Ra Ra Rasputin, Lover of The Russian Queen – Moskova Gezi Rehberi

0
shares
Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+
Bu Nedir?

Kızıl Meydan

Rusya’ya seyahat planlıyorsanız gözünüzde ilk canlanan görüntü büyük ihtimalle külah üstündeki kremalı dondurmalar gibi duran renki bacaları ile Aziz Basil Katedrali olacak. (bkz: aşağıdaki foto) Devamında Kremlin (Sarayı?), Kızıl Meydan aklınıza düşecek. Tarihe ve siyaset bilimine meraklıysanız Lenin de gelebilir. (Bir de Paris’teki Lourve Müzesi’nden  büyük Hermitage Müzesi var.. ama o St Petersburg’da. Bu şehri de ayrı ve süper detaylı bir yazıda inceleyeceğiz.) İşte tüm bu saydıklarım Moskova şehrinde. 800 yılı aşkın tarihi olan bu şehir 1917 yılında Rusya’nın başkenti olarak tarih ve kültürel anlamda yerini iyice sağlamlaştırdı. Rusya seyahati planlarken Moskova’yı dahil etmenizi şiddetle öneririm. Günümüzde bolca tarih, bakanlıklar, müzeler, harika meydanlar, binalar ve Vladimir Putin’e ev sahipliği yapan Moskova Gezi Rehberi yazıma başlıyorum o zaman.

ps: Rusya seyahati planlayanlar için, ideal zamanlar, kaç gün ayırmak lazım, bütçe hesaplamaları, Rusya’da seyahat ederken hayat kurtaran ip uçları içeren Rusya Seyahati Planlama rehberime üzerine tıklayarak göz atabilirsiniz.

Aziz Basil Katedrali

HAVAALINDAN MERKEZE ULAŞIM

Moskova’da iki adet havaalanı var. Büyük ihtimal Domodedovo’ya ineceksiniz. Düşük ihtimal de olsa (Rusya’dan iç uçuşla geliyorsanız vb) Sheremetyevo’ya ineceksiniz. İki havaalanı da şehir merkezinden 30 km civarı uzaklıkta.

Domodevo içerisindeki Paveletskiy metro istasyonundan merkezi bir durağa maksimum 15 dolar ödeyerek metro ile gidebilirsiniz. Moskova trafiği inanılmaz ama İstanbul’dan beter bir şehir. Yani iş giriş çıkış gibi kalabalık saatlerde ülkeye girdiyseniz taksiye binme ihtimali düşünmeyin bile. Eğer sakin bir saatte geldiyseniz taksiyi es geçip kesinlikle über tercih edin. Fiyat farkı yarısı kadar! Özellikle iki veya daha çok kişiyseniz metrodan bile ucuza gelebiliyor. Ben böyle yaptım, yol 40 dakika sürdü. Sheremetyevo’ya indiyseniz kötü haber: havaalanı içinde metro yok. Über veya taksi kullanabilirsiniz. Veya taksiye binip en yakındaki metro istasyonu olan Plenernaya İstasyonuna geçebilirsiniz.

KONAKLAMA ÖNERİLERİ

Gezilecek yerlerin çoğu yürüme mesafesinde olması nedeniyle favori konaklama mahallem Kitay – Gorod. Yani Kremlin, Kızıl Medyan gibi aşırı merkezi yerler ve çevresi derim. Şehrin en merkezi yeri, kalbi. Otelimizi seçerken Kremlin’e 1km’lik bir alan çizip içinden seçmiştik. Özellikle Moskova’ya benim gibi ilk defa geliyorsanız en merkezi yerde kalıp pek çok yere yürümekte fayda var. Otel fiyatları Rus rublesinin, TL ile benzer kaderi paylaşması nedeniyle uygun. Bütçe konuları için her zaman Rusya Seyahati Planlama yazıma beklerim. 🙂

Bu seyahatte Tchaikovsky Hotel’de kaldık ve erken rezervasyon sayesinde iki kişi günlük 450 TL civarı bir ücret ödedik. Otelin booking.com linki için tık tık. (hayır sponsorluk vb almadım. oteli sevdiğim için linki veriyorum)

Bir de Moskova şehri, başta St Petersburg olmak üzere diğer şehirlere göre baya pahalı. Petersburg’daki otelimizin iki kişi için gecelik fiyatı 200 TL idi. (aslında 120 TL idi.. ama Eylül ayı başından bugüne kurlar TL’ye değer kaybettiren şekilde değişmeye devam etmiş…)

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

Bana sorarsanız en ideal ulaşım şekli yürümek. Özellikle merkezdeki gezilecek yerler arası yürümek keyifli ve kolay. Daha uzak bölgeler için metroyu öneririm. Çünkü Moskova’da metroya binmek başlı başına bir aktivite. Yukarıdaki Moskova metrosu fotosundan da görebilirsiniz. 🙂 Üçüncü yol olarak merkezden biraz uzak yerleri gitmek için (misal Gorki Park) Über’i tercih edebilirsiniz. Biz iki kişi 20 km yola 20 TL ödedik!

