Asya’da tropik bir yerlere gitmeyi aklıma koyduysam hem mevsim gereği hem de hayat enerjimi artırmak için bizim buralarda kara kışken gitmeyi çok seviyorum. Aralık – Ocak – Şubat ayları Güney Asya’ya gidip 180 derece bir iklim değişikliği yaşamak için ideal. İşte 2019’un Şubat ayında da biriken millerimle sevgililer gününü de içine alacak bir Filipinler planı yaptım. Normalde minimum 2-3 haftada ancak Filipinler 101 şeklinde gezilebilecek bir ülke kendisi. Sayısız ada (7500 adetten fazla), doğa harikası ve sonsuz gidilecek yeri var. Bizim de sadece 8 günümüz olunca kendimce bir çılgınlık yapıp tüm seyahati tek bir yere ayırdım: El Nido. (WOW!)
Açıkçası bu kararımı süper detaylı düşünüp farklı lokasyonları değerlendirerek yaptım demek isterdim. Ancak oldukça bilgisizce ve aceleyle karar verdim. Biletleri aldım ve günü gelene kadar da plan & hazırlık yapacak zaman yaratamadım. (#truestory 🙂 ) Yer yüzünde cennet denebilecek bu adada kalmış olmaktan ve detaylıca gezebilmekten çok mutluyum. Hatta Filipinler’e bir daha gitme ihtimalim doğarsa bir kaç gün olsa da El Nido’yu gene programıma sıkıştırmaya çalışırım. Bir hafta aynı yerde sabit kalınca günlük rutinler, bazı ritüeller, ikinci – üçüncüye gidilen mekanlar, kestirme yollar, yerel tanıdıklar vb vb harika şeyler oluyor. Hatta El Nido’daki bir haftamızı o kadar içselleştirdim ki meditasyonda veya gözlerimi kapatıp sevdiğim bir yeri hayal etmek istediğimde evimizin hemen yanındaki plajda hindistancevizi ağaçları altında oturduğum zamanlara veya adanın epik harika gün batımlarına ışınlanıyorum… Sözü daha fazla uzatmadan hemen El Nido Gezi Rehberi yazıma başlıyorum.
Filipinler ve Vize Durumları:
Güzel haberle başlamak isterim Filipinler’e vize yok! Ülkeye girişte 30 güne kadar ücretsiz vize sağlanıyor. Ancak daha uzun kalma niyetindeyseniz ülkeye girdikten sonra Göçmenlik Büro’larına başvurup kalacağınız süreyi uzatmak gerekiyor.
Filipinler Ülke İçi Ulaşım
Filipinler’e giriş başkent Manila’dan oluyor. THY ile direkt uçabilir veya pek çok diğer havayolu ile türlü türlü aktarmalar yaparak ülkeye girebilirsiniz. Ancak tüm o uçaklar başkent Manila’ya inecek o bir gerçek. Manila’ya vardıktan sonra biz bir gece uyuyup ertesi sabah uçak ile El Nido’ya geçtik. Gideceğiniz şehre göre uçaklar günün belirli saatlerin oluyor. Yani istesek de gece El Nido’ya gidiş yoktu. Başta bu olayı anlamlandıramadım ama El Nido havalimanını ve bizi oraya götürecek ufacık pırpırcık uçağı görünce gece gitmediğimiz için şükrettim. 🙂
Filipinler’de ülke içi ulaşımda en hızlı ve pahalı tercih uçmak. Ben bizzat Air Swift’i kullanıp memnun kaldım. O nedenle Air Swift ülke içi uçuşları sayfası için: tık tık. Daha yavaş ancak ekonomik tercih ise feribotlar. Zaman kısıtımız olmasa deneyimlemeyi çok isterdim. Özellikle adalar arası (misal El Nido – Coron) hızlı, yavaş, yataklı, oturmalı vb pek çok seçenek sunan feribotlar var. Plan yapmayan, vakti bol ve sırtçantası ile dünyayı gezen bir gezgin olsaydım (ki bazen olmayı çok istiyorum) kesin feribotla giderdim.
Diğer bir seçenek ise adaların birbirine kara ile bağlı olduğu Palawan Adası gibi bölgelerde karayolu. Ancak çok uzun sürdüğü eve yolların süper bozuk olduğundan forumlarda sürekli şikayet edilmiş. El Nido, Palawan Adası’nın kuzey ucunda olduğu ve Manila’nın bulunduğu ana karaya herhangi bir bağı olmadığı için Manila’dan El Nido’ya direkt gidecekler için bu seçenecek zaten mevcut değil.
