Sonsuzluk Gibi Geçen Mart 2020: Öncesi ve Sonrası

0
shares
Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+
Bu Nedir?
arka bahçedeki kiraz ağacı <3

Tam gününü hatırlamıyorum, Mart ayının başlarıydı. 2020 hedeflerimin ilk çeyrek kapanışı değerlendirmesini yapmak için L koltuğun güzel kısmına kurulmuştum. Dur dedim liste yapayım. (ne kadar orijinal bi’ fikir!) 20 maddelik bir liste yaptım. Listem de kafam gibi her telden, çok yönlü ve karışıktı. Maddeleri belirli konu başlıklarına ayırıp grupladım. Konuları da öncelik sırasına göre dizdim. Çok ölüp bitmesem de yol haritam vardı artık ve öncelik sırasına göre yapılacak tonlarca işim. Konu başlıkları sosyal medya yönetimi portföyüm, dijital pazarlama, content marketing, içerik üretmek, biraz da yazı yazmak üzerine beni tanıyanların tahmin edebilecekleri şeylerdi. 

Mart ayının ortası geldi. Gündem değişti, evlere kapanmaya ve bilinmezle baş etmeye başladık. Gece gündüz çalışma, ev işleri, yemek hazırlama, corona haberleri, tavanı izlemece dönemi başladı. Sanki bir uçaktaydım da bir şeyler ters gidiyordu. Henüz anons yapılmamıştı ama servisi durdurup “kemerleri takın” ikaz ışıklarını yakmışlardı. Hepimiz şaşkın ve çaresiz birbirimize bakıyorduk. İşlere yetişmek, yemek hazırlamak ve minimum düzeyde temizlik yapmak dışında kayda değer tek bir şey yapmadım. Ne okudum, ne yazdım, ne belgesel izledim, ne de ilham aldım. Sadece surat asıp endişelendim. Hem de koca bir ay!

Nisan ayının ortalarında bir gün dedim ki “haydi zeynep yeni bir liste yap.” Ama yeni düzenine göre olsun. Yüksek beklentilerle, zorlayıcı maddelerle doldurma. Mesela “haftada 2 yoga yap”, “daha çok sebze, daha az makarna” gibi maddeler olsun. Bildiğim hayat düzenim değişmişken ve -afedersiniz-bok gibi hissederken yaptığım bu listede beden-zihin-ruh sağlığım için maddelerin dışında yazdığım her şeyin YAZI YAZMAK ile ilgili olduğunu liste bittikten ve ben listeyi 2-3 defa okuduktan sonra şaşırarak farkettim.

Şöyle maddeler var: özellikle karantina dönemini anlatan düzenli günlük yaz, günde 500 kelime kısa yazılar yaz, kısa öykü yaz, bloga düzenli yaz, farklı kitap fikirleri için sinopsisler yaz, online eğitimleri YAZARAK izle, banyo aynana kendine kısa notlar yaz, kafanın içinde kendinle konuşmak yerine otur bir deftere YAZ. 

Sonsuzluk gibi geçen Mart ayı ve aynı defterde, aynı sayfada karşılıklı olarak bakışan birbirinden çok farklı iki liste. İlki bol “challenge” dolu, sonuç odaklı ve ölçülebilir. İkincisinde resmen uçak düşüşe geçmiş ve ben ağırlıkları önem sırasına göre iç güdüsel olarak uçaktan atmaya başlamışım. Sadece paraşütüm diyebileceğim tek şeyle kalmışım. YAZMAK. Zaten severek yaptığım tüm işlerin temelinde yaratıcılık, yazı yazma, noktaları birleştirme ve hikaye anlatmak var. Aslında bu ikinci listeye şaşırmam tuhaf.

Sizlerin Mart ayı nasıl geçti? Neleri hızla düşen uçaktan gökyüzüne bıraktınız? Nelerle sıkıca tutundunuz? Meraktayım & mutlaka yoruma bekliyorum.

ps: bilmem farkettiniz mi ama bu yazı benim günlük 500 kelimem

Van Gogh kiraz ağacı yağlıboya tablosu <3
Müzesindeki sesli anlatımda bu açıdan çizmek için günde 6-8 saat sırt üstü yere yatıp hafızasına kazıyana kadar izlediği rivayet ediliyor. kalp kalp kalp.
Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bumerang - Yazarkafe