Soğuk Sıkım Meyve Suyu Detoks Deneyimi- Açım Anne!

0
shares
Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+
Bu Nedir?

Son bir iki yılda türeyen; bir kaç gün soğuk sıkım meyve suyu detoks programlarında sıvı dışında katı gıda tüketilmeyen detokslara hep mesafeli baktım. Aslında dürüst olmam gerekirse mesafeli değil de tepeden baktım. Bir kaç gün sürekli meyve ile sadece lif, vitamin, mineral ve meyve şekeri almanın nesi arınma olabilirdi ki? Bir de bu detoks küründen çıkınca, başta zaralılar olmak üzere katı gıdılara saldırmamak için insan üstü irade gerek diye düşündüm.

Yeni trendleri denemeye bayılan biri olarak soğuk sıkım meyve suyu detoks kürlerini denemeden pas geçtim. Merak edip bir kaç büyük markanın meyve suyu karışımlarının tadına baktım, ama “sadece bunlarla beslenmek beni mutsuz eder” deyip yoluma devam ettim. Ancak zamanla bu karışımlara meyve kadar sebzeler (özellikle kara lahana “kale” gibi süper besinler) girmeye başladı. Benim için daha da vurucu olanı “alkali denge” (vücudun asit baz dengesi) konusunda yardımcı detoks kürleri çıktı. Yeşil meyve/sebze fazlalıkta olanların ağırlığı arttı. Aşırı meyve yüklü, sarı ve turuncular azaldı. Zaten huyum kurusun bir gıda ne kadar yeşilse o kadar faydalı olduğuna inanıyorum. Mesela her pazar üşenmeyip kıymalı ıspanak yaparım, akşam yemeğinde yeriz hiç şaşmaz. Eminim çok daha faydalı besinler vardır ama o ıspanak koyu  yeşil ya, ben çok iyi birşey yapma hissi ile dolup taşıyorum. 🙂

Sebze ağırlıklı yeşil karışımlar sonunda beni baştan çıkardı, ama kendimi biliyorum 2-3 gün tamamen bu şekilde beslenmeme imkan yok. Bir şekilde yaptım diyelim detoks bitiminde öyle şeyler yerim ki tüm aldığım fayda zarara döner. O nedenle 3 günlük sadece sabah kahvaltıları ve 1-2 defa da öğle yemeklerimi başta yeşiller olmak üzere soğuk sıkım meyve & sebze karışımları ile ikame ederek “mini” bir detoks yapmaya karar verdim. Nereden alayım karışımları diye araştırdım; internet dünyası ve fikrine güvendiklerim Jüs İstanbul dediler. Zaten yeşil karışımlarının içerikleri, alkali dengeye yardımları ve cam şişeleri ile kalbimi kazandılar. Hemen gidip gelecek 3 günlük stoklarımı aldım. Bu arada zaten en uzun dayanma süresi üç gün bu karışımların. Haftalık alma gibi bir şansınız yok. Birileri size hem haftalık hem de plastik şişede önerirse arkanıza bakmadan kaçın.

Öncelikle bekletilerimin aksine, denediğim tüm karışımların tadına bayıldım ve 500 ml olmaları da harikaydı. İçerken bitirmek için kendimi zorladığım da oldu. Ancak içtikten sonra asla %100 doydum, tokum hissine sahip olmadım. Tamamen içip bitirdikten yarım saat sonra aşırı bir su, çay, kahve içme isteği ile dolup taştım. Ve tamamen bitirdikten bir saat sonra açlık başladı. Sanırım meyve şekerinden zıplayan glisemik endeksim acı bir şekilde eksiye geçip bana açlık sinyalleri gönderiyordu. Örneğin sabah 9’da içtiğim kahvaltı öğünümden sonra 10:30 gibi öğlen yemeği hayalleri kurmaya başladım. 11:40’ta kendimi iş yerinin kafeteryasına atmış yemek yiyordum bile. Psikolojik nedenlerden mi bilmiyorum ama günün devamında da neler yesem diye hayaller & planlar arasında gidip gelmeye devam ettim. Günler geçtikçe açlık hissi gitmedi ama ben kontrol etmeyi öğrendim; en azından öğlen yemeği için 12:30’u bekler ve yemeğe kadar 2-3 adet yerine 1 adet Türk kahvesi ile idare eder olmuştum. Kendimi çok fazla vitamin ve mineral alıyorsun diye telkin ettim ve 3 günü bitirdim.

Bir daha dener miyim? Üç gün ard arda denemem ve bir daha kahvaltı öğününü ikame etmem. Akşam yemeği bana daha kolay vazgeçilebilir geliyor; en kötü çok acıkırsam yatar uyurum. O yüzden haftada bir gün deneyebilirim. Pozitif etkilerini gördüm mü? Alkali dengeye yardımı somut bir gerçek ve bence dolaşıma çok yardımcı son üç günde karnımda hiç şişlik oluşmadı. Tadı en güzeli hangisiydi? Tabi ki de en yeşili – The Standard! 🙂 Kilo verdim mi? Amacım bu değildi, ancak 200 gramcık vermişim 3 günde. Bu yazıyı neden yazdım? Herkes soğuk sıkım meyve&sebze karışımları ile “hayatım değişti” derken benim gibi açlıktan ateşte dönen döneri dişleme hayalleri kuranlar varsa yalnız hissetmesinler. Bu sağlık trendini kendilerine göre yorumlasınlar, kendi en doğru ve en iyi hissettiren yollarından gitsinler diye. Hepimiz meyve suyu içip doyamıyoruz maalesef. 🙂
Bu deneyimden ne öğrendim? Karaciğer en güzel detoks-sağlayıcı ona çoook iyi bakın. En az 2.5 litre su için, kahveyi çayı abartmayın, sebzeleri meyveleri bol bol tüketin, işlenmiş gıdalardan uzak durun, alkolü de sınırlayın. Zaten sigara içiyorsanız diyecek hiç birşeyim yok. İçmeyin. Nokta.

Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bumerang - Yazarkafe