anime görsel: wallpaper cave
Japon kültüründe yemek ileri derecede önemlidir. Herhangi bir Japon için ülkesinde farklı yerlere seyahat etme nedenlerinde genelde birinci sırada gideceği yerin yöresel yemekleri olur. Hatta durumu abartıp bazen bazı şehir ve bölgeleri özel yemekleri, tatlıları ve balık türleri ile andıkları olur bu güzel insanların. 🙂 Japon yemek piramitinin en alt ve büyük kısmında pirinç var; tam 2000 yıllık pirinç, vaktiyle para yokken para birimi olarak kullanacak kadar bağlılar. Piramitin bir üst katında deniz ürünleri var; balık türleri, kabuklular ve yosun. Üçüncü sırada kırmızı et ve et yemekleri var. Aslında dünyanın en güzel etlerinden Kobe bifteği bunun kanıtı. Ayrıca tüm sebze ve meyveleri taze ve mevsiminde tüketmek de aşırı önemlidir. Aslında genel inanışın aksine Japon yemekleri = Sushi değil. Zira çok çeşitli ve lezzetli yemekleri ve tatlıları var. Evet, konumuz yolu düşecek veya sadece merak edenler için : Japonyada Mutlaka Denemeniz Gereken Yemekler.
Taptaze Balıklar & Kabuklu Deniz Ürünleri & Sushi
Tam bir ada ülkesi yerlileri olan Japonalar deniz ürünlerini o kadar çok seviyor ki deniz ürünleri için akla hayale gelebilecek her türlü pişirme tekniğini icat etmişler. Balık pişirme & yeme metodlarından bazıları şöyle;
i)hava hafiften canlı ve dans ederken! (Japoncası “odorigui”)
ii)pişmeden çiğ olarak (Japoncası “sashimi”)
iii)ızgarada pişmiş (Japoncası “yaki”)
iv)yağda kızarmış (Japoncası “tempura”)
Japonya’da tadabileceğiniz deniz ürünleri çeşitlerini hayal etmeniz ve tüm çeşitleri tadabilmeniz mümkün değil. Başta balık olmak üzere, kabululular ve yosun gibi deniz ürünlerine adanmış kocaman süper marketler var. Pirinç ile hazırlanan sushi buzdağının görünen parçası sadece. Bir de deniz ürünleri o kadar taze ki; balık pazarından sabah 4-5 arası alınıp ertesi güne kalmadan tükeniyor. Benim balıkla aram iyi değil diyorsanız bile Japonyaya yolunuz düşerse deneyin, bu kadar tazesini yemediniz. Bir de ülkemize göre özellikle somon gibi büyük balıklar ve kabuklular çok uygun fiyatlı. Yukarıdaki resimdeki karışık deniz ürünleri tabağı Tokyo merkezde bir restoranda 25 TL idi! 🙂
Efsanevi Kobe Bifteği ve Harika Kırmızı Etler
Deniz ürünlerini sevdikleri kadar kaliteli kırmızı ete de devasa bir sevgi besliyor Japonlar. Eti genelde kendinden ızgaralı masaları olan restoranlarda herkes kendine göre soslarla ve istediği kıvamda pişirerek yiyor. Ki bu durum bizim aşırı hoşumuza gitmişti. Ben neredeyse çiğ kıvamda yerken sevgilim kömür gibi pişirebiliyordu kendi parçalarını. 🙂 Japonya’da et demişken ilk akla gelen dünyaca ünlü Kobe bifteği. Japonya’da büyük baş hayvancılık ülkenin ada olması ve dağlı yapısını nedeniyle hep zor olmuş bu durumun da üreticileri miktardan çok etin kalitesini artırmaya yönlendirdiğini düşünülüyor. Kobe bifteği de 1943 yılında tescillenerek marka haline gelmiş.
Yalnız maalesef fiyatlar çok uçuk. Tokyo dışında daha küçük şehirlere gidecekseniz (misal Kyoto) oralarda denemenizi tavsiye ederim. Zira Tokyo’da 500 grlık bir Kobe bifteği (hazır mısınız?) 560 TL civarında! Kyotoda ise 350 TL civarına bulabilirsiniz. İlla Kobe denemek şart değil, genel olarak kırmızı et ve sakatatlar konusunda çok başarılılar.
Ramen – Erişte & Harika Taze Malzemeler
Genelde et veya balık suyu içinde noodle (uzun erişte) ve türlü et/balık/sebze/yumurta gibi malzemeler atılarak yapılan Ramen benim hiç düşünmeden en sevdiğim yemek olabilir. Nasıl olmasın? Protein (balık, et veya tavuk) var, sağlıklısından karbonhidrat olan noodle (sindirime aşırı yardımcı) var, bir de sıcak çorba gibi o nedenle yavaş yeniyor. Aslında baya sağlıklı ve besin değeri yüksek bir yemek. Ramenin kökenleri Japonya mıdır Çin midir tartışmalı. Ancak günümüzde milyon çeşitte hazırlayarak ramen şampiyonluğu tartışmasız Japonya’ya gidiyor. Japonyada hemen hemen her yörenin kendine özgü usul ve malzemelerle hazırlanan ramenleri var. Benim favorim bol deniz ürünlü miso ramen. 🙂 Bir de kalın ve kaygan bi tür olan udon noodle’ı ile yapılanları da şiddetle tavsiye ederim.
