Amsterdam Lezzet Durakları

0
shares
Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+
Bu Nedir?

Bu yazıda “Amsterdamda ne yesek?” ve “Amserdam lezzet durakları nerelerdir?” sorularının cevaplarının peşine düşüyoruz dostlar.

İsteyince mi oluyor, yoksa arkamda kozmik güçler mi var bilmiyorum ama son üç yılda Amsterdam’a üç defa gittim. En son gidişim 2016 Ocak ayına denk geliyor. Hatta yakın zamanda öğrendim ki Mayıs ayında da Amsterdam yolları bana gözükebilirmiş. Ben bu şehirin ana ulaşım aracının bisiklet olmasına, süper cool insanlarına, mimarisine, kanallarına, hafiften kasvetli havasına, sokak sanatlarına, yüzlerce yıllık mekanlarına, yerel peynirlerine, dünya mutfaklarından en güzel örneklerine, (en en sevdiğim bira barı olan) In de Wildeman’ına ve yerleri duvarları tavanları graffiti ile kaplı The Hill Street Blues cafesine  bayılıyorum. Umarım geleceğimde bana bol bol Amsterdam yolları gözükür.


Bana sorarsanız Amsterdam “yapılacaklar/gezilecekler” listesi yapıp süper disiplinle uygulanacak bir şehir değil. Londra gibi, New York gibi ordan oraya koşturmaya gerek yok. Zaten belli başlı müzeler, görülecek yerler çok belli ve birbirine çok yakın. Sizi zaten bildiğiniz bu bilgilerle sıkmak istemem dostlar. Benim paylaşmak istediğim son üç yılda yemek yediğim mekanlardan en sevdiklerim, Amsterdam’a gitme nedenlerim olanlar ve son üç yılda kalitesini koruyup “Amsterdam lezzet durakları” haline gelenleri kendi çektiğim fotograflar ile paylaşmak.

Cafe de Klos – Kırmızı Et 

Amsterdamda ne yesek sorusuna verilecek ilk cevap bence çok net Cafe de Klos! Bir kırmızı et sever olarak her gidişimde ilk akşam burda yemek için tuttururum. Bu kadar harika et yapan bu mekanın çok az masası olması ve genelde kocaman bar çevresinde oturulması nedeniyle bir saate yakın bekleme süresi oluyor. Varsın olsun, sokağın karşısındaki barlarında birşeyler içerek bekliyorsunuz sıranız gelince sizi gelip alıyorlar. Klos’un en çok tercih edilen özel yemeği Domuz Kaburga; normal, barbekü soslu ve tütsülenmiş çeşitleri var. Ben domuz eti yemem derseniz (demeyin bence bu harika mekan için, ama sizin bileceğiniz iş) çok güzel dana ve kuzu etleri var.

İleri derecede  kuzu eti sever olarak bir de önerimi paylaşmak istiyorum. Menüdeki kemikleri ile birlikte toplamda 600 gram olan “Kuzu Omuzu (Lamb Shoulder)”nu mutlaka ama mutlaka denemelisiniz. Yediğim en güzel kuzu etlerinden biriydi; ki ben iki hafta bir Kadıköy Çiya’da türlü kuzu eti yerim düzenli olarak. Garson “600 gram; 300 gramı kemik gerisi et, sana biraz fazla ama dene bakalım” diyerekten verdi. Yarım saat sonunda süper temizlenmiş kemiklerle baş başa kaldı. 🙂

Lombardos – Hamburger

 Amsterdam’da bir sürü harika hamburger mekanı var ama Lombardos “the hamburgerci” tartışmasız. Etleri çok güzel menüde çok az seçenek var böylece 3-4 çeşit hamburgeri insan üstü lezzette yapabiliyorlar. Hem yereller hem de turistler arasında fazlasıyla ünlü ve  sadece 4-5 kişilik banko tadında oturma yeri var.  Hem kullanılan etler, hem ekmekleri hem de özel sosları çok güzel. Ben ekmeksiz yediğim için çektiğim fotoğraflar çok estetik gelmeyebilir ama Amerika standardlarına yakın hamburgerler onlar. 🙂

Bir de özellikle Kimçi (Kore usülü acılı lahana turşusu) seviyorsanız Kimchi Burger‘i denemenizi şiddetle tavsiye ederim. Bu burgerde iyice Asya tadını vermek için Kobe bifteği kullanıyorlar ve tadı inanılmaz! Bir kaç gününüz varsa her öğlen buraya gelip tüm burgerleri denemek en mantıklısı.

De Vier Pilaren – Tatlı & Tuzlu Krepler

Nehrin hemen kenarındaki bu mekan, sanki kocaman gezici bir sirkin kafeteryasıymış da sirk bir gecede toplanıp gitmiş ve geride kalıvermiş gibi duruyor. Çevresine o kadar ait değil ki! Gözden kaçırmak imkansız. 🙂

Amsterdam’ın en lezzetli, en çeşitli ve en büyük porsiyonlu kreplerini burada bulabilirsiniz. Ayrıca kim demiş krep sadece kahvaltıda yenebilir diye; akşam yemeği olarak neden yenmesin? Bu mekanda krepler devasa, malzemeler bol, krepçi olmasına karşın güzel bira seçenekleri var ve dekorasyon ürtücü derecede kitsch.

 

 

IMG_3152

Bir de ufak not; tuzlu krep severseniz bacon + cheddarı mutlaka deneyin beni hayır dualarda anımsayacaksınız. 🙂 Ufak ikinci not: nutellalı krep çeşitlerinde çılgınca bol nutella kullanıyorlar, Amsterdam’ın en iyisi.

Het Kaarbel – Peynir Fondü Çeşitleri

Konu peynir olunca çok mutlu oluyorum, evet peynirin mutlulukla yakından alakası olmalı. Fondü’nün ana vatanı İsviçre mi, Fransa mı yoksa İtalya mı tartışıla dursun.. Bence fondüyü en iyi yapanlar Hollandalı dostlarımız. Çünkü (gene bence) Avrupa’daki en iyi peynir onlarda. Zaten çılgınca fondü sever olarak Dutch peynirleri ile yapılmış bir fondü görünce iyice mutlu oluyorum. Bu mekanı tanıştığım bir kaç yerele sordum, hepsi onayladı. Ana yemekleri (tavuk,et) çok ortalama ama fondüleri mükemmel ötesi. Ayrıca sağlıklı takılmak kruton ekmek, patates yemek istemiyorsanız; fondünüz için size sebze çeşitleri de getiriyorlar.

Omelegg – Kahvaltı & Yumurta Çeşitleri

Bu mekan tamamen yumurta ile yapılabilecek herşey konusunda uzmanlaşmış ve içinde hayal edebileceğiniz her tür malzeme içeren devasa omletler yapıyor. O nedenle direkt düz peynirli, sebzeli veya baconlı omletler hayal etmeyin. Kocaman bir porsiyon chili con carne, bir adet avodako, 200 grama yakın türlü şarküteri ürünü barındırabiliyor buranın semirmiş omletleri. Sabah kahvaltısı niyetine yediğinizde öğlen de acıktırmayacak cinsten. Haftasonu sabah saatlerinde hep sıra oluyor. Denk gelirseniz hafta içi gidin; mekanın tadını çıkarın ve omletinizin üstüne harika filtre kahvesinden için mutlaka. Dileyenler için kafeinsiz kahvesi de olan nadir mekanlardan bu arada

 

Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bumerang - Yazarkafe