Kişisel Finans ve Borçsuz Yaşama: Kendi Yolculuğum ve İşe Yarar Öneriler

0
shares
Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+
Bu Nedir?

Instagram’da bu hafta sonu eve kapanıp bitirmek istediğim yazıları yazacağımı söyleyip aklımdaki fikirleri saydım. İtalya seyahat notları, okuduğum kitaplar, bitkisel ağırlıklı (plant-based) beslenme, sevdiğim içerik üreten YouTube kanalları – podcastler ve bir de kişisel finans/borçsuz yaşama diye sıraladım konuları. Hem yorum hem de DM olarak aldığım dönüşlerden beklemediğim şekilde kişisel finans ve borçsuz yaşama konusunun çok ilgi çektiğini gördüm. O zaman ilk iş buradan başlıyorum ve her zamanki gibi süper dürüst şekilde ve kendi deneyimimden borçsuz yaşama yolculuğumu sizlerle paylaşıyorum.

İlk söylemem gereken şey: 2009 yılından beri çalışıyorum ve borçlarımdan – birikimlerimden yani kişisel finansımdan hep ben sorumluyum. Ancak bu sorumluluğu idrak edip ipleri elime almam 2017 yılına denk geliyor. 2017 öncesi çalışıp paramı kazandığım koskoca sekiz (rakamla 8!) boyunca tam bir “finansal şuursuzluk” örneğiydim. Yıllık gelirimi, aylık harcamalarımı, tamamını ödeyemediğim kredi kartı borçlarımı vb ezbere bilmiyordum bile! 2017’de geç de olsa finansal özgürlüğüme ulaşmaya ve kendimi çekip çevirmeye karar aldım ve uygulamaya başladım.

Yazıda anlatımın rahat akışı açısından deneyimlerimi madde madde anlatacağım. Ancak okurken son adıma gelmek 5-10 dakika alsa da gerçek hayatta benim için 3 – 3.5 sene aldı şimdiden belirteyim. Borçuz yaşamak, finansal şuur edinmek, birikim yapmaya başlamak hepsi de uzuuuun zaman alan süreçler. Yazı boyunca bunu asla unutmayalım. O zaman hazırsanız başlıyorum anlatmaya.

ps: tüm yazı, önerilerim ve deneyimlerim kendim üzerinden. yani çocuksuz, ev kredisi çekmemiş sadece kendisi ve çekirdek ailesinden (eşim + köpeğimiz) sorumlu kendim. çok fazla değişken ve sabit giderlerle uğraşan kişilere uygulanmayacaktır önerilerim. farkındayım.

pps:temel olarak iş hayatında olup da “maaş yatıyor – kira, faturalar, kredi kartının bir kısmı ödeniyor ve sıfıra düşüyorum. bu nasıl çarpık döngü?!” diyenlere sesleniyorum.

ppps:para ve kişisel finansal konularının tuhaf bir şekilde konuşulmaması ve tabu konumunda olması bence büyük hata. bu konular bazen bizleri rahatsız etse de bence konuşulmalı. sonuçta yaşadığımız düzen kapitalizm. ve biz konuşmadıkça, kafa yormadıkça kredi faizlerinden zengin olan bir azınlık var. finansal konular hassas olduğu için baya bir dip not düştüm. tamam şimdi gerçekten başlıyoruz.

Tüm Çıplaklığı ile Gerçekliği Görün ve Rakamları Ezberleyin

görsel: onedio

İlk adım acılı ve soğuk duş etkisi yapacak bir şey: finansal gerçekleri rakamlarla görmek ve kabullenmek. Nerelere, ne kadar borcunuz var, nerede ne kadar varlığınız var hepsini çıkarıp net durumu görmek. Mümkünse bilgisayarda bir excel tablosuna kaydetmek ve rakamlara hakim olmak. Artık ezberden borcum şu kadar, aylık ödemem gerek tutarlar bunlar diyebilmek.

Yazması ne kadar kolay olsa da bu ilk adımı yapmak ve sonra ortaya çıkan mutsuz hislerle baş başa kalmak o kadar zor. Bence sırf bu mutsuzluğu deneyimlememek için pek çok insan finansal olarak şuursuz kalmayı tercih ediyorlar. Ben de bu gruba uzunca süre dahil oldum.

Artık buradan sonra karşımıza dört, beş veya altı haneli bir rakam çıkıyor. Sıfırlamak için hayatımızı yeniden şekillendireceğimiz sihirli rakam. 2017’de ben şanslıydım çünkü rakamım 4 haneliydi. Not defterinden veya bilgisayar ekranından size bakan rakam her ne ise moral bozmak yok. En azından artık ne olduğunu, aylık ödeme tutarlarını vb biliyoruz. Elimizde bir teşhis var.

