Liste & Plan Yapmayı Seven Fahri Almanlar İçin Geliyor: Berlin’de Yapılacaklar Listesi

0
shares
Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+
Bu Nedir?

Bu sene Ekim ayında mevsimlerden sonbahar yaşanırken Berlin’de dört güzel gün geçirdim. Berlin’de ilk seyahatim olan bir önceki gidişim 2015 yılına girerken soğuk ve buzlu bir Aralık sonundaydı ve bir hafta kalmıştım. İki farklı sene ve mevsimden gözlemlerimi birleştirince şu karara vardım: Berlin turistik olarak süper etkileyici değil ama yaşamak içi harika şehirlerden biri. İnsanları, insanların elektriği, mekanları, aktiviteleri, bisiklet kullanımı ve daha pek çok harika şeyi ile gerçekten çok iyi. Ben de Berliner dostlarımdan aldığım Alman disiplini ilhamı ile Berlin gezi notlarımı Berlin’de Yapılacaklar Listesi olarak madde madde, kısa kısa, az görselli ve cetvelle çizilmişcesine düzen içinde yazmaya karar verdim. Hazırsanız başlıyorum.

1. Berlin Televizyon Kulesi’ne Yakından veya Uzaktan Bakın

Biliyorum. Biliyorum. Biliyorum. Süper klişe. Ayrıca bir süredir gezen profesyonel gezgin kimse para verip, sıra bekleyip çıkmaz. Ancak Alman dostlarımız kendi aralarında görüş birliğine varmışçasına tüm şehir fotolarında, görsellerde bu binayı kullanıyor. Şehrin pek çok yerinden görülen, silüetine işlemiş kuleye en kötü benim yaptığım gibi uzaktan bir bakıverirsiniz. Hırs yapıp çıkıp şehre kuleden bakmak isterseniz önden saatli, online bilet alınız. (tık tık)

2. Brandenburg Kapısı’nı Dünya Gözü ile Görün

Berlin denince benim hayalimde canlanan ilk görüntü bu devasa kapıdır. 2015’e girerken altında donarak girip Jager içerek ısınmaya çalışmışlığım olduğu için muhtemelen. 1790’larda inşası biten ve o dönem kraliyet ailesi altından geçsin diye yapılan devasa Barandenburg’a bir bakıp ve çevresinde dolanıp bir sonraki maddeye ilerleyebiliriz.

3. Reichstag Dome’dan Berlin’e Panoromik Bakışlar Atın

Berlin şehri Fransız krepleri gibi dümdüz olduğu için doğal yollarda oluşmuş, şehri izleyebileceğiniz bir tepesi yok. Ancak hali hazırda Alman Parlamento binasının terası olan Reichstag Dome ve teras üzerindeki cam kubbe şehre panoromik bakmak için ideal. Giriş biletini online almanızı şiddetle önerir ve linki nazikçe bırakır (tık tık) sonraki durağımıza doğru yürür giderim.

4. Müzeler Adası’nda Müze Gezmeye Zaman Ayırın

Spree Nehri kenarında kocaman alana yayılan ve Pazartesi hariç tüm günler açık olan Müzeler Adası, Unesco Dünya Mirasları listesinde. Adada Pergamon, Bode, Neues, Alta Nationalgalarie ve Altes müzeleri var. Ek olarak Berlin Katedrali‘de burada. Müze biletleri, kombine biletler, şehir turları, tekne turları ve müze girişlerini bu turlarla kombinleyen biletleri incelemek için tık tık. Geçen gidişimde Pergamon ve Ulusal Galeri müzelerini gezmiştim. Bu sefer daha benlik bir müzeye gittim. Detaylar için sonraki maddede buluşalım.

5. DDR Müzesini Ziyaret Edin

Müzeler Adası’ndan ziyaret etmek için bir müze seçsem hangisini seçerdim sorusunun cevabındayız bu madde itibari ile. Aslında burası Müzeler Adası’nda değil tam olarak. Nehrin hemen diğer tarafında. Ancak benim çok sevdiğim, uzun uzun vakit geçirip her şeyi incelediğim bir müze oldu. Berlin Duvarı yıkılmadan ve şehir birleşmeden önceki Doğu Almanya’daki hayatı tüm detayları ile sergiliyor. Evlerin dekorundan, arabalara, okullara, iş yerlerine, marketlerde satılan ürünlere kadar tüm detaylar var. Sıraya girmeden önceden online bilet almak için tık tık. Biletleri çıktı almaya gerek yok, telefondan QR kodlarını okutup geçersiniz.