El Nido Konaklama
Ülke içi ulaşımı hallettikten sonra sıradaki ve El Nido gezi rehberi için belki de en önemli konu: El Nido konaklama işleri. Adada pek çok ve farklı seçenek var. Ancak hızlıca doluyorlar. Biraz erken planlama ve araştırma yapmak gerekiyor. El Nido’da benim gibi bir hafta hatta daha uzun zamanınız varsa bir kaç noktada kalmayı da düşünebilirsiniz.
Peki sizleri ne tür konaklama seçenekleri bekler?
i)Balayı resort tarzı ada standardlarına göre biraz premium yerler: 2019 yılı içinde tek tropik seyahatimiz El Nido olacağı için ben bu seçeceği seçtim. Merkeze yakın (ama yürünecek kadar değil) Corong Corong plajı üzerinde kendi bahçesi, mni havuzu ve çok sakin plajı olan El Nido Coco Resort’u tercih ettim. Böyle merkeze motor ile 5 dakika ama sakin plajı olan ve görece sessiz yerler arayışındaysanız Corong Corong Beach adada ideal lokasyon diyebilirim.
ii)Ada merkezinde pratik ve ekonomik konaklama seçenekleri: El Nido’da sınırlı zamanım var, her şey yürüme mesafesinde olsun, sabah ilk iş turlara da otelimin önünden binivereyim derseniz direkt merkezde otel, pansiyon, hostel pek çok seçenek var. İnternet araştırmalarımdan öğrendim ki otelin puanına bakmak ve sıcak su olup olmadığını sormak gerekiyor. Sıcak su olması pansiyon/hostel tarzı yerlerde garanti değilmiş. Ben yogadan alıştım zaten serin ya da soğuk duş alıyorum ama siz bir sorun derim. 🙂
iii)Adaya deniz yoluyla ulaşılan daha sakin & özel adalarda konaklama: Arada belki tekne turuna giderim, merkezi bir akşam görsem yeter, beni sakin, tropik ve özel adama atın derseniz bence süper haklısınız. Yalnız ciddi miktar yatırım yapmaya razı olacaksınız ve El Nido’ya yakın adalardan en turkuaz koyları olan Matinloc Island’daki Matinloc Resort’tan yerinizi ayırtın. Bütçenz yetmez ve benim gibi aklınız kalırsa merak etmeyin bu adaya gidip koylarında yüzmenin yolları var.
iv)Glamping yani süslü kamp seçenekleri: Instagram ve 7/24 dünyayı gezip freelance çalışan seyahat blogger’ları sağolsun ki kamp yapmanın daha konforlu ve süslü çeşidi glamping El Nido’da bile biliniyor. Konforlu derken çadırınızda musluktan akan su, sıcak duş ve klima olması gibi. Özellikle Marimegmeg Plajına bakan tepeye kuş yuvası şeklinde konuşlanan glamping çadırları The Bird House El Nido harika bir seçenek. Bu arada The Bird House’u görmek ve orada vakit geçirmek için ille de konaklama yapmaya gerek yok. Gün batımında birşeyler içmeye veya yemeye gidebilirsiniz. Ayrıca burada harika ortamlarda (arkada dağ, önde upuzun palmiyeler ve El Nido denizi) yoga dersleri oluyor. Önünden her geçişimde “burada ders almak & vermek için geri döneyim sevgili kozmos” deyip durdum. Bekliyorum…
El Nido Gezilecek Yerler: Önce Plajlar & Tekne Turları
El Nido plajlarını tekne turlarını anlatmaya geçmeden önce üç tane “olmazsa olmaz”dan bahsetmek istiyorum. Biri maddi, diğer ikisi manevi. Hemen anlatıyorum:
i)önce maddi olan – El Nido merkezden veya plajlardaki büfelerden şunları mutlaka alın: suda giyilen ve kayalık bölgelerde rahat yürümenizi sağlayan çorapımsı ayakkabılar. Suda yüzen ve su geçirmeyen çanta ve akıllı telefon için boyna asılan şeffaf kılıf. (gene de bunla denize atlamayasınız.. teknede giderken rüzgarla gelen suya veya telefonu elinizden düşürme ihtimalinize karşı bir önlem)
ii)manevi olanlarla devam ediyorum – FOMO’nuzu (“fear of missing out”: bir şeyleri kaçırma korkusu) denize açılırken almayın. Çünkü El Nido’nun içinde bulunduğu Bacuit Bay (Körfezi) ve El Nido Bay’de gidilecek onlarca harika yer var. Hepsi birbirinden harika ve buraya haftalarınızı adamayı planlamıyorsanız hepsine gitme imkanı yok. Benim gibiyseniz şimdi bir huysuzlanma bastı, çok iyi anlıyorum. Derin nefesler alın ve verin. Birlikte tekrarlayalım “her yeri göremeyeceğim ama zararı yok. gene de mükemmel bir deneyim olacak.”