Tüm lojistik detaylar tamamsa Moskova gezi rehberi ve notlarına başlayabiliriz…

MOSKOVA GEZİ REHBERİ & YAPILACAKLAR LİSTESİ

1)Aziz Basil Katedrali

Moskova hatta Rusya denince gözümüzde canlanan bu aşırı kişilikli katedral Kazan şehrinin Moğol istilasından kurtulmasını kutlamak için inşa edilmiş. Korkunç İvan (Ivan The Terrible) lakaplı Rus imparatoru, döneminde 1560 yılında inşaası tamamlanmış. İvan’ın mimarları aynısını başka yere yapamasınlar diye kör ettiğine dair bir efsane var. Ancak tarihçilere göre bu sadece bir efsane, aslı yok.

Mimari açıdan aşırı özgün bu yapının neyden ilhamla bu şekilde yapıldığına dair kesin bir bilgi yok. Tarihçiler ya Kudüs’teki sekiz kiliseye selam niteliğinde olduğunu ya da Ortaçağ’daki sekiz uçlu yıldızdan esinlenildiğini düşünüyor. Ayrıca ilk yapıldığında külah üstüne dondurmaya benzeyen kuleleri renkli renkli değil tamamen altın rengiymiş.

2)Kızıl Medyan

Moskova şehrinin sıfır noktası, merkezi olan Kızıl Meydan; her zaman insanların toplanma noktası ve birbirinden önemli tarihi olayların mekanı olmuş. 1600’lerde inşa edilen meydan 1995 yılında aslına sadık kalınarak yeniden inşa edilmiş. Neden? Stalin burada yapılan protesto ve gösterileri kızdığı için yerle bir edivermiş de ondan. (#shithappens)

Kızıl Meydanın sahne olduğu tarihi olaylardan bazıları şöyle: Sovyetlerin kuruluşunda tanklarla yapılan askeri gösteriler, Soğuk Savaş döneminde meydana füzelerin inivermesi ve patlamalar, Sovyetlerin yıkılışı ile gene tanklar.. Günümüzde meydan tamamen fotoğraf çeken ve buradaki önemli yerleri ziyaret eden turistlerin istilası altında. Ayrıca tamamen trafiğe kapalı. (üzgünüm tanklar!)

süper alakasız ps: sürekli “kızıl” diyorum ama Rus nüfusunda kızıllar çoğunluk değil. daha çok “kırmızı”  ve “komünist” anlamında kızıl.. öyle İskoçya gibi kızıl saçlı ve çilli yakışıklı abiler düşünmeyin.. yok ben düşünmedim.. bir arkadaş demişti 🙂

3)Kremlin ve Kitay Gorod Bölgesi 

Kremlin’in kelime anlamı “kale”, “şato”, “saray” minvalinde şeyler. Rusya’ya gelmeden evvel Kremlin Sarayı diye söylenip durduğum şeye sadece Kremlin demek yeterliymiş. Kremlin aslen kuzeyinde Moskova Nehri, güneyinde de yüksek ve kırmızı (tabii ki kırmızı) 2.25 kmlik duvarlarla çevrili bir kompleks. İçerisinde Kızıl Meydan, Lenin’in mezarı ve pek çok kilise ve katedrali barındırıyor. Moskova ve hatta Rusya’nın kalbi. Gezilecek top 10 yerin 7’si burada olduğu için gün aşırı ve yürüyerek uğrayacağınız bir bölge. Birazdan bahsedeceğim önemli müzelere yakın Alexander Bahçeleri de Kremlin sınırları içerisinde ve gezinmek, mola vermek ve fotoğraf çekmek için harika bir nokta. Bir yeşil mola önerisi daha Zaryadye Parkı ve gözlem noktası.

