İlham Veren Kadınlar Serisi – Bavulumdaki Hikaye Melek ile Tanışın!

0
shares
Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+
Bu Nedir?

İlham veren kadınlar serisinin 17. haftasından herkese selamlar & sevgiler. Her hafta bolca ilham veren, farklı hayatlar mümkün dedirten gezgin kadınlar ile röportajlara tam gaz devam. Bu haftaki ilham perimiz Melek, biz onu sosyal medya ve blogundan bavulumdaki hikaye adı ile tanıyoruz.. Seyahat etmeyi ve seyahatlerinden içerik üretmeyi çok seven, bol bol gezen ve keşfeden, bir de dünyalar tatlısı bir kız annesi Melek..  Haydi o zaman elinize içeceğinizi alın, nam-ı diğer bavulumdaki hikaye Melek’in peşine takılıyoruuuz!

S:Gezme/keşfetme tarzından biraz bahsedebilir misin? Hatırladığın ilk seyahat macerası nasıldı? Nereyeydi?

C:Keşfetme tarzım daha çok seyahat ettikçe ve çocuk sahibi olunca haliyle değişti. Eskiden kültürel, sanatsal ağırlıklı seyahatler yaparken, zamanla daha çok doğaya dönük, küçük kasabalara ve köylere yöneldik. Son zamanlarda araba yolculuklarından keyif alır hale geldik. İlk seyahatim Gürcistan’a ve yine bir araba yolculuğu idi. O kadar bilinmez, heyecanlı bir gezi idi ki hala heyecanla hatırlarım.

S:Seyahat senin için ne zaman başlar? Bileti aldığın anda mı? Havaalanına gittiğinde mi? Bir de en sevdiğin seyahat rutinlerin (öncesi/sırasında/sonrası) rutinlerin nelerdir?

C:Aslında benim için bir seyahat kafamda o yolculuğa çıkacağıma karar verdiğim an başlar ve ardından sadece bileti kovalamak geliyor. Havaalanında kahve içmek gibi saçma bir inancım var. Evden kahve içip çıksam bile havaalanında o kahveyi içmeliyim. İçmezsem o seyahat keyifli geçmeyecek ya da uçak kalkmayacak gibi bir inancım var. Bir seferinde uçak kalkışına 3-4 saat varken havaalanındaydık ve kahve içmemiştim az kalsın uçağı kaçırıyorduk. O günden beri içmeyeceğimi bilsem bile o kahveyi alırım.

S:Çocukla seyahat etmek nasıldır? Çocuğu olmayanlar korkmakta haklı mı? Yoksa haksız mı? Biraz anlatabilir misin?  =)

C: Çocukla seyahat, çoğu gezgin için bilinmezliklerle dolu ve göz korkutucudur. Hatta çoğu kişi gezemeyeceğini düşünüp çocuk sahibi olmayı bile erteler. Fakat sabır ve zamanla pratikleştikçe, bazı şeyleri minimuma indirgeyebiliyorsun. Bizler anneliği fazla içselleştiriyoruz ve gezmiyoruz Büyüyünce gezeriz gibi bahanelerin ardına sığınıp, yola çıkmıyoruz. Bakıyorsun dünyada çocuğu ya da çocuklarıyla gezen bir sürü gezgin var, onlar yapabiliyorsa bizim neyimiz eksik?

S:Dünyada “yaşanır ki burda” dediğin şehirler/ülkeler hangileridir? Neden?

C:San Fransisco ve Kopenhag yaşanır dediğim iki şehir.  Her iki şehir de kişisel hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmaması, yaşam standartlarının yüksek olması, farklı kültürlerin bir arada yaşayıp hoşgörü ile yaklaşması sebebiyle yaşanılacağına inandığım şehirler.

S:Birileri sana sınırsız bütçe, uçak bileti ve bir sene vermiş. Bu zamanda hangi ülkelere gider ve neleri deneyimlersin? 

C:Ahh keşke böyle bir şey olsa…  Kiraz çiçeği ve Japon kültürünü daha yakından tanımak için Japonya’ya, National Geographic belgeseli tadında bir safari için Masai Mara’ya,  Kuzey ışıklarını görmek için Lapland’a, Zürafaları elimle besleyebileceğim otelde konaklamak için Kenya’ya, göçebe kültürünü için Moğalistan’a, efsane tren yolculuğu Trans Sibirya Ekspresi’ne, Holi Fest ve köklü Hint kültürü için de Hindistan’a gitmek isterdim.

KISA KISA

  • en iyi seyahat arkadaşın kimdir: Eşim, yoksa yanımda kız kardeşim.
  • yeni bir ülkeye gidince ilk iş ne yaparsın: Önce sokak keşifleri yaparım
  • yemeklerini en çok sevdiğin 3 ülke: İtalya, Lübnan, Yunanistan
  • bıkmadan defalarca gidebileceğin 3 ülke: Marakeş, Bali, Kopenhag
  • ruh ikizin şehir/ülke: Kopenhag

Röportajı okurken, aralara serpiştirdiğim linklere dayanamayıp girmeyenler, sabır gösterenler için tüm gerekli linkleri nazikçe aşağıya bırakayım. =)

Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bumerang - Yazarkafe