6.Checkpoint Charlie’ye Bir Uğrayın

Çünkü zaten çok merkezi bir yerde ve planlamasanız da göreceksiniz. Neden uğramayasınız? Yalnız siperin arkasında foto çektireyim diye uzun sıralara girip beklemeyecek kadar kendinizi seviyorsunuz. Biliyorum.

7.Tiergarten Park’ında Vakit Geçirin

New York’un Central Park’ı, Londra’nın Hyde Park’ı gibi Berlin’in de şehrin tam merkezinde dehşet büyük (alanı 210 hektar-imiş. şimdi google’ladım) Tiergarten’i var. Tüm parkı göreyim derseniz bisiklet kiralamanızı öneririm. Ben bir kısmını yürüyüp bir kısmını city bus ile gezdim. Güzel havalarda koşu, yoga, piknik vb aktiviteler için ideal. Sonbaharda mis gibi ağaç ve toprak kokuyordu.

8. Katledilen Avrupalı Yahudiler (Holokost) Anıtı’nı Ziyaret Edin

Nazi Almanyası döneminde 6 milyona yakın insanın katledildiği, yakın insanlık tarihinin en karanlık ve üzücü olaylarından holokost için yapılan bu anıta yolunuzu mutlaka düşürün. Zaten Branderburg Kapısı yakınlarında ve çok merkezi bir noktada. Çok sayıda (2711 adet-imiş) anıt beton mezardan oluşuyor. Uzaktan bakmak, aralarında gezinmek bile tüyleri diken diken ediyor.

Maalesef pek çok yere “anıt mezarların üzerine çıkmayın” minvalinde uyarılar asmışlardı. Bir sabah saat 9 civarında tam da burada gezinirken uyarıların nedensiz olmadığını anladım. Üstlerine çıkıp 32 diş sırıtarak poz verenler, anıt mezardan diğerine atlayanlar.. Şaka gibiydi. Onedio.com’un tam da bu konuda yaptığı şu haberi paylaşmadan edemiyorum.

9. Otobüsle Şehir Turu Yapın

Şurada biz bizeyiz. Turistik diye, orta yaşlı Avrupalı amcalar teyzeler 90%’ını oluşturuyor diye Citybus turlarına binmeyi sevdiğimi saklayacak değilim. Özellikle bazı şehirler yapısı gereği çok daha uygun oluyor hem inmeden tüm turu yapmak hem de istediğiniz duraklarda inip sonradan devam etmek için. Berlin de bu şehirlerden. Genelde iki ana hat oluyor. Tek gün içersininde iki hattı da büyük rahatlıkla baştan sonra tamamlayabilir & istediğin bir kaç durakta indi – bindi yapabilirsiniz. Utanmayın sıkılmayın binin şu otobüslere. Üst katın en önünü kapacağınıza inanıyorum!

10. Alexenderplatz Meydanı’nda 360 Derece Gezinmece

Mitte Bölgesi’nde yer alan, adını taaa vaktiyle burayı ziyaret eden Rus Çarı I. Alexendar’dan alan bu meydan her hangi bir T anında Berlin’in en kalabalık olması beklenen nokta. Kışın en büyük noel pazarının kurulduğu, tren garının ve TV kulesinin olduğu meydan. Berlin’e ilk defa gelip toplu taşıma ağına yakın bir noktada konaklamak isteyenlere de öneririm. Bu meydanda 1-2 saat gezinip merkezi bir cafe’de oturup biranızı yudumlayabilirsiniz.

11.Currywurst ve Et (Wiener) Şnitzeli Mideye İndirin

Bu maddeye kadar currywurst ve şnitzelden bahsetmek için zor bekledim. Ancak kendim Berlin’e iner inmez ilk işim yukarıdaki fotoda gördüğünüz favori Alman yemeklerine atlamak oldu. Özellikle mekan önerisi yapmak istemem ancak %100 yerel Alman gördüğünüz yerlere gidip buğday birası ve patates salatası eşliğinde bu iki harika yemeğe gömülünüz. (evet etli şnitzel Alman mı Avusturyalı mı kesin bilemiyoruz… lütfen Viyana severler çemkirmesin)

