIL-DIK!
Nata konusunda zor beğenenler ikimizden de süper puan alınca ilk sırada koşa koşa burayı öneriyorum. Haritalarınıza veya foursquare uygulamanıza kaydedeniz mekanımızın adı: De Koffieschenkerij. Bu arada kafeinsiz kahve içenlere de müjde tüm espresso bazlı kahvelerin kafeinsiz varyasyonları var. Süt yerine badem sütü, soya sütü vb çeşitler de mevcut. Tamamsak daha ağır bir kahvaltı (belki de ana yemek?) türüne ilerliyorum.
Amerikan Pancake Severler Eklesin – Pancakes Amsterdam
Hem şeker, hem glüten, hem de bol bol tereyağı olsun da bizim olsun diyenlere geliyor bu önerim. Şehrin bir kaç noktasında şubeleri olan ve önündeki uzuuuun sıralardan tanıyabileceğiniz Pancakes Amsterdam. Aslında bu zincir bir süredir vardı ancak iyice popülerleşip puanlarını artırması son bir senede olan bir gelişme.
Ben de eksik kalamadım, gider gitmez denemek için Red Light şubesindeydim. Ufak bir 10-15 dakikalık sıra bekleme sonrası masamıza geçtik. Ben maple (akçaağaç) şuruplu, domuz (dana seçeneği yok) bacon’lı kat kat Amerikan pancake’i söyledim. Atıl ise muzlu (muzlar içine gömülü pişmiş) çikolata soslu krep. İkimizinkiler de lezzetliydi. Ancak bana sorarsanız pancake (kat kat pofuduk olan) işinde Fransız tipi düz açık krep yapmaya göre daha başarılılar. Bir de kahvaltıda hem tatlı hem tuzlu birşeyler yemek isterseniz kendi söylediğim maple – bacon’ı gözüm kapalı öneririm. Fransız tipi açık krepte favorimiz ise her zaman açık ara liderlikle De Vier Pilaren.
Fırından Yeni Çıkmış Epik Kurabiyeler İçin – Van Stapele Koekmakerij
Listemdeki son tatlıcı önerim tam bir altın vuruş. Özellikle son bir yılda instagramda, bloglarda, youtube’da.. kısacası aklınıza gelebilecek tüm sosyal mecralarda övüle övüle bitirilemeyen kurabiyeci Van Stapele Koekmakerij. Mekanın adını sesli okumak bile gülümseme sebebi. Sadece tek çeşit (çikolatalı) kurabiye çıkarıyor, maksimum kişi başı 6 adet alınabiliyor ve önünde uzuuuun kuyruklar oluşuyor.
Fırından yeni çıkan sıcacık mis gibi çikolatalı kurabiyenin içindeki beyaz çikolata parçalarını görünce 6 tane aldık tabii. İlk 3ü otele yürürken bittiverdi. Amsterdam soğuyu ve yağmuru altında o kadar güzel gittiler ki. Gerçekten de yediğimiz en iyi çikolatalı kurabiye ödülü buraya gidiyor. Diğer üçü de otele varır varmaz yaptığımız kahve eşliğinde mutlu bir yere gitti. 🙂 Bu sıralar Amsterdam’a gideceklere mutlaka gidin & deneyin dediğim noktalardan biri.
Japon Mutfağı ve Sake Tadımı İçin – Akitsu
Tatlı işlerini geride bırakıp uluslararası mutfaklara açılalım dostlar. En en en sevdiğim mutfak olan Japon mutfağından güzel bir öneri ile karşınızdayım: Akitsu. Japon bir ailenin işlettiği ve sushi şefi Japon olan bu mekan sushileri ve türlü türlü sake çeşitleri ile gerçekten çok iyi.
İlk defa Tokyo’da denediğim sake; pirinçten yapılan bir tür ağır alkol. (rakı, cin, viski ayarında) İçimi kolay ancak çok hızlı etki ediyor. 🙂 Tam bir akşam yemeği – romantik buluşma mekanı olan Akitsu’yu Japonya’ya gitmeden iyi sake ve sushi denemek için listenize alın derim. Bir sonraki mekan önerimde rotamızı Japonya’dan İskoçya’ya çevriyoruz.
İskoç Birileri – L&B Whisky Bar
Dünyaları yediysek sırada güzel bir İskoç viskisi barı önerim var. İskoçya en favori ülkelerimden biri ve İskoç viski kültürü üzerine bir tura katılıp hayran kalmıştım. Detayları üzerine tıklayıp okuyabilirsiniz. Amsterdam’da en çok çeşitte İskoç viskisi deneyebileceğiniz mekan önerim: L&B Whisky Bar.
Tam bir pub ortamı, loş ışıklar, bol ahşap dekor, tavanlara kadar raflarda viskiler ve scotch’tan süper anlayan barmanler.. Daha ne olsun? Tam bir muhabbet etmelik mekan. Akitsu’da Japon yemeklerini mideye indirip sonrasında uğramak için süper uygun. 🙂
Şimdi söz sizde.. yakında Amsterdam’a gidecekler kimler? Amsterdam mekan önerilerinden ençok hangilerini beğendiniz? Hangilerine gitmeyi düşünüyorsunuz. Yoruma bekliyorum!
ps: Amsterdam’da gün gün nereleri gezdim, nereleri keşfettim şöyle bir bakmak isteyenleri profilime sabitlediğim insta story’lerime beklerim. (instagram: zeyneppcans)
