Kahve işlerinde son yıllarda yükselmekte olan bir trend var: cold brew kahve. Benim bu harika kahveyi keşfim geçen yaza dayanıyor. Ancak çok kısa sürede yaz kış demeden en severek içtiğim kahve türü oldu. Çevremde de kime tattırdıysam istisnasız olumlu tepkiler aldım. İster sade, ister sütlü çok keyifle içilen ve çok uzun saatler emek vererek damla damla demlenen bir kahve. Bir de arkasındaki uzun saatler (24 saati bulabiliyor!) ve şık sunumu nedeniyle “kahvelerin viskisi” ünvanına sahip bu harika lezzet.
Nedir Bu “Cold Brew”? Nasıl Hazırlanır?
Alıştığımız sıcak kahvelerin aksine; taze kahve çekirdeklerinin, oda sıcaklığındaki (veya daha soğuk) su ile minimum 12 saat süre ile demlenmesi ile hazırlanıyor. Demleme süresi, cold brew tarifine ve elde edilmek istenen sonuca göre değişiyor. Soğuk su ile yapıldığı için (ice americano vb buzlu kahvelere göre) asit oranı daha düşük oluyor. Daha dolgun bir gövdesi, daha olgun tadı ve daha az asiditesi oluyor. (ders alsam bile şarabı böyle anlatamam ya 🙂 )
Geçmişi yaklaşık 8-10 yıl kadar önceye dayanıyor. Ancak popülerliğindeki artış son dört yılda ivme kazanmış. Özellikle Kuzey Amerika’da çok sevilip tüketiliyor. “New Orleans tarzı” cold brew kahve demlenirken hindiba (papatyagiller familyasından, sebze olarak yararlanılan bir yıllık bitki türü) bitkisi kullanılıyormuş.
Bir de “cold brew” metodu ile çay da yapılabiliyormuş. Çay severlere duyurulur.
“Peki kalorili midir?” derseniz internet araştırmalarıma göre sade 200 ml’in sadece 5 kalori olduğunu, süt eklerseniz de 35 kaloriye çıktığını söyleyebilirim. Hesapları Starbucks’ın sitesinden aldım. (link için tık tık)
“Ülkemizde cold brew fiyatları nasıldır?” derseniz genelde 8 TL – 15 TL arasıdır diyebilirim. Evet bir bardak kahve için çok fazla. Ama arkasındaki 24 saate varan emeği düşününce biraz mantıklı geliyor. Her gün olmasa da haftada bir ödül niyetine keyif yapmak için içilebilir.
Cold brew kahvenin hazırlanışına hakimsek asıl konumuz olan İstanbul’dan Cold Brew Önerileri‘ne gelebiliriz. Burada tek başıma önermem eksik kalacağından kahve konusunda zevkine güvendiğim blogger’lara sordum. Şehrin dört bir yanından birbirinden farklı önerilerle geldiler. Başlayalım okumaya o zaman.. 🙂
Keşfettik – Drip Coffee Asmalımescit
Keşfettik.com sitesinden, yazdığı türlü mecralardan ve insta’dan takip ettiğimiz müthiş keşifler yapıp paylaşan keşfettik der ki (resmen tekerleme gibi oldu! 🙂 ) :
“Yaz aylarında serinlik hissi için kendimi attığım bir sığınak Drip Coffeeist. Asmalımescit’in en şirin sokaklarımdan birine konumlanmış bu mekan, cold brew’imi elime alıp bir kendime kendime kalma ve dinlenme vahası aynı zamanda benim için.
İç mimar Alphan Kutval’ın tasarladığı mekanda Aeropress, Chemex, Hario V60 ya da mokka podunda demlenmiş kahvenizi yudumlarken, lezzetli kek, kurabiye ve hamur işlerinden de denemenizi tavsiye ederim. Damlatarak demleme tekniğinin İstanbul’daki temsilcilerinden olan Drip Coffeeist’te kahveniz demlenirken seyretmesi de pek keyifli.”
Yesempatik – Coffeetopia
Yesempatik websitesinde ve insta‘sında “Hayat yiyince?, gezince✈, gülünce? güzel! ??☕” motto’su ile harika paylaşımlar yapan Nilgün der ki:
“3. nesil kahveciliğin Türkiye’de tanınıp yayılmasında büyük katkısı olan, Sirkeci Bahçekapı’da konumlanan Coffeetopia’nın cold brew ları yaz aylarında vazgeçilmezlerimden.. Özenle kavrulan nitelikli kahvelerden hazırladıkları, demlenmesi 12 ile 18 saat arasında süren cold brewları denk getiremezsem diye önden ayırttırdığımı bilirim.
Coffeetopia’nın tatlış baristaları ara ara meyve dokunuşlarıyla cold brew’u doğal yöntemlerle aromalandırıyorlar. Kahverengi şişelerde üzerine demleme tarihlerini yazarak muhafaza ediyorlar. Hatta şişeler sizin oluyor. Ben şimdiden cold brew şişesine çiçek koyup vazo niyetine kullanmaya başladım bile 🙂 Gelmeyen yaza inat, cold brew forever 🙂 “
Travel and Food 34 – Baba Budan Bostancı
görseller: sağdaki foursquare, soldaki travel and food 34 🙂
Insta’da travelandfood34 hesabı ile bir mimarın gözünden bize dünyayı gezdiren ve harika yeme & içme tavsiyeleri veren Gülfem der ki:
“Bostancı’da minibüs caddesinin üzerinde ve benzincinin hemen yanında, 3.nesil kahve bulmayı ummayacağınız bir yer. Evimle işimin arasında olunca, 3 senedir aralarda uğradığım bir mekân haline geldi. Bağdat caddesine, sahile inecek kadar halim yoksa kaçış noktam. Çok değişik kahveler var. Bazılarını hala deneyemedim. Minibüs caddesine bakan dış kısmın aksine, içerisi oldukça sessiz, sakin ve huzurlu. Yakın oturuyorsanız tavsiye edebileceğim bir mekân.”
Bulut Misali – Starbucks

Nedense cold brew’i sevemedim ben:( Ki kahveye bayılırım… ama yazını oyunca Federal’de de denemeye karar verdim:) Yine güzel bir yazı, iyi bir derleme olmuş. Ellerine sağlık:)
Yazar
güzel yorumun için çook teşekkür ederim. daha sosyal medya’da duyurmadan senden yorum gelince aşırı motive oldum. 🙂 federal’de deneyince nasıl buldun mutlaka haber et, meraktayım 🙂 sevgiler
Suadiye No:7 unutulmus
Yazar
biz 5 kişi – sevdiğimiz 5 noktayı yazdık. sizlerden önerilere açığız sonuna kadar. 🙂 nasıldır no:7? biraz detay verseniz? sevgiler
Çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık. cold brew tutkunu olarak İstanbul’da bir çok yerde denedim güzel yapan yerler de var tabi, ama özellikle Kadıköy de Moda da doz roastery nin cold brew ini tek geçerim. Mutlaka deneyin ne yapıyorlar nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama mükemmel bir lezzete sahip.