4)Lenin’in Açık Mezarı

Dünyanın en ünlü ve en çok ziyaret alan mumyası, Sovyetler Birliği’nin kurucusu Vladimir Ilych Lenin’in açık mezarı da Kızıl Meydan’da yer alıyor. 53 yaşında hayata gözlerini kapatan Lenin’in kendi isteği St Petersburg’da annesinin mezarı yakınlarına gömülmekmiş. Ancak beklenmedik şekilde erken vefat edince herkesin veda edebilmesi için Stalin’in önerisi üzerine açık bir şekilde mumya gibi sergilenmiş. Lenin’in açık mezarına ilgi çok büyük olunca gömülmesi ertelenip rafa kalkmış. Zavallı karısının şiddetli karşı çıkmaları da işe yaramamış. 🙁

1924’ten beri açık mezarında sergilenen Lenin’in mumyası ücretsiz olarak ve büyüüüük bir sırayı bekleyerek ziyaret edilebiliyor. Ben bu hikayeyi okuduktan sonra pek gitmek istemedim. Ziyaret etmek isteyenler Kızıl Meydan’daki sonsuzluğa uzayan sıraya girebilirler. İçeride foto çekmek yasak ve giriş ücreti yok.

5)GUM

Lenin’in mezarının tam karşısında hayatın bir ironisi olarak Rusya’nın en ünlü alışveriş merkezi GUM yer alıyor. Komünist rejimin değişmesinden beri ülkede pek çok AVM açılmış ancak GUM hala en ünlü ve prestijlilerinden biri. Genelde premium markaların yer aldığı cam tavanlı AVM, Kremlin sınırları içinde turistçe gezinirken Rusya’nın karasal sıcakları veya soğuklarına ufak bir ara vermek için ideal bir nokta. Özellikle ünlü cafesi Bosco’da bir mola verilebilir. Veya daha hızlı bir şeyler isteyenler AVM içindeki Bosco Cafe dondurma tezgahlarından Sovyet dondurmalarını deneyebilir. 🙂

Bu arada GUM’ı ziyaretim sırasında bu aşırı havalı AVM’nin ortasındaki havuzda kavun ve karpuzlar yüzüyordu. Baya şaşırıp fotoğraflarını çektim. Sonrasında araştırıp öğrendim ki Rusların şehrin biraz dışında “yazlık” (daçka) denen bahçelerinde ekip biçtikleri evleri varmış. Herkes kendi yetiştirdiği kaliteli sebze meyve ile övünüyormuş. Özellikle kaliteli kavun karpuz yetiştirmek büyük meziyetmiş. GUM’da da o üreticinin daçka’sından en iyi mahsülleri sergiliyorlarmış.

6)Bolşoy Tiyatrosu ve Çevresi

Rusya demek biraz da bale demek… çünkü çok Fındıkkıran annecim. Kremlin’e tam karşıdan bakan Bolşoy Tiyatrosu binası da epik tarihi ve şıklığı ile bu tezimi kanıtlıyor. Öyle bir mekan ki burası Kuğu Gölü balesinin ilk gösterimi burada yapılıyor! (1877) Aynı şekilde Fındıkkıran balesinin de! (1919) Evet, söyleyeceklerim bu kadar.. Eylül sonunda açılan tiyatroya binayı gezmek ve bir bale/opera izlemek için uğramak harika ötesi bir akşam aktivitesi olur. Bolşoy Tiyatrosu programını İngilizce olarak şuradan takip edebilirsiniz.

Tiyatro binasının tam karşısındaki kendini taştan yontarak var eden Karl Marks heykeline de göz atın derim. (aşağıdaki foto) Binanın arka paralelindeki gösterişli bulvarlarda da gezinip bar veya cafelerde bir şeyler içebilirsiniz. Gezinmek ve insanları izlemek için en favori cadde önerim  Tverskoy Bulvarı ve üzerindeki cafeler.

Bu bölgede çok ilgimi çeken ve koşa koşa ziyaret ettiğim bir nokta daha oldu. Sovyetler Birliği döneminde KGB’nin sorgu ve işkence binası olan Detsky Mir. Günümüzde kocaman bir çocuk & oyuncak AVM’sine ve müzesine çevrilmiş durumda. İnternetten araştırmadan önünden geçseniz veya içeriden alışveriş yaparsanız gayet sakin ve sıradan duran bu mekanda 1950’lerde olanları düşünmek çok tuhaf!