Bu adımda kullanmak isteyebileceğiniz bazı faydalı finansal hesaplama araçları:

Araya Ufak Bi’ Motivasyon: Acil Durum Fonu (a.k.a. Kefen Parası)

Borçları kapatıp üzerine birikim yaparak finansal özgürlüğe gitmek isimli uzun yolda önce ufak bir mola verip başarma hissi yaşamak istiyoruz. Küçük bi’ zafer elde edip biraz iyi hissetmek uzun vadede motivasyonumuzu da artırır. Ne yapıyoruz peki?

Hem biraz güvende hissetmek hem de artık paraya değer verip disiplinli davranacağımızı göstermek için kendimizce ufak bir “acil durum fonu” belirliyoruz. 100 TL de olur, 500 TL de, 1000 TL de veya daha fazla. Bu miktar gerçekten acil bir durum olduğunda; evde tadilat gerekmesi, acil bir sağlık gideri vb kullanılmak üzere “kefen parası” olarak kenarda duracak. Ve biz gerçek bir disiplin örneği gösterip ona asla ve asla dokunmayacağız!

Ufak bi hafta sonu seyahati, almayı çok istediğimiz değerli elektronik bir eşyanın indirime girmesi, sevgilimize hediye vb vb gibi gerçekte acil durum olmayan keyfi ihtiyaçlar için asla ve asla bu fonu kullanmak yok. Bu fon ne kadar ufak olursa olsun; var oldukça ve kenarda durdukça sizlere iyi hissetme hali gelecek söz veriyorum.

Biraz da olsa iyi enerji depoladıysak gelin sonraki adıma geçelim… evet pek keyifli değil.

Borçları Ödeme Planlarınız Üzerinde Büyük Özenle Çalışın: Plan A, B, C …. Z

Geldik finalsal bilgimizi ve aydınlanmalarımızı en geliştirecek adıma. İçinde yaşadığımız mal ve hizmetlerin serbest piyasalarda alınıp satılığı ve bireylerin mülkiyet haklarının olduğu düzene (a.k.a kapitalizm) dair pek çok şey öğreneceğimiz adımdayız. Öncelikle kredi mantığı, faiz oranları, geri ödeme zamanı ile geri ödenecek tutar arasındaki orantı, ekonomik gelişmeler ve döviz kurlarına göre faiz yapılandırma vb vb konuları en azından basit düzeyde anlıyor hale geleceğiz.

Madem kredi veya kredi kartı borcumuz var tutarını bilmek kadar arkasındaki mantığı bilmek de önemli. Hem anlamak hem de kendimizi bu durumdan en hızlı şekilde kurtaracak planı oluşturmak için. Kişisel finans yolculuğumuzun bu adımında izlenecek adımlar özet olarak şöyle:

  • Çekilen Borç Toplamı – Ödenecek Borç Toplamı – Aylık Ödemeler üçlüsünü kalpten ezbere bilmek (örnek: “10.000 TL kredi borcumu, 24 ayda, aylık 521 TL olarak, toplamda 12.489 TL olarak geri öderim” şeklinde)
  • Borçlarınız birden fazla ilse önce en yüksek faiz alanları belirleyin ve onlardan başlayıp vaktinden önce ödeme (dolayısıyla daha az faiz) ödeme planlarını düşünmeye başlayın
  • Tüm gücünüz ve aklınıza gelen yaratıcı fikirlerle kredi borçlarınızı vaktinden erken kapatmaya ve daha az faiz ödemeye bakın.
  • Aylık olarak düzenli şekilde kredi ve mevduat faizi oranlarını takip edin – faiz oranlarında büyük dalgalanmalar olunca bankalar genelde yeniden yapılandırma ile ödeyeceğiniz miktarda düzenleme yapıyor (azaltma yönünde). Takip etmekte fayda var!

Tüm bu bilgilere hakim olduktan sonra anahtar soru “borçlarımı vadesinden önce nasıl öderim?“. İşte bu noktada hayat tarzı değişiklikleri ve yaratıcılık devreye giriyor. Hayat tarzı değişikliklerini bir sonraki maddede konuşacağız ama yaratıcılık için: bazı değerli ama az kullanılan eşyalarınızı satmak, çok daha kısa vadede (2 yıl yerine 3 ayda geri ödemek üzere) yakınlarınızdan faizsiz borç almak vb vb örnekler türetebiliriz. Ama bazen hayatta işler planlandığı gitmiyor – vaktinden önce kapanmıyorsa da kapanmasın. Ne yapalım.

