Son yılların yükselen stil trendlerinden en büyüğü ve kalıcı olanı kesinlike dövme. Önceden çeteler, suçlular ve uçlarda yaşayanlarla ilişkilendirilen dövme artık çoktan modernize oldu hatta değişik ekol ve tarzlarla bir sanat dalı olarak büyüyerek yoluna devam etmekte. Bundan çok değil en fazla 10 yıl önce, aileme dövme yaptırma fikrimi söylemeyi düşünemezken bugün iki dövmem var. Hatta 50’lerindeki annem geçenlerde bileğine çok yakışacağını düşündüğü bir dövme fikrini dünyanın en normal konusuymuş gibi anlatıverdi. Bu durumda benim merak edip araştırıp Dövme Hakkında Herşey yazısı hazırlamam kaçınılmaz oldu dostlar. 🙂
Trendlere adapte olma (bir de kişi başı milli gelirin eşitsiz dağılımı) konusunda bize çok benzer durumda olan Amerika’da 2010 yılında Pew Research Center tarafından yapılan bir araştırmaya göre Amerikan nüfusunun %38’ine yakının en az bir adet kalıcı dövmesi var.
Aynı araştırma sonuçlarından dövmesi olan insanlara karşı algılarımız konusunda şöyle sonuçlar çıkmış;
1)Dövmesi olan insanlara dair “ilk izlenimler”; bu insanların daha maceracı, daha az kurallara uyan ve daha fazla cinsel deneyime sahip oldukları yönündeymiş.
2)Dövmesi olan yetişkinlerin vücutları hakkında daha pozitif görüşleri olduğunu ve kendilerini daha çekici buldukları gözlemlenmiş.
3)Dövmesi olan yetişkinlerin cinsel olarak daha aktif oldukları saptanmış.
4)Dövmesi olan yetişkinlerin daha fazla risk alma eğiliminde oldukları gözlenmiş.
5)Dövmesi olan kadınların, dövmelerini sildirme olasılıkları erkeklerinkinin iki katıymış.
Çalışmanın da bizlere gösterdiği dövme algısının artık daha maceracı ve cinsel açıdan aktif yönlerine doğru evrildiği. Artık dövmeleri ekstrem hayatlarla eşleştirenler yok. Peki hayallerimizdeki dövme tasarımını nasıl ve kime yaptırırız? Daha da önemlisi güvenilir ve hijyenik nasıl yaptırmalıyız?
Bu konularda Türkiye’nin en bilinen ve eski dövme sanatçılarından Red Cat Tattoo stüdyosu sahibi Emrah Çakın’a dövme hakkında herşey ve sorulamızı danıştım. Stüdyosunu açtığı 1995 yılından bugüne kadar 25 bin dövme yaparak (evet 25.000!!!) en fazla dövme yapan sanatçı ünvanına da sahip. Emrah’ın yaptığı dövme sayısını İstanbul nüfusuna bölünce (25bin/14 mil) anlıyoruz ki İstanbul’da yaşayan her bin kişiden 2’sinde Emrah’ın dövmesi var.
Emrah’ın Bebek’teki bu ufak tefek stüdyosuna girer girmez burnunuza yoğun bir dezenfektan kokusu geliyor. Tüm dövmelerini (kendi mucidi olduğu) kullan-at iğne mekanizmaları ile yapan Emrah hijyen konusunda fazlasıyla titiz. Dövme bakımı ve iyileşmesi konusunda size yapılacakları tek tek listeliyor, sonrasında da telefonla 7/24 ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca asla dövme tutmayacak eklem yerlerini söylüyor, 0.5 cm’den ince çizgileri (3-5 yıl içinde dağılma riski nedeniyle) çizmiyor. Bir de özel talep edenler için lazerle tek seansta silinen mürekkep çeşitleri de var.
Emrah, dövmelerin “yaşam boyu taşımaktan mutluluk duyacağınız” şekilde olmasına çok önem verdiği için stüdyoda kataloglar ve hazır çizimler yok. Size özel bir fikirle gidip hayalinizdeki dövmeyi anlatıyorsunuz ve sıfırdan çiziliyor.
