Kübanın En İyi Kokteylleri : Top 5

Cemal Süreya “kahvaltı” demiş, ama ben kahvaltı ile mutlu olamayanları sayıca çok az olsalar da gördüm. Belki de modern zamanlarda kokteyllerin mutlulukla bir ilişkisi vardır? Zaten nasıl olmasın? İyi hazırlanmış bir kokteylin içinde alkol var (kararında içerseniz mutlu eder), taze meyve suları var (oh, vitaminler), buz var, türlü egzotik malzemeler hatta bazen şeker var. Hepsi direkt mutluluk hormonlarını çoşturan içerikler. Bir de Karayiplerin güzel adası Küba’daysanız kokteylinizin yanında dünyanın en güzel purolarını keyifle içebilirsiniz. Ooh keyif. 🙂 Benim gibi haftada bir alkol alan sağlıklı yaşam delisine bile Kübada geçirdiği 10 günün 9’unda alkol aldıracak kadar güzel Kübanın en iyi kokteylleri nelerdir?  Ben sizler içim top 5 klasik ve Küba buluşu olan kokteylleri listeledim dostlar. Ancak bildiğiniz tüm klasik kokteylleri pek çok yerden iyi yapıyorlar. 

Mojito – rom, şeker kamışı suyu, misket limonu (lime), soda ve nane

Mojito kelimesi İspanyolcada “mojar” yani “ıslatmak” kelimesinden türediği rivayet ediliyor. Çok soğuk ve fresh tadı güzel bir serinlik hissi veriyor.

Mojito’nun mucidi olan bar (süper turistik ama yapacak birşey yok, el mahkum gidilecek) La Bodeguita del Medio ve tam olarak 1942 yılında açılmış. İlk açıldığında bara isim bile vermeye üşenen patronlar 1950 yılında bara La Bodeguita del Medio adını vermişler. Bu bar Mojito koktelyini ilk defa burada bulduğunu iddia ediyor; ve sadece yukarıda yazdığım malzemeler ile yapıyor. Misal şeker kamışı suyu yerine şeker pancarı suyu asla kullanılmaz. Veya çilekli mojito gibi isteklerle giderseniz kapı dışarı edilebilirsiniz. Zaten mojitoları o kadar harika ki defalarca içmek isteyeceksiniz. Bu ikonik barın Küba-Amerika ilişkileri bozulmadan önce müdavimleri arasında kimler vardı derseniz.. Başta Küba ile özdeşleşen Ernest Hemingway; devamında ünlü şair Pablo Neruda, efsanevi yazar Gabriel Garcia Marquez ve ünlü müzisyen Nat King Cole.

Bu barda neler yenir & içilir? derseniz. Mojito ana geliş amacı – yukarıda nasıl yapıldığını çektiğim kısa videodan izleyebilirsiniz. Yemek içinse klasik Küba (Afro-Karayip) yemekleri var; domuz çeşitleri, kızarmış muz cipsi, siyah fasülye ve beyaz pirinç. Bu barda tüm duvarlarda eski ve yeni misafirlerin imzalarını ve yazdıkları kısa notları bulabilirsiniz.

Bir de çok defa duyacağınız tursitik bir mit ile ilgili bir not; bu barda çerçevelenmiş ve Ernest Hemingway imzalı “My mojito in Bodeguita, my daiquiri in Floridita” yazısı bulacaksınız. Hemingway uzmanları kesinlikle bu yazının ve imzanın yazara ait olmadığını söylüyor. Beni de işkillendiren nokta İngilizce olması, Hemingway’ın sular seller gibi İspanyolca konuştuğunu biliyoruz. Aman neyse ne, Küba’da turistsiniz hem mojito hem de daiquirinin dibine vurmak hakkınız. 🙂

La Bodeguita del Medio dışında nerelerde mojito içelim derseniz?

Öncelikle her yerde güzel mojito var; çünkü tüm kokteyller taze malzemelerde hazırlanıyor. Benim üç önerim şöyle; ilk olarak Hotel Nacional’in tavus kuşları gezen bahçesinde veya Meksika körfezi manzaralı terasında. İkinci olarak Hotel Sevilla’nın püfür püfür esen her daim canlı müzik olan avlu barında, üçüncü olarak O’Reilly caddesi üzerindeki 304 O’Reilly Cafe’de (şu yazıda uzun uzun anlattım).

Cuba Libre – koyu rom, açık rom, kola (Kübadaysanız yerel marka Tu Cola), misket limonu (lime).

Benim ilk ciddi sarhoşluğum (daha Küba’nın yerini bile bilmezken) cola merakım nedeniyle bu kokteyl sayesinde oldu. O yüzden yeri bende çok ayrıdır 🙂 Bir ben çok severim sanıyordum, ancak araştırmalarım sonucu öğrendim ki dünya genelinde en sevilen ve en çok içilen ikinci kokteylmiş Cuba Libre!

