
Bu sene Ekim ayında mevsimlerden sonbahar yaşanırken Berlin’de dört güzel gün geçirdim. Berlin’de ilk seyahatim olan bir önceki gidişim 2015 yılına girerken soğuk ve buzlu bir Aralık sonundaydı ve bir hafta kalmıştım. İki farklı sene ve mevsimden gözlemlerimi birleştirince şu karara vardım: Berlin turistik olarak süper etkileyici değil ama yaşamak içi harika şehirlerden biri. İnsanları, insanların elektriği, mekanları, aktiviteleri, bisiklet kullanımı ve daha pek çok harika şeyi ile gerçekten çok iyi. Ben de Berliner dostlarımdan aldığım Alman disiplini ilhamı ile Berlin gezi notlarımı Berlin’de Yapılacaklar Listesi olarak madde madde, kısa kısa, az görselli ve cetvelle çizilmişcesine düzen içinde yazmaya karar verdim. Hazırsanız başlıyorum.
1. Berlin Televizyon Kulesi’ne Yakından veya Uzaktan Bakın
Biliyorum. Biliyorum. Biliyorum. Süper klişe. Ayrıca bir süredir gezen profesyonel gezgin kimse para verip, sıra bekleyip çıkmaz. Ancak Alman dostlarımız kendi aralarında görüş birliğine varmışçasına tüm şehir fotolarında, görsellerde bu binayı kullanıyor. Şehrin pek çok yerinden görülen, silüetine işlemiş kuleye en kötü benim yaptığım gibi uzaktan bir bakıverirsiniz. Hırs yapıp çıkıp şehre kuleden bakmak isterseniz önden saatli, online bilet alınız. (tık tık)
2. Brandenburg Kapısı’nı Dünya Gözü ile Görün
Berlin denince benim hayalimde canlanan ilk görüntü bu devasa kapıdır. 2015’e girerken altında donarak girip Jager içerek ısınmaya çalışmışlığım olduğu için muhtemelen. 1790’larda inşası biten ve o dönem kraliyet ailesi altından geçsin diye yapılan devasa Barandenburg’a bir bakıp ve çevresinde dolanıp bir sonraki maddeye ilerleyebiliriz.
3. Reichstag Dome’dan Berlin’e Panoromik Bakışlar Atın
Berlin şehri Fransız krepleri gibi dümdüz olduğu için doğal yollarda oluşmuş, şehri izleyebileceğiniz bir tepesi yok. Ancak hali hazırda Alman Parlamento binasının terası olan Reichstag Dome ve teras üzerindeki cam kubbe şehre panoromik bakmak için ideal. Giriş biletini online almanızı şiddetle önerir ve linki nazikçe bırakır (tık tık) sonraki durağımıza doğru yürür giderim.
4. Müzeler Adası’nda Müze Gezmeye Zaman Ayırın
Spree Nehri kenarında kocaman alana yayılan ve Pazartesi hariç tüm günler açık olan Müzeler Adası, Unesco Dünya Mirasları listesinde. Adada Pergamon, Bode, Neues, Alta Nationalgalarie ve Altes müzeleri var. Ek olarak Berlin Katedrali‘de burada. Müze biletleri, kombine biletler, şehir turları, tekne turları ve müze girişlerini bu turlarla kombinleyen biletleri incelemek için tık tık. Geçen gidişimde Pergamon ve Ulusal Galeri müzelerini gezmiştim. Bu sefer daha benlik bir müzeye gittim. Detaylar için sonraki maddede buluşalım.
5. DDR Müzesini Ziyaret Edin
Müzeler Adası’ndan ziyaret etmek için bir müze seçsem hangisini seçerdim sorusunun cevabındayız bu madde itibari ile. Aslında burası Müzeler Adası’nda değil tam olarak. Nehrin hemen diğer tarafında. Ancak benim çok sevdiğim, uzun uzun vakit geçirip her şeyi incelediğim bir müze oldu. Berlin Duvarı yıkılmadan ve şehir birleşmeden önceki Doğu Almanya’daki hayatı tüm detayları ile sergiliyor. Evlerin dekorundan, arabalara, okullara, iş yerlerine, marketlerde satılan ürünlere kadar tüm detaylar var. Sıraya girmeden önceden online bilet almak için tık tık. Biletleri çıktı almaya gerek yok, telefondan QR kodlarını okutup geçersiniz.