12. Potsdamer Platz’da Dolaşın

Vaktiyle ortasından geçen Berlin Duvarı nedeniyle sevimsiz bir boşluk olan bu alan bugün cafeler, restoranlar, mağazalar, galeriler ile baya canlı. Yıkılan duvarın ufak bir bölümü metro istasyonu önünde hatıra olarak bırakılmış. Öğleden sonra gidip gezinip alışveriş yaparak akşamı edebilir ve buradaki restoranlardan gözünüze kestirdiğinizde akşam yemeği yiyebilirsiniz. Bu meydanda, sadece yaya trafiğine açık bir alanda minik bir yıldızlar geçidi var. Orada Fatih Akın’ın yıldızını da görebilirsiniz.

13. Sony Center’da Gezinip Sinemaya Gidin

Potsdamer’e kadar gelmişken Fuji Dağı’ndan esinlenerek tasarlanan cam ve metal harikası Sony Center’a şöyle bir bakmak için de olsa mutlaka uğrayın. Vaktiniz çok ve Berlin soğuğunda üşümüş durumdaysanız neden sinemaya da gitmeyesiniz?

14. Landwehr Canal Kıyısında Biralı, Pretzel’li Piknik Yapın

Berlin’de en favori yeşil alanım açık ara Landwher Canal. Bu harika kanal Berlin’i Central Park’ı kabul edilen Tiergarten’den de geçen 10 kilometre civarı bir kanal. Özellikle Kreuzberg’in büyük kısmına paralel ilerliyor. Kenarında oturmak, piknik yapmak, bira bahçelerinde bira içmek, kışın da buz tutunca risk alıp üzerinde yürümek için ideal.

15. Berlin’in Harika Kahvecilerini Keşfedin

Burada 300-500 kelime yazıp listemi ve içinizi şişirmiyorum ve yazı genelindeki Alman disiplin ve düzenini bozmuyorum. Aşağıya eklediğim instagram gönderimden favori kahveciler listemi alabilirsiniz. İlerleyelim.

View this post on Instagram

🇩🇪☕️Berlin favori kahveciler listem hazır ve sizlerle.. ☕️🧁 The Barn: Şehrin farklı noktalarında şubeleri bulunan bu kahveci, çekirdekleri, kahve hazırlama metodları ve baristalarının uzaya roket gönderircesine özenle hazırladıkları kahveleri ile en favorim oldu.Tam yalnız gidip kahve ve kitap yapmalık bir nokta. Kahve çekirdeği almadan çıkmak oldukça zor. ☕️🍩Die Espressonisten: Yüksek yüksek gri mavi duvarlar, arşa uzanan kahve ekipmanları ve çekirdekleri ile görür görmez kapısından girmek isteyeceğiniz bir mekan. Espresso bazlı kahveleri ef-sa-ne-vi. Erken giderseniz pastel de nata tatlısını kapmak da garanti. Kahve çekirdeği konusunda güçlü kalabilirsiniz ama ekipmanlar, seramik bardaklar euro’cuklarınızı alacak. ☕️🍮Cafe Glão: Nata demişken harika kahve ve portekizli şef elinden çıkma natalar için bu noktadan bekleniyorsunuz. İyi havalarda geniş dış mekanda, kapalı havalarda içerde kahve nata hatta nata bira bile yapabilirsiniz. Not edilsin. (kahve konusundan bağımsız favori nata mekanını belirtip parantezi kapatmak isterim mekan: Nata de Lisboa.😘) ☕️🍪Father Carpenter: Aşırı iyi kahveleri ve kahvaltıları olarak mekanı özellikle brunch tipi yeme içme maratonuna dönüşecek kahvaltı planlarınız için kaydediniz. Mitte’de insanların elinde gördüğünüz mavi karton bardaklar buraya ait. ☕️🥧Companion Coffee: Kruezberg merkeze yakın Voo Store’un içinde bulunan bu mekanın da kahveleri ve çekirdekleri çok iyi. Hipster tasarımcı ürünleri bulunan mağazaya girip çıkanları izlemek veya bilgisayardan çalışmak için ideal ortam. ☕️🍰Coffee Circle Cafe: Bembeyaz, bol ışık alan ferah mekanı, sayısız çekirdekleri, online alışveriş sitesi ve Berlin’lin en fotojenik latteleri nedeniyle çok sevilen mekan. ☕️🍦The Visit Coffee Roastery: We Have Coffee yazılı meşhur neonuyla kahve içme fikriniz yoksa bile kanınıza girebilir.İyi kahveleri, sayısız süt seçeceği, harika tatlı tuzlu menüsü ve pastel de nata’sı var. Ortamı tam bilgisayarı ile çalışan freelancer cenneti. Yetişemediklerim ancak aklımın kaldıkları ise şöyle: ☕️Tres Cabezas Berlin Coffee Roasters ☕️Five Elephant ☕️Bonanza Coffee ☕️Concierge Coffee ☕️ Distrikt Coffee ☕️Chapter One ☕️Silo Coffee