Borçlar Tamamen Kapanana Kadar Kendi Gerçeğinizde Yaşayın

Borçlarımızı biliyoruz, belki de biraz yapılandırdık, acil durum fonumuz da var. Geldik en uzun sürecek ve acılı adıma: kendi finansal gerçeklerimize göre yaşamak. Teoride süper mantıklı pratikte ise çok zor bir durum. “Her ay gelirimden şu kadarı borç ödemeye gidiyor. Dolayısıyla sadece bu kadar harcayabilirim. Nokta.” demek ve uygulamak.

Bu harika teoriyi uygulamaya dökünce sosyal çevrenizden, gittikleri seyahatler ve mekanlardan, belki bazı önemli kutlamalardan geri kalabilirsiniz. Aylarca yeme – içme dışında alışveriş yapmayabilir, seyahate de gitmeyebilirsiniz.

İmkanınız varsa ve sinirleriniz sağlamsa bu dönemi kısa ve yoğun tutun derim. Yani bir kaç ayda belki de hiç dışarı çıkmadan, süper masraf kısarak hızlıca kapatmaya bakın. Benim için bu dönem bir kaç acılı ay kadar sürdü. Ve uyguladığım doğru bir strateji: dürüst olmaktı. “Seyahate gidemem çünkü borçlarım var.” “Hayır hiç alışveriş yapmıyorum.” “Evet X TL borcum var.” Bunları kendime ve çevreme sesi söylemek korktuğum gibi kötü olmadı; aksine süreci hafifletti.

Bu süreci tamamlayınca harika bir şey oldu: aslında düşündüğümden çok daha az harcama yaparak da gayet iyi yaşayabildiğimi gördüm. Bu da beni bir sonraki adıma getirdi.

Bana Kalırsa Sürekli Yapılmalı: Harcamalarınızı Takip Edin

İster nakit, ister kredi kartı, isterseniz de bankamatik kartından harcama yapın ama o ay neye ne kadar harcadınız takip etmek ve ara toplamlar alıp gidişatı tahmin etmek yapılacak en doğru şey. Ben bu işe cep telefonunun notlar kısmına 1 TL’lik bir harcama bile yapsam not alarak başladım. Arada not almayı unuttuğum günler olsa da genel olarak iyi götürüyorum takip işini. Kredi kartı ekstremin ne kadar geleceğini, harcama kalemlerinin neler olduğunu, o ay planlarımdan hızlı gidip gitmediğimi biliyorum.

Bu iş için harika app’ler de var. Kendim deneyimlemedim ancak mint ve pocket guard app’leri hakkında süper yorumlar okudum. İşleri daha dijital çözmek isteyenler inceleyebilir.

Bu arada harcamaları takip ediyorum da süper hatasız, ipin ucu kaçmadan ilerliyor muyum? Hayır. Hala arada o aylık harcamalarımı abartıp gelir – gider dengemi bozduğum aylar oluyor. Mesela en yakın örnek Aralık ayında gelirim 1.3 katını harcadım. Ocak’ta harcamalarımı sertçe frenleyip o farkı kapattım ve üzerine sembolik bir birikim bile yaptım. Şubat itibari ile süper dikkat ederek devam ediyorum. Artık yaptığım hatalar ertesi ay düzeltilebilecek durumda oluyor. En azından bunu öğrendim. 🙂

Ek Gelir Fırsatları Üzerine Düşünüp Çalışın

Artık bu adımda borçlara, harcamalara hakimiz. Aklımızda borçtan özgür olacağımız zaman aşağı yukarı belli. Aylık gelir – gider dengemizi buna göre ayarladık. Belki henüz kulaç ata ata yüzmüyoruz ama kafamızı sonunda su yüzeyine çıkarıp rahat bir nefes aldık. İşte tam da bu an, bir soluklanıp sisteme gelir girişi artırma seçeneklerine göz atmak için doğru zaman.

Büyük – küçük demeden ne gibi ek gelirler olabilir listesini çıkararak işe başlayabiliriz. Örnekler çeşitli. Mesela mevcut işinizde müdürlerinizle samimi ve bilinçli bir şekilde konuşmak ve zam istemek bir seçenek. Belki de daha stresli ama çok daha fazla maaş veren bir iş bulmak diğer bir seçenek. Veya freelance işler yapmak, danışmanlık vermek vb vb. Seçenekler çok. Bunun için “ne yapsam para kazanırım?” sorusunu sorup zihin haritası (mind map) çizebilirsiniz. Ben bu yöntemin faydasını gördüm ve çok öneriyorum. Detaylarını merak edenleri Daha Özgür ve Derin Düşünmek için Harika Bi’ Araç Olan Zihin Haritası – Mind Map Nedir? Nasıl Yapılır? yazıma beklerim.

