Kış mevsimi bitmeden kendi başıma 2-3 günlük bir seyahat hayalim vardı. Telefonu yurtdışı tarifesine açmayacağım, her sokağında yürüyebileceğim büyüklükte bir yerlerde haritasız, app’siz gezeyim istiyordum. Tamamen Türk mantığımın sonucu su kenarı bir yerlere gitmek istedim. 🙂 İki seçeneğe indirdim planlarımı; Lubiana + Bled Gölü veya Lyon + Annecy. Euro kuru ve Fransa’nın pahalılığı bana karşı olsa da seçimimi creme brulee’nin güzel ve tereyağı-sever ülkesinden yana kullandım. Şimdi sizleri de peşime takıp Annecy’de bir gün geçireceğimiz Annecy gezi notlarım üzerinden geçirmek isterim dostlar.
Annecy’ye Ulaşım
Kasabadan hallice olan (nüfus 55 bin) bu güzel yere takdir edersiniz ki uçakla direkt ulaşım yok. (özel jetiniz varsa var aslında! 😉 ) En çok tercih edilen seçenek Cenevre’ye uçmak ve buradan 1 saat sürecek tren veya otobüs ile gelmek. (ikisinin de gidiş – dönüş bileti toplamda 40-45 İsviçre frankı arası) İkinci tercih edilen seçenek ise 2.5 saatlik tren yolculuğu ile Lyon’dan gelmek. Lyon’dan gidiş dönüş tren bileti (2. sınıf ) 40-50 euro arası. (şuradan bir göz atın).
Kısacık, 5+1 Cümlelik Annecy Tarihi
“Alplerin incisi” lakaplı Annecy’de, MÖ 4000’lerden beri yerleşim olduğuna dair kanıtlar var. Ancak bildiğimiz tarihi 1. yy’da Romalılarla başlıyor. 11. yy itibari ile Annecy Kalesi (bugünkü Musee Chateau) çevresinde yerleşimler kuruldu. Bu yerleşimler 17.yy’ın başına kadar İsviçre yönetimindeydi; devamında Savoy (Fransa) yönetimine geçti. Savoy hanedanlığı kısa bir süreliğine (100 küsür yılcık) İtalya (Sardinya) yönetimine katıldı. Sonunda 1860’da “ben Fransızım yiaa!” diyerek Fransa’ya geri döndü. Sahne! 🙂
Annecy’ye Varış & Gezinmeye Başlama
Tren veya otobüsle şehre varınca hemen “Annecy-le-Vieux” (Old Town / Eski Şehir Merkezi) tabelalarını takip ediverin. 5 dakikaya kalmadan karşınızda göl sağınızda da bol kanallı şehir merkezi belirecek. Ya da benim gibi ilk kahve dükkanına girip harita sorun; adamlar dumur olsun. ? “Ne haritası, şurdan yürü işte. Her sokağa girip çıksan 2 saat sürmez” deyiversinler.
Gene de “illa elimde bir harita olsun, hangi sokaktayım, nerede ne var bileyim, yaptıklarıma tik atayım” derseniz gölün hemen karşısındaki turizm ofisinden ücretsiz olarak alabilirsiniz. Eski şehir merkezinden önce sizi Avrupa’nın en temiz suyuna sahip Annecy Gölü karşılayacak… benim gibi sabah erken saatlerde giderseniz dünyanın en huzurlu yerine gelmiş hissi verecek. Yukarıdaki video’dan izleyebilirsiniz. 🙂
Annecy’de Bir Günde Yapılacaklar
Burası tam bir günde hatta yarım günde yapılacak he şeyi koşturmadan yapacağınız bir yer. O yüzden hiç acele etmeyin, mümkünse güne kendinize güzel bir kahvaltı ve bol sütlü bir kahve ısmarlayarak başlayın. Annecy Gölü (Lac d’Annecy) kenarındaki iskelelere oturup, kruvasan veya bagetinizin bir kısmını kuğularla paylaşın. Devamında neler yapalım?
- Gölün arkasındaki devasa ve bol yeşil Champ de Mars parkında koşuşturup (bana göre) dünyanın en güzel dillerinden birinde çılgınca bağıran Fransız çocukları izleyin.
- Park ve gölde doğaya şimdilik doyunca Pont des Amours (Aşıklar Köprüsüne) çıkıp sağınızda şehir merkezi, solunuzda Alp’lerin manzarasına bakının.
- Köprüden geçip en büyük kanallardan biri olan Canal du Vasse’nin yanından yürüyerek eski şehir merkezine girin.
- Merkezde zaten önceden mutlaka bir yerlerden (insta?) görmüş olduğunuz Palais de I’lle üçgen binası sizi karşılayacak. “Ben Annecy’deydim” demek için burda foto almak zorulu. 🙂
- Devamında kanalların olduğu La Vieille Ville bölgesinde sokak sokak gezinip eski bir dünyadan günümüze ulaşmış gibi duran görüntülerle büyülenmek serbest.