Hijyeni ve güvenilirliğini sağladık. Peki burada dövme yaptıranlar neler der? Ne gibi tecrübeleri vardır? Diye sorarsan iki defa dövme yaptırmış biri olarak kendi tecrübelerimden anlatmaya başlamak isterim.
Ben ilk dövmemi burada 2012 yılında yaptırdım, sol kolumun iç kısmında bileğimden 3 parmak yukarıda çok ufak bir dövmeydi. Tam olarak alt alt üç adet roma rakamı yazdırdım. İlk dövmem olduğu için çok gergindim. Tam tamına 10 dakika sürdü, hiç acımadı hatta Emrah dokuzuncu dakikada “Şimdi çizim iğnelerimi kullandım, birazdan gerçek iğne ile boyama yapacağım” diyerek yüreğime indirdi. Aslında dövme bitmişti bile.
İkinci dövmemi de geçen ay sağ kolumun iç üst kısmına yaptırdım. Bu ilkinden büyük ve çizim gerektiren bir dövmeydi. Tam bir “skinny fat” yani zayıf ama yağ oranı yüksek insan formu olduğum için bu sefer biraz canım acıdı. İğnenin giriş çıkışı değil de çok hafiften elektrik verilmiş gibi hissettim. Dayanılmaz bir acı değildi, ama ilk defa gerçekten dövme yaptırıyor gibi hissettim. Durumumu anlayan Emrah biraz hızlanıp 15 dakikada tamamladı. Sonuçta dövmemi o kadar çok sevdim ki acıyı hatırlamıyorum bile. (Zeynep Cansoylu) not: Adım adım dövme deneyimim ve video’su için buraya tıklayabilirsiniz.
Çok daha büyük ve renkli dövmeler yaptıran Atıl’a sorduğumuzda İstanbul temalı büyük üst kol dövme deneyimini bizlere şöyle anlatıyor. İstanbul’u çok sevdiğim için sağ üst kolumda büyük ve benim sevdiğim kent simgelerini içeren bir dövme yaptırmak istedim. Sevdiğim ve bana özel simgeleri (okulum Boğaziçi Üniversitesi’nin bazı binaları gibi) bir liste yapıp Emrah’a verdim. İki hafta içinde bana hayalimdeki tasarımı çizdi ve renklere birlikte karar verdik. Dövmem büyük olduğu için üç seansta bitti. Son üç yılda üçüncü dövmem olduğu için fazla acıdığını söyleyemem.
Seanslar sonrası bakımına dikkat etmek ve streril giysiler giyinmek çok önemli. Dövmem tamamen bana özel olduğu için çok mutluyum; mesela üzerinde hiç cami yok ve Galata kulesi başrolde. İleride de alt koluma diğer sevdiğim şehirlerin simgelerinden bir tasarım yaptırarak büyütme planım var. (Atıl Samancıoğlu)
Son olarak hızını alamayıp üç ayda üç dövme yaptıran Mine’ye sorduğumuzda der ki; uzun yıllar dövme yaptırmayı düşündüm ancak güvenilir bir dövmeci bulamadım. Sonunda Red Cat Tattoo’da karar vermemde beni etkileyen Emrah’ın doğru yönlendirmeleri ve sırf ben istediğim için birşeyleri yapmamasıydı. Nelerin yanlış gidebileceğini bana söyleyip çok doğru yönlendirdi. Ayrıca hijyen konusunda çok titiz olması da beni rahatlattı. Sırtımda taşıdığım Rüzgar Gibi Geçti filminden Scarlet O’hara ve Rhet Buttler meşhus öpüşme sahnesi dövmesinin fikri, kitabı ve filmi tutkuyla sevdiğimi öğrenen Emrah’tan çıktı. Ömrümün sonuna kadar sırtımda dünyanın en tutkulu aşkını taşıyacağım için çok mutluyum. (Mine Güner)
Ölene kadar sizin için önemli olacak tasarımı ve kavramları bulduğunuzda mutlaka dövme tecrübesini yaşayın derim. İnternette dövme kültürü üzerine izlediğim belgeselerde bir adamın söylediği ve ikinci dövmem için beni yüreklendiren bir söz ile sizi baş başa bırakmak isterim.
“Bu dövmeyi tenimde istiyorum, acı çekmeye hazırım ve kalıcı olacağını kabul ediyorum.”