6.Checkpoint Charlie’ye Bir Uğrayın
Çünkü zaten çok merkezi bir yerde ve planlamasanız da göreceksiniz. Neden uğramayasınız? Yalnız siperin arkasında foto çektireyim diye uzun sıralara girip beklemeyecek kadar kendinizi seviyorsunuz. Biliyorum.
7.Tiergarten Park’ında Vakit Geçirin
New York’un Central Park’ı, Londra’nın Hyde Park’ı gibi Berlin’in de şehrin tam merkezinde dehşet büyük (alanı 210 hektar-imiş. şimdi google’ladım) Tiergarten’i var. Tüm parkı göreyim derseniz bisiklet kiralamanızı öneririm. Ben bir kısmını yürüyüp bir kısmını city bus ile gezdim. Güzel havalarda koşu, yoga, piknik vb aktiviteler için ideal. Sonbaharda mis gibi ağaç ve toprak kokuyordu.
8. Katledilen Avrupalı Yahudiler (Holokost) Anıtı’nı Ziyaret Edin

Nazi Almanyası döneminde 6 milyona yakın insanın katledildiği, yakın insanlık tarihinin en karanlık ve üzücü olaylarından holokost için yapılan bu anıta yolunuzu mutlaka düşürün. Zaten Branderburg Kapısı yakınlarında ve çok merkezi bir noktada. Çok sayıda (2711 adet-imiş) anıt beton mezardan oluşuyor. Uzaktan bakmak, aralarında gezinmek bile tüyleri diken diken ediyor.
Maalesef pek çok yere “anıt mezarların üzerine çıkmayın” minvalinde uyarılar asmışlardı. Bir sabah saat 9 civarında tam da burada gezinirken uyarıların nedensiz olmadığını anladım. Üstlerine çıkıp 32 diş sırıtarak poz verenler, anıt mezardan diğerine atlayanlar.. Şaka gibiydi. Onedio.com’un tam da bu konuda yaptığı şu haberi paylaşmadan edemiyorum.
9. Otobüsle Şehir Turu Yapın
Şurada biz bizeyiz. Turistik diye, orta yaşlı Avrupalı amcalar teyzeler 90%’ını oluşturuyor diye Citybus turlarına binmeyi sevdiğimi saklayacak değilim. Özellikle bazı şehirler yapısı gereği çok daha uygun oluyor hem inmeden tüm turu yapmak hem de istediğiniz duraklarda inip sonradan devam etmek için. Berlin de bu şehirlerden. Genelde iki ana hat oluyor. Tek gün içersininde iki hattı da büyük rahatlıkla baştan sonra tamamlayabilir & istediğin bir kaç durakta indi – bindi yapabilirsiniz. Utanmayın sıkılmayın binin şu otobüslere. Üst katın en önünü kapacağınıza inanıyorum!
10. Alexenderplatz Meydanı’nda 360 Derece Gezinmece
Mitte Bölgesi’nde yer alan, adını taaa vaktiyle burayı ziyaret eden Rus Çarı I. Alexendar’dan alan bu meydan her hangi bir T anında Berlin’in en kalabalık olması beklenen nokta. Kışın en büyük noel pazarının kurulduğu, tren garının ve TV kulesinin olduğu meydan. Berlin’e ilk defa gelip toplu taşıma ağına yakın bir noktada konaklamak isteyenlere de öneririm. Bu meydanda 1-2 saat gezinip merkezi bir cafe’de oturup biranızı yudumlayabilirsiniz.