7)Devlet Tarihi Müzesi

Rusya tarihini kitaplardan veya belgesellerden öğrenmek yerine daha hızlı bir yöntem olarak Devlet Tarih Müzesi’ne gidebilirsiniz. Çünkü bu müze Taş Devri’nden başlayıp günümüze kadar bu ülkenin tarihini detaylıca anlatan objelerle ve açıklamalarla dolu. Tam verim almak için sesli rehber / audio guide almanızı şiddetle tavsiye ederim.

8)Armoury / Tophane / Silah Deposu

Kremlin sınırları içindeki bu müze/tophane alanı önündeki 7/24 azalmayan ve sonsuza uzanan sıradan saptayabilirsiniz. 1550’lerde kurulan ve imparatorluğun en gösterişli silahlarının sergilendiği bu alan Rus ve Sovyet tank, tüfek, topu meraklılarına uygun. Sırada beklemek artı gezmek en iyi ihtimalle yarım gün süreceğinden ve savaş araç gereçlerine merakım olmadığından bu noktaya gitmedim. Ama bu tarz konulara meraklı kişilerin seveceğinden şüphem yok.

9)Arbat Caddesi ve Semti

Şehrin güneyinde ve nehir kenarında yer alan Arbat semti en ünlü cadde Arbat Caddesi nedeniyle bol bol ziyaret alıyor. Caddeye ulaşım için Kızıl Meydan’ı merkez alıp yavaş yavaş yürünebilir (mesafe 5 km) , überle gidilebilir veya aşırı gösterişli Moskova metrosu ile. Arbat’a gelince yapılacaklar listesi baya kabarık. Hızlı hareket etseniz bile en azından yarım gün ayırmak şart. Yapılacakları saymaya başlıyorum:

  • Puşkin Güzel Sanatlar Müzesi: Moskova’da ve Rus harici diğer ülkelerden resim, heykel vb eserler olan bir müze. Avrupa resimleri koleksiyonu çok övülüyor. Limitli zamanım nedeniyle sadece Rus olan şeyleri gezme kararım nedeniyle vakit ayıramadım.
  • “Eski Arbat”ta Gezinmece: Ressamlar, plak satanlar, kitap satanlar, bol bol sokak sanatı, kurallar, canlı performans yapanlar, caddeye bakan cafeler… İşte o tipik Avrupa “old town”u deneyimin Rus versiyonunu yaşamak için ideal.
  • Tolstoy Edebiyat Müzesi: Ünlü yazar Leo Tolstoy’un kışları yaşadığı evinin müzeleştirildiği bina Arbat caddesinin hemen başlangıcında. Hızlıca yarım saatte gezilebilir.

Bir sonraki madde Gorki Park. Bu parkta vakit geçirmek Moskova’da en favori aktivitelerimden biri olduğu için ayrıca bir madde açıp detaylıca anlatıyorum. Buyrunuz…

10)Gorki Park

“Wind of change” şarkısında de demiş ikonik grup Scorpions? Şöyle demiş: “I follow the Moskva. Down to Gorky Park. Listening to the wind of change.” (bkz ve dinleyiniz: aşağıdaki video) O zaman ben de şehre gelir gelmez ilk gün Gorki Park’a yollandım. Merkezden yürümek için biraz uzak ve en yakın metro istasyonu Oktyabrskaya. Burada uzun uzun yürüyüp cafelerde (ACDC isimli cafe var!) birşeyler içip Moskovalıların köpeklerini sevdikten sonra çok mutluydum.

Şansıma tam iş çıkışı saatlerinde gitmiştim ve herkesin özgürlüğüne kavuşma ve rahatla hissi bana da bulaşmıştı. Şehrin ve hatta ülkenin simgesi saraylar, katedraller, kuleler, köprüler harikaydı. Ama gerçek insanlarla iş çıkışı bira içip rahatlamak bu şehirde en keyif aldığım ve muhtemelen en çok hatırlayacağım aktivite oldu.

MOSKOVA YEME İÇME NOTLARI

Gelelim en önemli konuya… 🙂 Geçenlerde Conde Nast Travel dergisinin yaptığı online bir ankete göre insanların seyahat etmedeki en büyük motivasyon kaynakları %70 gibi açık ara puanla yemek demek çıkmış. Ben de %70’i görüp kendim için %90’a artırıyorum. Buyrunuz Moskova yeme içme notlarıma..