Bu ramen biraz zor görünüyor, hem merak ediyorum hem de cesaret edemiyorum derseniz (zira benim eşim öyle diyor) biz yabancıları (gajin’leri) da düşümüşler. Tokyo’ya pek çok yerde klasik İtalyan makarnası, domates sosu, fesleğen ve peynirle yapılan ramenler de var. (allttaki resim) Bunlarla başlayıp yavaş yavaş en yereline doğru ramen skorunuzu yükseltebilirsiniz.
New York Standardlarında Hamburgerler
Amerikalılar duymasın ama Japonlar kırmızı et işini çok iyi beceriyorlar. 2014 yılında New York’ta 15 gün geçirip neredeyse her öğlen hamburger yemiştim. (şuradan detaylıca okuyabilirsiniz) Aynen o standardlarda hamburgerler buldum Tokyo’da! Evet hamburger Asya yemeği değil ama iyisini bulmuşken yemeden olmazdı. 🙂
Japonya’ya kadar gittin hamburger mi yiyorsun? diye kızacaklar varsa yerden göğe kadar haklılar. Ama çok güzeldi, özellikle kobe eti ile yapılanlar. Gene olsa gene yerim. 🙂 Yalnız yanında buzlu oolong çayı içerek hamburgeri Japonlaştırdığıma inanıyorum.
Dünyanın En Tatlış ve Sürreal Tatlıları
Japonlar ilginç insanlar, herşeyin tatlış şirin (yani “kawaii”) olması son derece önemli. Bu durum özellikle tatlılarda tavan yapıyor. Japonyada tatlı yerken şu aşağıdaki maddeler garantidir;
i)tatlınız aşırı lezzetlidir
ii)tatlınızın çok güzel kaşı gözü, üçgen hello kitty kulakları vardır 🙂
iii)porsiyonlar devasa büyüktür (bkz. aşağıdaki resimdeki şey bir tost!)
iv)tatlınızı yemeden mutlaka resmini çekmek istersiniz
v)50% ihtimalle bir panda deseni vardır; diğer 50% ihtimal ise (bildiniz!) hello kitty 🙂
Tropik Ballı Meyve Salataları ve Ev Yapımı Buzlu Çaylar
Sebze ve meyvelerin tazeliğine önem veren ve hafiften de tropik sayılacak Japonya’da tatlı yerine daha sağlıklı bir alternatif olarak meyve salalatalarını mutlaka gitmişken denemelisiniz. Karpız, üzüm, elma, çilek, portakal vb tanıdık meyvelere ek olarak papaya, mango, egzotif kavunlar tadabilirsiniz. İsteğe göre meyve salatanıza dökmek için yanında bal geliyor. Bir de yerellerden gözlemlediğim racon 5 çayı vaktinde ballı meyve salatası yiyip buzlu gül çayı içmekti. Ohh mis. 🙂
Yeşil Kit Kat Gofretler – Wasabili veya Yeşilçaylı
Kit kat’ın hayal edebileceğiniz her türlü (başta yeşiller olmak üzere) çeşidini üretmişler. Wasabili, yeşil çayla, matcha çaylı, tatlı patataesli, edamameli…. liste uzar gider. Aslında kit kat’a çikolatalı olarak alışan bizler için ilk başta zor geliyor. Japonya’da bir kaç gün geçirip yeşil çayı buzlu olarak yemeklerin yanınd su gibi içmeye alıştıktan sonra hazırsınız! Yerel marketinize gidin ve yeşil çaylı kit katınızı alıp afiyetle yiyin. 🙂
Her Yemekle Uyan Yaseminli Yeşil Çay
Evet bu madde yemek değil ama belirtmeden edemedim. Kışın sıcak, yazın buzlu olarak yemeklerle bol bol yeşil çay ve oolong (beyaz çay) tüketiyor Japonlar. Şekerli ve gazlı içecek tüketimleri çok az. Bu durumu aşırı sağlıklı bulup hayran kaldım. Mekanlar çaylarını genelde kendileri hazırlıyor; bizim alıştığımuz buzlu çaylar gibi şekerli veya aspartamlı değiller. Herkes de sade içiyor, şeker ekleyeni görmedim. Bu durum bana o kadar ilham verdi ki Çin’den aldığım çayları hazırlayıp oda sıcaklığına soğuttuktan sonra dolaba atıp kendi ev yapımı sıfır şeker buzlu çayımı yapar oldum.
Japonya hakkında daha fazla şey okumak isterseniz aşağıdaki yazılarıma bir göz atın derim dostlar;
1)Sadece Japonlara Özgü Tuhaflıklar : Kendi Deneyimlerim
2)Japonlara Özgü Harika 5 Kavram
3) Tokyoda Yapılacaklar Listesi : Top 10
4) Tokyoda Yapılacaklar Listesi Devam : Top 20