İcat edilme hikayesi 1901 yılındaki Küba’yı sömürgeleştiren İspanyollar ile (ileride kendi sömürgeleştircek) Amerika arasındaki savaşa dayanıyor. Bu savaş sırasında yanında (her Amerikan gibi) cola’larını getiren Amerikan askerleri Küba’nın olmazsa olmazı roma ekleyip biraz da lime suyu ekleyerek eldeki malzemelerde (bana göre) dünyanın en güzel kokteylini yaratıvermişler. Kokteyle başlarda rom-cola deniyormuş. Ancak zamanla iç savaşın verdiği gazla “Kübaya özgürlük!” (Cuba Libre) adını almış. Tam bir kapitalizm-kollektivizm sentezi bu içecek. 🙂 Farklı uçları sevenler ve bağdaştırabilenler için ideal. 🙂

Kişisel Notlar

Benim aşık olduğum kokteyl olduğu için girişteki (Hotel Nacional bahçe barındaki) dışında hiç resmini çekmeden hüpletmişim direkt. 🙂 Ancak sizlere notlarım şu şekilde dostlar; bir mutlaka Tu Cola ile yapılanını için; çünkü Küba’ya özgü bu kola meyan kökü ve şeker kamışı suyundan yapılıyor tadı normal coladan daha güzel ve tatlı. Bir de Hotel Nacionel’in tavus kuşu gezen bahçesinde (yukarıda video) var benim için bir tane içiverin. 🙂

Piña Colada – rom, hindistascevizi kreması ve suyu, ananas suyu, krema.

Pinya(Ananas) Kolada (Tatlı Kokteyl) olarak okunan bu kokteyli Türkiye’de de severdim ancak ananastan dolayı. Ama hafiften çok şekerli ve mide bulandırıcı bulurdum. Ancak Küba’da ilk içtiğimde hindistancevizi aromasının tadına inanamadım! Doğal malzemelerle yapılınca o kadar harika, lezzetli ve yoğun bir kokteyl ki anlatamam. Asla da mide bulandırmıyor. Ancak yapay şuruplarla yapılırsa felakete dönebiliyor.

Piña Colada’nın kökenleri aslında Porta Riko’lu korsanlara dayanıyor. İçinde Küba’nın ulusal içkisi rom olmasına karşı bu kokteyl ilk bulan kişi korsan Roberto Cofresi. Tayfasının moralini yüksek tutmak için hindistancevizi, ananas ve romu karıştırıyor. Gerisi tarih!

Havana içinde Piña Colada en keyifle gün batımına karşı gerçek ananasın içinden Hotel Ambos Mundos’ta içilir. Yukarıda video’dan otelin terasının manzarasını görebilirsiniz. Bu roof barda da 7/24 canlı müzik var.

Daiquiri ve çeşitleri 

rom, misket limonu suyu (lime) ve şeker kamışı suyu ve minik parçalanmış buz (isteğe göre başta çilekli ve muzlu olmak üzere misket limonu dışında diğer aromalarla -avokadolu bile var! yapılıyor)

Daiquirinin kökenlerinin Küba’nın Santiago şehrindeki demir madenlerine ve burada çalışan Jennings Cox isimli Amerikan mühendise dayandığı rivayet ediliyor. Orijinal tarif şöyle; uzun bir bardağa parçalanmış buzlar dökülür ve bir kaşık şeker kamışından elde edilen toz şeker dökülür. Üzerine iki adet misket limonu suyu sıkılır. Üç ya da iki ölçek beyaz rom eklenir. Bardaktaki buzlu karışım kaşık ile karıştırılır. Ancak günümüzde artık shaker’de yapılıyor ve Margarita bardağında içiliyor.

Küba’nın başkenti Havana’da daiquiri diyince akla gelen (dibine kadar turistik olsa da) ilk mekan La Floridita. Old Havana’nın merkezindeki bu mekanda barda Hemingway’in heykelinin yanında küçük bir daiquiri molası verebilirsiniz.

El Presidente –  rom, vermouth, çuraçao likörü, granadine şurubu.

Evet çok sert 🙂 !

1920’lerde Küba’nın başkenti Havana’da ortaya çıkan “Başkan” anlamına gelen kokteylin dönemin Küba devlet başkanı Gerardo Machado’nun damak tadına göre hazırlandığı rivayet ediliyor. Machado, İspanya’ya karşı özgürlük savaşında Amerika ile iş birliği yaparak büyük başarıya imza atıyor. Ancak İspanyol’lar Küba’yı terkedince Amerikan’ların aynı şekilde ülkeyi sömürmesi üzerine yeniden Küba bağımsızlık savaşı başlıyor. Büyük politik yenilgiye uğrayan El Presidente soluğu Amerika’da alıp son günlerini Miami’de geçirip hayata gözlerini yumuyor. Bize de geriye bu güçlü kokteyl kalıyor.

Sert ve güzel bir El Presidente içmek için Old Havana’daki Sloppy Joe’s Barı öneririm. Ben şahsen bir adetle hafiften sarhoş olmuştum. 🙂

Dip not: “Chancancara” adlı Küba’nın Trindad şehrine özgü rom, misket limonu suyu, su ve bal ile yapılan kokteyli yolunuz Trinidad’a düşerse mutlaka denemelisiniz. En dipteki koyu sarı kısım bal ve aşırı lezzetli bir kokteyl.

ps: tüm yazılardan haberdar olmak & beni takip etmek için instagram sayfam : zeyneppcans

facebook sayfam: zeynepcansoylucom