- Yerel pazar ve dükkanları gezip başta peynir ve şarküteri ürünleri olmak üzere harika alışverişler veya atıştırmalıklar alın. Fransa dendiğinde akla ilk gelen şey olmasa da çok güzel sucukları var. 🙂
- Neredeyse 10 kişiye 1 adet kilise, şapel, katedral düşen tuhaf bir kasabadayız. Biraz dini yer gezeyim derseniz seçenekler bol: Aziz Maurice Kilisesi , Aziz Pierre Katedrali , Notre-Dame de Liesse Kilisesi diye liste uzar gider.
Biraz Su Seviyesinden Yükseklere Çıkalım..
- Eski merkezi arkada bırakıp gözümüzü arşa çevirince önce Annecy Kale’si veya orjinal adı ile Chateau d’Annecy bizi karşılıyor. Ufak bir merdiven tırmanışından sonra kaleye varıyoruz.
- Annecy tarihine çok meraklıyım derseniz kale içinde ufak bir de müze var. Benden beklenildiği gibi ne kaleye ne de müzeye girdim. 🙂 Saraydır, kaledir görünce bana bir huysuzluk geliyor. Siz benim gibi olmayın, gitmişken girin gezin.
- Ben kendime güveniyorum daha da yukarılara çıkalım derseniz gelecek durak en tepedeki : Basilique de la Visitation devasa katedrali. Kaleye arkanızı dönünce kocaman bir kayanın üstüne bu katedrali göreceksiniz. Direkt o yöne yürümeye başlayın. Pek çok merdivenden sonra harika Alp dağları, Annecy gölü ve şehir manzarası var ödül niyetine.
- Bu katedralin bahçesinde dört dönüp 360 derece manzaranın tadını çıkarıp soluklanabilirsiniz. Ayrıca günlük sporlarını yapmak için buraya inip çıkan yerellerle karşılaşıp azıcık konuşmak da bonus olsun.
Başka? Başka?
- Güzel havalarda (deli gibi kışın gitmezseniz) gölde kayık kiralayıp gezebilirsiniz. Ayrıca su çok temiz, yüzmek tamamen serbest.
- Bisiklet kiralayıp eski merkez dışındaki yerleri de çok rahatça gezebilirsiniz. (tren istasyonundan kiralanıyor)
- Yazın geçici plajlar kuruluyor göle girip yüzmek için. Kalp kalp kalp.
- Akla gelmez ama burası ödüllü bir paragliding ve parasailing merkezi. Bahar ve yaz mevsimlerinde ufak bir tur paketi satın alıp Alp’lerin yamaçlarından kendinizi epik manzaraya salıverin. (hocası ile tabii)
- Gene ufak bir tur paketi alıp 35 dakikalık mesafedeki kayak merkezlerine gidebilirsiniz.
Annecy’de Kalsak mı?
Ufak bir araştırma sonucu geceliği iki kişi 100 euro civarı fiyatlarla, merkezin merkezi lokasyonlarda butik otellerde kalındığını öğrendim. Euro kuru çok yüksek ancak gerçek olmayacak kadar güzel merkezde kalmak için verilebilir. Ancak bu cümlede anahtar nokta “iki kişi” benim gibi tek başınıza giderseniz aşırı sakinlikten ufak çaplı varoluşsal bir krize sürüklenebilirsiniz. Sevgili ile kalınacak bir yer burası dostlar.
Şimdi söz sizde – Annecy’yi sevdik mi? Gider miyiz? Yoksa zaten gittiniz mi? Nedir karar? Mutlaka yorum bırakın..
ps: tüm yazılardan haberdar olmak & beni takip etmek için instagram sayfam : zeyneppcans
facebook sayfam: zeynepcansoylucom
Yaa ben çok sevdimm, giderim ben buraya ?
Yazar
Bence de git, baya güzel bi yer ???
Yanlış hatırlamıyorsam 2009 nisan-mayıs ayı gibi gitmiştim ve kesinlikle tavsiye ederim. Bugüne kadar gördüğüm en güzel ve temiz göl kendisiydi. Sakin, huzurlu ve mutlu olduğun bir yerdi, mutlaka gidilmeli, görülmeli. ????
Lyon’dan Milano ve çıkı gölü yapmış idik bu sefer sora Annecy de
Teşekkürler
Yazı için teşekkürler. ne eksik, ne fazla. Çok güzel anlatmışsın Annecy’yi.
2016’da 3 saatliğine gelmiş, çok sevmiştim.
Bu yıl Cenevre’den sonra tekrar ablamla birlikte geldik, akşam üstü kanal çevresinde gezimizi yaptık,gece Annecy’de konaklayıp, yarın parklar, göl kıyısı ve tabii ki tepedeki basilika gezimizle tamamlayacağız.
Sonrası Lyon, vs.
Yazar
güzel yorum için teşekkürler.. lyon yazıma da beklerim 🙂