iii)tropik doğadasınız ve planlar tıkır tıkır işlemeyebilir – aniden duş gibi yoğun sağanak yağmur indirmesi, koyların veya lagunların o gün kapalı olması, tekne ile giderken aşırı şiddetli rüzgar vb gibi beklenmedik durumlar olabilir. Hepsi de çok normal. Yağmur yağarsa tekneyle açılmayıp plajlarda takılın, iki saatlik masaja gidin. Rüzgar çıkarsa tur D gibi daha kıyıdan kıyıdan takılan turlara gidin. Lagunleri kaparlarsa daha görecek 95890546 tane daha doğa harikası var onlara gidersiniz.
Bu üç noktada anlaştıysak ilerliyorum o halde. Haydi gezmeye başlıyoruz.
El Nido Tekne Turları ve Özeti
Tüm günü birlik tekne turlarını El Nido merkezdeki pek çok noktadan veya tembelseniz beni gibi otelinizden satın alabilirsiniz. Genellikle kredi kartı geçmiyor, yanınızda nakit peso taşımakta fayda var. Turlara öğle yemeği dahil. Alkollü içecekler, su, hindistan cevizi gibi ekstra şeyleri durak noktalarındaki gezici botlardan alabiliyorsunuz.
- A turu: Küçük Lagun (Small Lagoon), Büyük Lagun (Big Lagoon), Gizli Lagoon (Secret Lagoon), Shimuzi Adası ve 7 Commando Beach (tüm El Nido üzerinde favori noktam oldu. detaylıca anlatıcam) noktalarına giden en popüler, ilk gidilen tur. Kalabalık durumlarına göre Büyük ve Küçük Lagun’dan birini seçmeniz istenebilir. Kızmak, üzülmek yok. Hatta bazen direkt Büyük Lagun kapalı bu hafta gidilmez de diyebiliyorlar. Ben bu tura Büyük Lagunsüz gittim ve ikinci favorim oldu. İlki Tur C ondan da bahsedeceğim.
- B turu: Snake Island, Entalula Plajı, Pinangbuyutan Adası, Cudognon Mağarası ve şnorkeling noktalarına giden baya uzman bir tur. Uzman derken görülecek top noktaları gördükten sonra adayı iyice tanımak için üçüncü veya dördüncü tur olarak gidilebilecek bir tur. Ben A ve C’ye gittim geri kalan günlerimde merak ettiğim koylara karadan ulaşıp gezdim.
- C turu: Bu tur benim kişisel favorim oldu. Çünkü o bilgisayar ekran koruyucusu olan beyaz kumlar, turkuaz denizler, uzun uzun palmiyeler var ya işte bu tur o tur! 🙂 Secret Beach, Hidden Beach, Helicopter Adası, Matinloc Shrine (ve dolayısı ile Matinloc Adası) ve Star Beach noktalarına gidiyor.
- D turu: Gitmedim ama aklım kaldı kategorisinden bir tur. Tamamen plaj ve ana karaya görece yakın noktalar. Nerelere gidiyor? Ipil Beach, Cadlao Lagoon, Paradise Beach, Pasandigan Beach, Natnat Beach, Bukal Beach.
- A ve C kombin turu: Yüksek sezonda (bizde sonbahar – kış dönemi) en popüler iki turdan belli başlı noktaları kombinleyip A ve C turu karması da düzenleniyor. Bizim gittiğimiz zaman (Şubat ayı) maalesef yoktu.
- Özel Turlar: ufak bir grupsanız veya insan içine karışmak istemiyorsanız görmek istediğiniz noktalardan kendinize bir rut çıkarıp 8000-10000 peso arası bir maaliyete günlük özel tur yapabilirsiniz. Kişi sayısından bağımsız tur teknesini ve çalışanları kendinize özel ayarlamak şeklinde ilerliyor.