11.Currywurst ve Et (Wiener) Şnitzeli Mideye İndirin

Bu maddeye kadar currywurst ve şnitzelden bahsetmek için zor bekledim. Ancak kendim Berlin’e iner inmez ilk işim yukarıdaki fotoda gördüğünüz favori Alman yemeklerine atlamak oldu. Özellikle mekan önerisi yapmak istemem ancak %100 yerel Alman gördüğünüz yerlere gidip buğday birası ve patates salatası eşliğinde bu iki harika yemeğe gömülünüz. (evet etli şnitzel Alman mı Avusturyalı mı kesin bilemiyoruz… lütfen Viyana severler çemkirmesin)
12. Potsdamer Platz’da Dolaşın
Vaktiyle ortasından geçen Berlin Duvarı nedeniyle sevimsiz bir boşluk olan bu alan bugün cafeler, restoranlar, mağazalar, galeriler ile baya canlı. Yıkılan duvarın ufak bir bölümü metro istasyonu önünde hatıra olarak bırakılmış. Öğleden sonra gidip gezinip alışveriş yaparak akşamı edebilir ve buradaki restoranlardan gözünüze kestirdiğinizde akşam yemeği yiyebilirsiniz. Bu meydanda, sadece yaya trafiğine açık bir alanda minik bir yıldızlar geçidi var. Orada Fatih Akın’ın yıldızını da görebilirsiniz.
13. Sony Center’da Gezinip Sinemaya Gidin

Potsdamer’e kadar gelmişken Fuji Dağı’ndan esinlenerek tasarlanan cam ve metal harikası Sony Center’a şöyle bir bakmak için de olsa mutlaka uğrayın. Vaktiniz çok ve Berlin soğuğunda üşümüş durumdaysanız neden sinemaya da gitmeyesiniz?
14. Landwehr Canal Kıyısında Biralı, Pretzel’li Piknik Yapın

Berlin’de en favori yeşil alanım açık ara Landwher Canal. Bu harika kanal Berlin’i Central Park’ı kabul edilen Tiergarten’den de geçen 10 kilometre civarı bir kanal. Özellikle Kreuzberg’in büyük kısmına paralel ilerliyor. Kenarında oturmak, piknik yapmak, bira bahçelerinde bira içmek, kışın da buz tutunca risk alıp üzerinde yürümek için ideal.
15. Berlin’in Harika Kahvecilerini Keşfedin
Burada 300-500 kelime yazıp listemi ve içinizi şişirmiyorum ve yazı genelindeki Alman disiplin ve düzenini bozmuyorum. Aşağıya eklediğim instagram gönderimden favori kahveciler listemi alabilirsiniz. İlerleyelim.
16. Yavru Vatan Kreuzberg’e Bir Gün Ayırın
Haydi tamam bir tam gününüz yoksa yarım gün ayırın ama gidin. Kreuzberg’de dolu dolu bir gün geçirmek için tüm detayları yazdım. Sizleri Yavru Vatan Kreuzberg’de Bir Gün: Kreuzberg Gezilecek Yerler Listem yazıma beklerim.
17. Perşembe Günleri Markthalle Neun’da Sokak Yemeklerine Düşün
Neredeyse 130 yıl önce açılan bu “yemek marketi” meyve sebze, şarküteri ve mutfak alışverişi için cennet. Ayrıca farklı yemekleri ve mutfakları deneyebileceğiniz büfeler de var. Perşembeleri akşam 5’ten sonra sokak yemekleri günü ilan ediliyor. Ziyaretinizi bugüne denk getiriniz.
18. East Side Gallery’yi Acele Etmeden Tadını Çıkara Çıkara Gezin
İster türlü şehir rehberi app’lerinden kulaklıka dinleyip, ister walking-tour ile, ister elinizde kitapçıkla farketmez bu ikonik noktayı tadını çıkara çıkara gezin. Bir kaç defa baştan aşağı yürüyün. Nehir kenarında bir bira/kahve için. Belki ilerideki nehir kenarı kumlu/plajlı mekanlara da uğrarsınız.