Moskova’da Kahvaltı Asla Hafife Alınmıyor

Klasik bir rus kahvaltısı sıcak süt-su karşımı ile tatlandırılan yulaf-piriç kapası olan “porridge” üzerine meyve, bal vb eklemek. Sıcak ve süt kelimeleri yan yana gelince irkiliyorum. O yüzden giderken beklentilerim eksinin altındaydı. Ancak Moskova’da birbirinden harika kahvaltı mekanlarını keşfedince çok mutlu oldum. İster avokadolu, poşetlenmeli yumurtalı, somonlu hipster kahvaltısı olsun ister kekli, kruvasanlı, krepli kalori bombası şeker yüklemesi kahvaltıları.. Moskova’da yok yok. En favori üç mekan önerisi 1)Conversation Cafe (açık ara favorim. bkz üstteki iki foto) 2)Breakfast Cafe (aşağıdaki iki foto) 3)Ugolek (içi ricotta peyniri dolgulu dışı böğürtlen reçelli küçük tombik Rus krepleri ha-ri-ka!)

Ortaya Karışık Mekan Önerileri

  • Café Pushkin: Şık ve romantik bir yemeğe biraz yatırım yapayım (yazar burada kibarca PAHALI demek istiyor) diyorsanız beklentilerinizi karşılayacak süper mekan önerisi budur. Zaten bloglarda, rehberlerde herkes buradan bahşediyor. Ortak ve şıklık süper. Yemekler aşırı iyi. Şaraplar daha da iyi. Çok abartmazsanız kişi başı 200-250 TL civarı ödeyerek ve imparatorluk döneminde yaşamış bir çariçe/çar gibi hissederek mekandan ayrılabilirsiniz. Mutlaka deneyin dediğim iki lezzet: turp çorbası borsh ve Rus mantısı (“dumpling”)
  • Kafkas ve Gürcü Mutfağı: Rusya ile aramızda olan Kafkasya ülkeleri ve Gürcistan’ın söylememe gerek yok ama süper leziz mutfakları var. Bol bol kuzu eti, un, hamur, yumurta, tereyağı içeriyor. Gelsin sarmalar, gitsin mantılar, pideler (haçapuri).. Oooh. Kafkas komşularımızın yemeklerini deneyebileceğiniz bir kaç mekan önerim şöyle: Gürcü mutfağı için Kazbek, tüm Kafkasya’dan örnekler için Metehi, hipsterlı bir deneyim içi Aya – Yaya.
  • Şehir manzaralı, yerden tavana camlı, geleneksel Rus yemekleri sunan aşırı şık bir mekan önerisi de White Rabbit. Cafe Pushkin’e alternatif birşey yapmak isteyenler beğenebilir.
  • Asya mutfağı sevenlere bir kaç önerim de şöyle. Tay mutfağı için Black Thai. Sushi ve taptaze deniz ürünleri için Novikov. Son olarak da Rusların çok sevdiği Vietnam mutfağı için Lao Lee Original ve Bo.

MOSKOVA GECE HAYATI

Ortaya Karışık Öneriler

Votkalı (tabii ki de votkalı) kokteylinizi yudumlarken güzel bir manzaraya ve gece gezmesine giderken aşırı süslü giyinen Moskova halkına bakmak hepimizin hakkı. Nerelerde kullanalım bu hakkı peki? Mendeleev miksoloji işini süper ciddiye alan süper şık bir mekan. Tek bir bara gidecekseniz buraya gidin derim.

Bira ve kızartmalara yüzümüzü gömüp süper rahat giyineceğimiz mekanlar benim için favoridir. En favori hangisi? Duvarında “No Marketing Bullshit” yazan Brugge Pub. Çünkü Belçika birası EN İYİSİDİR.

Son olarak canlı müzik ve özellikle canlı rock müzik dinlemeyi çok seven Rus dostlarımızın bu alışkanlığına ayak uyduralım dedik. İstikamet Lets Rock Bar. Yalnız burada bir tuhaf ortam var. Canlı müzik dinleyip, dans edip, kudurup bir yandan “seri köz getir karşiiim” moodunda nargile içiyorlar. (#truestory)

Şimdi söz sizde.. Buraya kadar cümle ve kelime kaçırmadan okuduysanız… tebrikler! Demek ki Moskova hakkında merak ve sempatiniz var. Ne dersiniz? Yakında gitme planı olanlar kimler? En çok nesini sevdiniz? Mutlaka yorum bırakın.. =) 

ps: Rusya’da ve Moskova’da gün gün nereleri gezdim, hangi mekanları keşfettim şöyle bir bakmak isteyenleri profilime sabitlediğim insta story’lerime beklerim. (instagram: zeyneppcans)

Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bumerang - Yazarkafe