El Nido Gezilecek Yerler: Plajlar ve Doğada Aktiviteler
El Nido’ya ilk gelen herkes gibi tekne turlarından hevesimizi alıp harika yerler gördüysek daha konforlu aktivitelere ilerleyebiliriz. Konforlu diyorum çünkü tekne turları ile gün içinde pek çok nokta görsek de genelde ıslak kalıp sert bir tahta üzerinde oturup sallana yuvarlana yol alıyoruz. Benim gibi rahatınıza düşkünseniz ve adada her yeri görmenin imkansızlığına ikna olduysanız (genelde bir kaç gün alıyor 🙂 , sizi çok iyi anlıyorum) bir noktadan sonra keyif ve tembellik peşinde koşmaya başlayabilirsiniz. İşte bu olgunluk dönemine erişince birşeyler kaçıyor duygumuzu nazikçe bir kenara bırakıp yatıp yuvarlanmalık plaj ve diğer öneriler ile karşınızdayım.
Bu arada bahsedeceğim hemen hemen tüm plajlarda bizim alıştığımız gibi şezlong, şemsiye, duş vb hiç birşey yok. Genelde palmiye ağaçları altına kumlar üstüne havlu seriliyor. Ufak büfelerden (o da varsa 🙂 ) içecek, atıştırmalık alınıyor. Duş ise “yok öyle birşey” sınıfında. Ben şahsen bu durumu çok sevdim. Bütün günümü ağaç gölgelerinde, denizde ve büfeden aldıklarımla geçirip bakkaldan mango alıp, havluyu siper ederek üstümü değiştirip vb vb takıldım. Ancak sevmeyenler de olacaktır. Sizleri de çok iyi anlıyorum. Atıl mesela beklendiği gibi arada otele geri dönmek istedi.
Seven Commandos Beach
Yukarıda gördüğünüz foto %100 filtresiz ve öğlen güneş tepedeyken baya ters ve talihsiz sayılabilecek zamanda çekildi. Sadece deniz yolu ile gidilen Seven Commandos Beach’e ait. Bu nokta benim adada en keyifli zaman geçirdiğim noktalardan biri oldu. Hatta burada neredeyse bir tam gün geçirdim ve El Nido denince aklıma ilk gelen efsanevi tropik doğa görüntüleri de bu plajdan.
Bu plajı bana göre biraz daha özel yapan şeyler: korunaklı bir yerde olup az rüzgar alması, merkeze yakın plajlar gibi (misal Corong Corong) git git git derinleşmeyen uzun uzun yürüten bir plaj olmaması (bir kaç metrede hoop derin deniz), bembeyaz kumları ve kumsalın hemen arkasındaki uzun palmiye ağaçlı gölgelik alanı, alkol ve diğer içecekleri satan büfe, tur teknelerinin kısa bir uğrayıp geçmesi ve plajın zamanın çoğunda bir kaç kişiye kalması.
Buraya turları sallayıp ufak bot ile gelmenizi (gidiş dönüş tüm bot için 100 TL civarı) ve uzun uzun kalmanızı şiddetle öneririm. Kol kaslarınıza güveniyorsanız kayak ile de kürek çekerek gelebilirsiniz. Ancak buraya ulaşan yol biraz rüzgarlı olduğu için ben cesaret edemezdim.
Seven Commandos plajında yattım yuvarlandım, sayısız defa denize girdim, palmiyeler altında uyudum, hindistan cevizimin yarısını içip rom ekleyip primitif kokteyller yaptım. Plajı o kadar sevdim ki.. En son gitmeden denize girip denizden karayı çektim. (aşağıdaki foto) Çok uzun süre boyunca telefonumda ekran koruyucusu oldu. Kalp kalp kalp.
Corong Corong Beach
Bizim otelimizin de üzerinde bulunduğu merkeze motor ile 5 dakika uzaklıkta olan bu plaj üzerindeki güzel yeme içme mekanları nedeniyle ziyaret edilebilir. Mekanları birazdan detaylıca anlatacağım. Bir de üstü açık “sanatçılar sokağı” veya açık hava bohem AVM tadında ufak bir oluşum var içerisinde. Tekne turları ayarlamak, hediyelik eşya veya giysi – takı vb satın almak ayrıca mekanlar da var.