Bazı çok spesifik durumlarda ve mesleklerde ek gelir şansı olmuyor. Hiç yoksa da yoktur yani. Ne yapalım..kafayı buraya takıp kendinizi mutsuz etmeyin. Zaten baya bir yol geldik, moral bozmaya gerek yok. <3

Borçlar Kapanınca İlk İş: Güvenlik Fonu Oluşturun

Öncelikle bir doz gerçeklik: bu adıma gelmek bir kaç sene alabilir. Yazıda okurken madde madde ilerleyip geliverdik ama gerçek hayatta işler öyle olmayabilir. Mesela ev kredisi ile ev aldıysanız bu adım 20 yıl uzaklıkla görünebilir. Bu açıklamayı da yaptıysam kendi deneyimimden anlatmaya devam ediyorum.

Güvenlik fonu: benim içimi ısıtan, hayatın belirsizlikleri karşısında iyi hissettiren bir şey. Pek çok para/finans gurusunun, podcast’inin, kitaplarının yapın dediği bir şey. Nedir peki? Tüm terslikler üst üste olsa ve işsiz/gelirsiz kalsanız, size kimse yardım etmeyecek olsa ayda kaç TL ile geçinirdiniz onu bulmak ve belli bir ay için biriktirip kenara atmak.

Ben durumu iyice dramatize ettim. Aslında çok basit olarak aylık minimum giderlerinizi (kira, faturalar, yemek, yol masrafı/benzin, X ,Y , Z..) alt alta yazıp topluyorsunuz. Kendi stadardlarınızın minimumunda bir hayat kaç TL eder buluyorsunuz. Sonra kendinizi güvende hissedeceğiniz ay sayısına göre: 6 ay, 12 ay, 18 ay, 24 ay vb.. sizi mutlu edecek sayı her neyse onla çarpıp bu miktarı biriktiriyorsunuz. İşte güvenlik fonu budur!

Ben bu fonu 1-2 yılda biriktirdim. Hala hayat belirsiz, enflasyon uçuyor ve alım gücümüz her geçen gün azalıyor ama en azından en felaket senaryolar olsa bile bir süreliğine yaşamaya devam ederim. Bana kalsa bu “güvenlik fonu” süresini 10 sene tutarım. Ama yatırım guruları 2 seneden fazlası için güvenlik fonu yapmayın sonraki adıma geçin diyorlar. Geçelim o zaman…

Şimdi Gerçek Eğlence Başlasın: Gelecekteki Kendinize Yatırımlar

Birlikte hayal edelim.. kredi borcunuz yok, hiç bir kuruma faiz ödemiyorsunuz, sizi 6 ay ile 24 ay arasında götürecek nakit paranız da kenarda. Resmen kendisinden sorumlu ve bilinçli bir yetişkinsiniz ve şanslı bir azınlıktansınız! Zaman yatırım yapma mantığını anlama; bileşik faiz, bireysel emeklilik, gayrimenkul vb yatırımlara birikimleri dengeli dağıtıp bağlama zamanı.

Ben bu konuda size hiç bir şey söyleyemem; hem yetkili & bilgili değilim. Hem de kendim de bu adıma çok yeni eriştim (ldjfldjgl #truestory) ve yeni deneyimliyorum. İzlediğim programlardan, dinlediğim finans kitaplarından, podcast’lerden bir şeyi çok net anladım: yaptığımız iş olur, gayrimenkul gelirleri olur, diğer yatırım gelirleri olur.. öyle bir gelir modeli kurmak lazım ki 7/24 gelir yaratmalı. Yani yukarıdaki görselde Warren Buffett’ın da dediği gibi biz uyurken de para kazanacak bir model.

Zaten tüm yatırımcılar, bilyonerler vb daha fazla para kazanamanın yolunun sermayeden (gene kibarca “para” diyorlar) geçtiğini söylüyorlar. Bu konuda Netflix’teki Explained serisinden Billionaires bölümünü izlemenizi şiddetle öneririm. Yatırımdan (para) nasıl daha fazla para yaptıklarını, ne kadar uzun sürdüğünü ve dünyada ne kadar çılgın gelir eşitsizliği olduğunu görmek için ideal.

Neyse efendim; ben hikayenin borçlardan kurtulup finansal özgürlüğe kadarını söz vermiştim. Gerisini bilmiyoru. O nedenle şimdi söz sizde. Bilmiyorum saydınız mı ama borçsuz yaşamak ve kişisel finans konusunda 2000 kelimelik bir yazıyı okudunuz. Bence bu konu içten içe çok ilginizi çekiyor ve aksiyon almak istiyorsunuz. 🙂 Yorumlarınızı bekliyorum!

Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bumerang - Yazarkafe