Kültürü, temel alışkanlıkları ve hijyen kavramı bizimkinden çok farklı olan Çin’de güzel bir gezi deneyimi geçirmek için dikkat edilmesi gerekenler konusunda keşke birileri gitmeden beni uyarsaydı diye çok düşündüm. Zira tüm Çin araştırmalarımı gidecek yerler, Çin Seddi gezisi ve güzel restoranlarla sınırlamıştım Çin’in başkenti Pekin’e gitmeden evvel. O nedenle Çin Halk Cumhuriyeti’ne yolu düşebilecek dostlarım için Çinde Turist Olarak Hayatta Kalma Rehberi hazırlamak istedim.
Özellikle Çin’in kuzey bölgesi turistler için tam bir sınav. Bu arada maddelemeye başlamadan önce tüm maddelerin üstünde bir önerim var; Çin’de yuan kurunun TL’nin neredeyse yarısı olması nedeniyle oteller çok hesaplı. Mesela ben 5 yıldızlı bir otelde günde 150 TL civarında kalıp havuz, spor salonu gibi imkanlardan yararlandım. Odamız o kadar büyüktü ki bir uçtan diğerine birbirimize sesleniyorduk sevdiceğimle. O nedenle mutlaka kalacak yer konusunda bonkör davranın. Zira birazdan yazıyı dikkatle okursanız “Bari otelim iyi olsun” deme ihtimaliniz artacak. 🙂
1)Mideniz Hassassa Sokak Yemeklerinden Uzak Durun (Bence değilse de durun!)
Sokaktaki yemek standları uzaktan renkli, ilgi çekici ve çok otantik gözükebilir. Ama standlara doğru yaklaşınca ne olduklarını görmeden yükselen kokulardan, mideniz ve psikolojiniz şoka giriyor. Bu standlarda genellikle pişirilip satılan akrep, kurbağa bacağı, su yılanı, böcek şiş, tavuk ayağı gibi çok farklı yemekler hiç de hoş kokmuyor dostlar. Hani Maximiles reklamında diyor ya “Gitmeden görebilirsin, duyabilirsin ama kokusunu alamazsın” diye; işte ben Çin’de keşke almaz olsaydım dedim. Fransa’da kurbağa bacağı ve tereyağlı salyangoz denemiş ve yeniliklere açık ve maceracı bir kişi olan ben bile burnumu kapatıp olay mahalinden hızla uzaklaştım!
2)Bugüne Kadar Yaptığınız Pazarlıklar Pazarlık Değildi!
Bizim alıştığımız pazarlık payı ile Çin’deki pazarlık payı arasında dağlar kadar fark var. Genelde ilk söylenen fiyat ile satın alınan fiyat arasında 10 kat makul (!) bir fark oluyor. Örneğin aldığım yerel hasır şapka için için 180 yuan olan ilk fiyatı sadece 2 dakika sonra 20 yuana aldım. Taktik şöyle ilerliyor; önce indirimli fiyatlar isteyin, hayır derse peki diyip arkadanızı dönüp gidin. Henüz arkamdan “Ok ok” diye koşup beni durdurmayan Çin’li satıcı görmedim. 🙂 Bu durum insanı paranoyak yapıyor haliyle. Sürekli her aldığınızda “Acaba daha da iner miydi? Kazıklandım mı?” diye düşünmeden edemez hale gelebilirsiniz. Bu durumlarda yuanı TL’ye çevirip amaaan çok ucuz diyerek bu ruh halinden çıkabilirsiniz. 🙂
3)Bildiğiniz Trafik Kuralları var ama Siz Yokmuşçasına Dikkatli Olun!
Yaya olarak karşıdan karşıya geçerken 3-4 defa her yönü kontrol edin. Araçtayken de ani frenlere, ani şerit değiştirmelere, İstanbul’dan kat be kat yoğun trafiğe hazırlıklı olun. Ayrıca taksi kullanacaklar için şu sayacağım üç şey son derece normal hazırlıklı olur. Şöfor radyoyu son ses açarak Çince şarkı söyleyecek, sizle tek kelime konuşmayacak ve para üstünü sahte verme olasılığı her zaman var. (özellikle 100 yuan’lara dikkat)
Eğer soğuk kanlılığınızı koruyabilecekseniz “tuk tuk” denen 3 tekerlekli motorlara binerek trafiği atlatabilirsiniz. Ancak ters yönden gitmek, aniden karşınıza çıkacak araçlar ve emniyet kemeri olmaması sizi korkutursa bu araçtan uzak durun. Ben iki defa bindim çok eğlendim. Ancak birinde video çekeyim derken telefonla birlikte paldır kültür düşüyordum neredeyse.
4)Kendinizi Celebrity Gibi Hissedeceksiniz!
Turistik alanlarlarda, yemek yerken veya sadece sokakta yürürken sırf Asya’lı görünmediğiniz için yanınıza gelip sizle resim çektirmek isteyenler olacak. Hatta izinsin gelip çaktırmadan selfie çekenler de çıkacak. Sırf böyle komik anılarak için bile Çin’e gidilebilir. Mesela çok ünlü Yasak Şehir’i gezerken Çin’li teyzeler bana sarılıp bol bol foto çektirdi. Hunharca çekiştirip sarılmaktan da sakınca görmediler. 🙂
5)Çok Uygun Fiyata Masaj Yaptırabilirsiniz!
En temel masajlardan olan ayak masajının bir saati 50 TL. Özellikle tüm gün yürüdükten sonra çok iyi oluyor. Masaj çok yaygın bir uygulama ve Çin’liler için bir ihtiyaç, bir lüks değil. O nedenle uygun fiyata bol bol masaj yaptırabilirsiniz. Otelin spa’sında mahkum değilsiniz, neredeyse her sokakta bir masaj salonu var. Hafiften pazarlık yapmak da adettendir. 🙂
Son olarak kadınlara minik bir dip notum var. Burada Asyalı olmayan “batılı erkek” çok revaçta. Ben bir cafede kahve içerken sevdiceğim dondurma almaya gidip geldi peşinde 3 kadın takılıp laf atmışlar. Bir tanesi birşeyler içmeyi teklif etmiş. Bizimki ağzı kulaklarında gülerek geldi, çok bozuldum. Bir daha da koluna yapıştım bırakmadım. 🙂 Bu resimdeki minnoş kız da kaşla göz arası temsili olarak kadraja girmiş. 🙂