Corong Corong’un denizi bir türlü derinleşmek bilmediği, gel-gitten muzdarip olduğu ama kumlarda yürümesi ve mekanları harika olduğu için buraya öğleden sonra & gün batımına yakın uğramanızı tavsiye ederim. Peki sabahtan ne yapalım? Bir sonraki maddeye geçelim. 🙂
Las Cabanas Beach
Karadan plaj gezme gününüzü sabahtan Las Cabanas Beach ile başlatabilirsiniz. El Nido geneline göre oturmak için puflar, farklı cafe – mekan çeşitleri ve limitli sayıda şezlong var. Ayrıca adanın tek ve meşhur zipline’ı da burada. Ben yükseklik fobimden dolayı bakmakla yetindim. 🙂
Burada denize girmek, plajda vakit geçirmek ve mekanlarda birşeyler içip takılmak gerçekten de keyifli. Özellikle gölge ve oturacak bir yer olmazsa olmazınız ise sizi mutlu edecek plajlardan biri. Las Cabanas’ta yüzdükten sonra buz gibi bir San Miguel yerel bira ile gölgeye çekilin. Ooooh mis.
Nacpan Beach ve Manzara Noktası
Merkezden araba ile 1 saat, motorlar ile daha uzun sürede ve bozuk yollardan ulaşılan bu plaja yalan yok gitmedim. Aslında fotoları harita ve ada geneline göre altyapısı ve ortamı baya iyi duruyor. Ancak El Nido’daki üçüncü günüm civarı tüm koy, ada ve plajların mükemmel olduğuna kanaat getirmiştim. Hem o kadar yolu gitmek, toz toprak olmak istemedim hem de tüm gün tek bir yere bağlı kalmak. Fotolarından anladığım kadarı ile daha “beach club” gibi bir yer. Plaja ek olarak hafif bir tırmanma ile çıkılan bir manzara noktası da var. Bir dahaki gidişime umarım listeme ekliyorum. Sıradaki maddeye ilerliyorum.
Nagkalit-Kalit Şelaleleri
Evet efendim gene gitmediğim, yapmadığım ama araştırıp beğendiğim bir öneri ile karşınızdayım. Kendinizi fit ve fiziken biraz zorlamak istiyorsanız tam sizlik bir öneri. Aslında bu tam bizlikti de Atıl ufak bir zipline kazası geçirip dikiş atılınca eledik. (o maceramızı da şuradan okuyabilirsiniz) Neyse efendim hızınıza göre 1-2 saat arası süren bir orman yürüyüşü sonrası ulaşılan iki adet şelale ve yüzülen havuzları var. Doğa yürüyüşü, hafif tırmanma ile terleme sonra da kendisini serin sulara bırakmayı sevenler listeye eklesin…!
Sıcak Muz Ağacı Yaprağı Masajı
Bu önerim “aktivite” değil de tam tersi ama denemeden dönmeyin dediğim bir şey kesinlikle. Zaten Asya’ya gelmişsiniz, tabii ki de masaj (hem de ülkemize göre ekonomik) yaptıracaksınız. Türlü türlü masaj metodu ve aromaterapiler var. Ancak ısıtılmış muz yaprakları ile yapılan yerel masaj bir harika.
Önce sizi Bali masajı tadında bir güzel tüm vücut masajınızı yapıyorlar. Masaj boyunca hindistan cevizi yağı veya hindistan cevizi kokulu yağlar kullanılıyor. Oldunuz mu huzur küpü coconut. Masajın son 15-20 dakikasında yüzüstü çeviriyorlar. Gelsin ısıtılmış muz yaprakları ve taşlar. Coconut muhallebisi kıvamından muzlu coconut muhallebisi olmaya terfi ediyorsunuz. Ohhhh mis. 🙂 Kesinlikle yapılacaklar listenize alın derim.
El Nido Yeme & İçme İşleri: El Nido Mekan Önerileri
Adada bir hafta geçirince kahvaltısından, barlara, olduğu kadarı ile farklı dünya mutfaklarına bol bol seçenek denedik. Önerilerimi sıralamaya başlamadan genel bir kaç bilgi vermek isterim. Filipinler mutfağı var ve fena değil. Ancak hayalinizde bir Tayland veya Japon mutfağı canlanıyorsa kendinizi yavaşça oradan indirin. O kadar değil maalesef. Sakın pad thai benzeri hayallerle yola dökülmeyin derim.