A post shared by Zeynep Cansoylu (@zeyneppcans) on

16. Yavru Vatan Kreuzberg’e Bir Gün Ayırın

Haydi tamam bir tam gününüz yoksa yarım gün ayırın ama gidin. Kreuzberg’de dolu dolu bir gün geçirmek için tüm detayları yazdım. Sizleri Yavru Vatan Kreuzberg’de Bir Gün: Kreuzberg Gezilecek Yerler Listem yazıma beklerim.

17. Perşembe Günleri Markthalle Neun’da Sokak Yemeklerine Düşün

Neredeyse 130 yıl önce açılan bu “yemek marketi” meyve sebze, şarküteri ve mutfak alışverişi için cennet. Ayrıca farklı yemekleri ve mutfakları deneyebileceğiniz büfeler de var. Perşembeleri akşam 5’ten sonra sokak yemekleri günü ilan ediliyor. Ziyaretinizi bugüne denk getiriniz.

18. East Side Gallery’yi Acele Etmeden Tadını Çıkara Çıkara Gezin

İster türlü şehir rehberi app’lerinden kulaklıka dinleyip, ister walking-tour ile, ister elinizde kitapçıkla farketmez bu ikonik noktayı tadını çıkara çıkara gezin. Bir kaç defa baştan aşağı yürüyün. Nehir kenarında bir bira/kahve için. Belki ilerideki nehir kenarı kumlu/plajlı mekanlara da uğrarsınız.

19. Berlin’in Harika Kitapçılarını Keşfedin

Sizi hiç yormadan aşağıdaki instagram gönderimdeki listeye alayım. Bir de çok harika kitaplar var belirteyim. Euro’ları hazırlayın!!! 🙂

View this post on Instagram

📚🙋🏻‍♀️Geldiğimden beri sinsi sinsi üzerinde çalıştığım favori Berlin kitapçıları listem hazır. Not alın, kaydedin, gidin, gezin efendim. 😘 📚🥯Shakespeare and Sons: İngilizce roman, öyküler ve non-fiction kitaplar cenneti. Aynı zamanda oturup kahve içip harika bagel’lar atıştırabileceğiniz bir cafe. Prag’a gidenler belki farketmiştir, Kafka müzesi yakınlarında da bir şubesi var. Berlin’deki kitapçı ise Friedrichshain semtinde, merkezi bir yerde. İngiliz – Amerikan klasiklerini kendi dilinde okumayı seviyorsanız paracıklarınız gidecek, kendinizi hazırlayınnn! 📚✨Do You Read Me?: özellikle sanat, tasarım, mimari, moda ve fotoğraf ağırlıklı çok sayıda İngilizce kitap ve dergi bulabilirsiniz. Görsel ve tasarım işleri ile ilgilenenlerin bayılacağı bir mabed. Mitte bölgesinde Museum Island’ın kuzeyinde yer alıyorlar. 📚🗞Karl Marx Buchhandlung: İlk maddedeki kitapçıya gidenler yakınlardaki bu noktaya da uğramalı. Kocamaaan bir kitapçı. İçerisinde pek çok toplantı, kitap okuma vb tarzı programlar oluyor. Ayrıca ikinci el kitaplar da var. Pek çok şey Almanca ancak ortamı görmek için gidiniz. 📚📖Berliner Büchertisch: Hem yavru vatan Kreuzberg’de hem de uygun fiyatlı, ikinci el kitaplar satan bir nokta. Kitaplarda Almanca ağırlıklı ancak İngilizce kitaplar da var. Kitap okumaları, edebi toplantılar vb oluyor. Facebook sayfalarından event’leri takip edebilirsiniz. 📚🗂Another Country: Kreuzberg’den çıkmadan hemen bu noktaya ilerleyelim. Dağınık bir kütüphane havasındaki bu mekan kitapları çok çok çok sevenleri huzur bulacağı yerlerden. Buradan kitap alıp okuduktan sonra getirip depozito gibi düşerek yeni alacağınız kitaplardan indirim alabiliyormuşsunuz! . . . Sırada kahveciler ve parklar var..😘 #berlin🇩🇪 #visitberlin #seyahatblog #seyahataşkı #geziblog #kitapci #kitapönerileri #kitapsevgisi #weloveberlin #wonderlustberlin