19. Berlin’in Harika Kitapçılarını Keşfedin
Sizi hiç yormadan aşağıdaki instagram gönderimdeki listeye alayım. Bir de çok harika kitaplar var belirteyim. Euro’ları hazırlayın!!! 🙂
20. Kurfürstendamm’da Yürüyün
Adını tabii ki de kopyalayıp yapıştırdığım bu caddeye -iyi ki de- Ku’dam diyorlar. Biraz 5th Avenue, biraz Şanzelize vibe’ı olan aslında marka-moda meraklısı değilseniz çok şey önermeyen bir cadde. Berlin’e ilk defa gidiyorsanız bir uğrayın bakın derim. Bir de ufak not üzerinde sınırsız içecek refill’leri ile ünlü efsanevi burgercı Five Guys var.
21. KaDeWe’nin Üst Katında Gurme Yemek, Tatlı ve İçkilere Doyun

Benim her seferinde Kudam’a sebeb-i ziyaretim KaDeWe alışveriş merkezinin en üst katındaki gurme yemek alanı oluyor. Bu sefer de ilk akşam koşa koşa gidip bol çeşitli alkol, çay, kahve ve özellikle çikolata reyonlarında kendimizi kaybettik.
22. Unter der Linden’de Yürüyün
Konu büyük caddelerde açılmışken kendi favorimi de şuracığa bırakayım. Branderburg Kapısı’na yakın Unter der Linden. Türkçe çevirisi “ıhlamur ağaçları altında” anlamına geliyor. Sosyalleşmek, yemek içmek, alışveriş için keyifli bir cadde. Özellikle buradaki klişe ama Einstein Cafe’de kahve içmeye bayılıyorum. Berlin turlarında genelde “ya bu caddeye ıhlamur değil kestane (nut) ağaçları dikselerdi? ya adı under the nuts olsaydı?” diye şakalaşıyorlar.
23. Game Science Center’da Eğlenin
Şimdiki önerim 2015 yılında Berlin’de en sevdiğim aktivite olan mekan: Game Science Center. Türlü teknolojik oyunlar, virtual reality’ler vb vb. Bana sorarsanız hafta içi, kalabalık olmayacak bir saatte gidin. Pişman olmazsınız.
24. Eski Gözlem Kulesini Ziyaret Edin

İçinden duvarın bir kısmı da geçen Potsdamer Platz yakınlarında bulunan ve dokunulmadan bırakılan eski Gözlem Kulesi’ni oralara gitmişken bir ziyaret edin.
25. Mauer Park’ı ve Pazar Günleri Kurulan Bit Pazarını Ziyaret Edin
İki defa gidip hala muvaffak olamadığım eski havalimanından parka çevrilen Mauer Park’ı öve öve bitiremiyorlar. Özellikle Pazar günleri kurulan bit pazarı, paten kaymak ve barbekü partileri için listenize ekleyin.
Şimdi söz sizde.. yakında Berlin’e gidecekler kimler? Defalarca gidip Berlin uzmanı olanlar kimler? Sizlerden önerilerinizi alabilir miyiz? Hangilerine gitmeyi düşünüyorsunuz. Yoruma bekliyorum!
ps: Berlin’de gün gün nereleri gezdim, nereleri keşfettim şöyle bir bakmak isteyenleri profilime sabitlediğim insta story’lerime beklerim. (instagram: zeyneppcans)
Oldukça detaylı bir paylaşım olmuş. 2 ay kadar önce gittim Berlin’ e. Berlin Katedrali’ nin çatısından da şehri seyredebiliyorsunuz ama o merdivenleri tırmanmaya değer mi bilmiyorum. Oldukça sakin bir şehir. Hayvanat bahçesi de oldukça büyük. Yavru vatan tabiriniz de çok hoş. Yavru vatandan bile daha yavru vatan denilebilir Kreuzberg için.