Ben her türlü Asya mutfağı ve taptaze organik tropik meyveleri çok sevdiğim için tatmin oldum. Fakat eve dönünce Filipinler mutfağından pek bir şey aklıma düştü, yok efendim canım çekti diyemem. Yalan yok. Olsun. Bu güzel adada kilo alırsanız alkol sebebiyle olacaktır, yemeklerden değil! (#truestory) Bu da işin iyi tarafı diyorum ve başlıyorum anlatmaya.
Filipino Kahvaltısı: Omlet, Pilav, Tocino ve Mango Suyu
Tuhaf gelebilir ama en sevdiğim yerel öğün bu oldu. Siz de benim gibi sabah kuzu çevirme yanında iç pilav yiyip rakı içebilecek kıvamda çelikten bir mide ve açlık ile uyanıyorsanız memnun kalabilirsiniz. Bildiğimiz omlet, (çok üzgünüm ama) tatsız tuzsuz lapa pilav (sarımsaklı lapa pilav yapan yerler de var) ve tocino denen bol baharatlı etten oluşuyor geleneksel kahvaltı.
Tocino, aslen domuz etinin baharatlanıp kızartılması ile hazırlanan bir nevi bacon. Ancak dana eti versiyonu da var. Yukarıdaki fotoda gördüğünüz dana etinden tocino. Yanında genelde mango suyu geliyor ve kahveyi ek olarak belirtmek gerekebiliyor. Ben etleri lapa pilavım ve yumurtamla karıştırıp her sabah keyifle yedim. Atıl maalesef Amerikan pancake’lerinden şaşmadı. 🙂
Ara Öğün: Dünyanın En Harika Mangoları ve Bir Takım Bowl’lar
El Nido’da yediğim mangoları NE KADAR ABARTSAM NE KADAR ÖVSEM AZ!! Hatta El Nido’da mango yiyene kadar yediklerimin hepsi yalanmış! O kadar o kadar iyi. Mango sevin sevmeyin buradaki “mango” dedikleri şeye aşık olacaksınız. Sulu, yumuşak, tatlı, çiçek gibi açılan, bebeksi bir lezzet bu.
Mekanlarda söylediğimiz meyve tabakları, otelimizin mango tabağı, yerel marketlerden aldıklarım istisnasız hepsi mükemmeldi. Günde kişi başı 2 adet mango (ki pek ufak bir meyve değil) yemişizdir minimum. Eve gelmeden de kutu kutu kurutulmuş mango aldık ki son paket geçenlerde bitti. Dünya üzerinde en sevdiğim meyve El Nido mangosudur. Nokta.
Konu meyveden açılmışken bol meyveli ve sağlıklı bir öneri ile iletmek istiyoru. Glow – Juice & Sağlıklı Bowl’lar sunan ufak bir zincir. Ufak derken küçücük kulübe tadında ve iki noktası var. 🙂 Biri merkezde, diğeri Corong Corong plajı üzerinde. Aşırı sıcak günlerde öğlen yemeği hatta geç kahvaltı olarak süper gideri var.
İtalyan Severler Övüyor: Altrove
El Nido’dun turistik kasaba olarak palazlanmaya başladığı dönemlerden beri açık olan en eskilerden Altrove. El Nido’ya gitmeyi düşündüğünüzde herkesin size önereceği mekan. Bir adet merkezde bir de Corong Corong’da şubesi var. Odun fırında pizzalar, İtalyan makarnaları, espresso vb bulabilirsiniz. Ayakkabısız giriliyor yerler hep ahşap ve yalın ayaklar pıtı pıtı yürüyoruz.
Bana sorarsanız El Nido ortalamasına göre pahalı, rezervasyon vb istiyor ki bu ada için çok fazla iş (gene bence) ve öyle süper abartı birşeyi yok. Bence bizim İstanbul’daki Eataly’miz çok daha iyi. Gene de merak ederim derseniz gidin. Mutsuz ayrılmazsınız ama bloglarda övüldüğü kadar bir mekan değil.