A post shared by Zeynep Cansoylu (@zeyneppcans) on

20. Kurfürstendamm’da Yürüyün

Adını tabii ki de kopyalayıp yapıştırdığım bu caddeye -iyi ki de- Ku’dam diyorlar. Biraz 5th Avenue, biraz Şanzelize vibe’ı olan aslında marka-moda meraklısı değilseniz çok şey önermeyen bir cadde. Berlin’e ilk defa gidiyorsanız bir uğrayın bakın derim. Bir de ufak not üzerinde sınırsız içecek refill’leri ile ünlü efsanevi burgercı Five Guys var.

21. KaDeWe’nin Üst Katında Gurme Yemek, Tatlı ve İçkilere Doyun

Benim her seferinde Kudam’a sebeb-i ziyaretim KaDeWe alışveriş merkezinin en üst katındaki gurme yemek alanı oluyor. Bu sefer de ilk akşam koşa koşa gidip bol çeşitli alkol, çay, kahve ve özellikle çikolata reyonlarında kendimizi kaybettik.

22. Unter der Linden’de Yürüyün

Konu büyük caddelerde açılmışken kendi favorimi de şuracığa bırakayım. Branderburg Kapısı’na yakın Unter der Linden. Türkçe çevirisi “ıhlamur ağaçları altında” anlamına geliyor. Sosyalleşmek, yemek içmek, alışveriş için keyifli bir cadde. Özellikle buradaki klişe ama Einstein Cafe’de kahve içmeye bayılıyorum. Berlin turlarında genelde “ya bu caddeye ıhlamur değil kestane (nut) ağaçları dikselerdi? ya adı under the nuts olsaydı?” diye şakalaşıyorlar.

23. Game Science Center’da Eğlenin

Şimdiki önerim 2015 yılında Berlin’de en sevdiğim aktivite olan mekan: Game Science Center. Türlü teknolojik oyunlar, virtual reality’ler vb vb. Bana sorarsanız hafta içi, kalabalık olmayacak bir saatte gidin. Pişman olmazsınız.

24. Eski Gözlem Kulesini Ziyaret Edin

İçinden duvarın bir kısmı da geçen Potsdamer Platz yakınlarında bulunan ve dokunulmadan bırakılan eski Gözlem Kulesi’ni oralara gitmişken bir ziyaret edin.

25. Mauer Park’ı ve Pazar Günleri Kurulan Bit Pazarını Ziyaret Edin

İki defa gidip hala muvaffak olamadığım eski havalimanından parka çevrilen Mauer Park’ı öve öve bitiremiyorlar. Özellikle Pazar günleri kurulan bit pazarı, paten kaymak ve barbekü partileri için listenize ekleyin.

Şimdi söz sizde.. yakında Berlin’e gidecekler kimler? Defalarca gidip Berlin uzmanı olanlar kimler? Sizlerden önerilerinizi alabilir miyiz? Hangilerine gitmeyi düşünüyorsunuz. Yoruma bekliyorum! 

ps: Berlin’de gün gün nereleri gezdim, nereleri keşfettim şöyle bir bakmak isteyenleri profilime sabitlediğim insta story’lerime beklerim. (instagram: zeyneppcans

Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+

1 Comment

  1. Ekim 30, 2019 / 1:01 pm

    Oldukça detaylı bir paylaşım olmuş. 2 ay kadar önce gittim Berlin’ e. Berlin Katedrali’ nin çatısından da şehri seyredebiliyorsunuz ama o merdivenleri tırmanmaya değer mi bilmiyorum. Oldukça sakin bir şehir. Hayvanat bahçesi de oldukça büyük. Yavru vatan tabiriniz de çok hoş. Yavru vatandan bile daha yavru vatan denilebilir Kreuzberg için.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bumerang - Yazarkafe