Kişisel Favorim Her Telden Çalan: SAVA
Bar, restoran, pop up nargileci (evet seri köz getir!) ve gece kulübü olan bu mekanı çok sevdim. Burası da en popüler ve eski mekanlardan. Açık hava, denize bakıyor, harika gün batımı var ve menüsü her telden çalıyor. Özellikle kalabalık grupsanız herkesi mutlu eder. Acılı tavuk kanadı da yiyebilirsiniz, makarna da, et de, tatlı da. Yemekler lezzetli, kokteyller gerçekten güzel. Belli bir saatten sonra dans – club ortamı var. Biz burada akşam yemeğinden ve manzaradan çok keyif alıp 3-4 defa gittik. Hatta bir defasında iskambil kartı alıp pişti oynamıştık. (#truestory)
Adanın En İyi Günbatımı & Tapas İçin: Republica Sunset Bar
Corong Corong plajı üzerinde stratejik bir manzara noktasına konumlanmış ve gün batımı izleme keyfini öve öve bitiremeyeceğim mekan. İlk gecemizde koşa koşa gitmiştik. Fotoğraflarından bile güzel harika bir manzara bizi karşıladı. Zaten teras şeklindeki mekanın tasarımı hep manzaraya, dışarı bakacak şekide. En ön sıralarda yerinizi almak için akşam üstü en geç saat 4:30 gibi gidin ve kurulun.
Kokteyllerden limonlu frozen margaritaya bayıldım. Mutfak olarak da İspanyol tapaları yapıyor. Beklentiği Barselona’daki tapalar seviyesine çekmeyin. Daha çok siz veya anneniz youtube’dan tapas videosu izlemiş de birşeyler denemiş gibi. Olsun. Manzara o kadar güzel ki umrunuzda olmayacak. İsterseniz burada birşeyler içerek günü batırın sonra plaja inin. Akşam yemeği için daha lezzetli bir önerim var.
Lezzet Olarak Favorim: La Plage
Yerel malzemelerde (bol deniz ürünü) akdeniz stili yemekler yapan bu mekan da Corong Corong plajı üzerinde. Menüsü yok ve her gün elde ne varsa birşeyler hazırlayıp kara tahtaya yazıyorlar. Bitenin de üzerini çiziyorlar. Tüm deniz ürünleri süper taze ve leziz. Ada romu olan Tanduay ile yapılan pina colada kokteyli ise AŞK AŞK.
Bu noktadan sonra foto bombardımanı yapmadan kısa kısa diğer yeme içme mekan önerilerimi maddeliyorum. Bir de aklıma gelmişken El Nido mekanlarına birşeyler içmeye dair ufak bir not paylaşmak isterim. Alkollü, alkolsüz tüm içecekler bambu veya metal pipet ile geliyor. Denizle ve doğayla iç içe yaşayan bu yerin çevreye bu saygısı beni çok mutlu etti. Sizlerle paylaşmadan geçmeyeyim dedim. 🙂 Mekan önerimle ilerliyorum..
- The Beach Shack: pizzası ve makarnaları güzel ve fiyatlar Altrove’a göre çok daha uygun. Öneririm.
- Happiness Beach Bar: evet o instagramdaki salıncaklı mekan hem bar hem de Ortadoğu yemekleri yapan bir mekan. Yemekleri fena değil, yalnız erken gidip yer kapmak gerekiyor.
- Pukka Bar: reggae başta olmak üzere sabahlara kadar dans etmelik denize karşı bir mekan. Gençler, genç hissedenler gitsin. Biz o saatlerde uyuyorduk. 🙂
Şimdi söz sizde.. Buraya kadar cümle ve kelime kaçırmadan okuduysanız… tebrikler! 3500’den fazla kelime okusunuz ve Filipinler ve harika sahil kasabası El Nido hakkında ciddi düşünüyorsunuz. O zaman fikirlerinizi yorumlara bekliyorum. Yakında gitme planı olanlar kimler? En çok sevdiğiniz şey ne oldu? Mutlaka yorum bırakın.. =)
ps: El Nido’da gün gün nereleri gezdim, nereleri keşfettim şöyle bir bakmak isteyenleri profilime sabitlediğim insta story’lerime beklerim. (instagram: zeyneppcans)
Güzel paylaşımınız için çok teşekkrler her zaman takipteyim
Filipinlere bilet bakıyorum şuan 🙈
Yazar
yaaa ne kadar sevindim anlatamam! 🙂
böyle yorumlar nedeniyle yıllardır 985609865 kelimelik yazılar yazıyorum ben. şuanda amacımı gerçekleştirdim bu yazı ile! 🙂
sevgiler