İlham Veren Kitaplar Siddhartha Herman Hesse

Geçtiğimiz kış incecik 148 sayfalık dışı en sevdiğim mint yeşili tonlarında bir kitaba başladım. Beklentilerim yüksek değildi. Ancak her bölümü, her cümleyi defalarca okudum, kitabı sürekli yeniden yeniden okuduğum için aylarca bitiremedim. Aramızda kalsın bazı kısımları zorlanarak ve geç anladım, bence bazı kısımları hala anlamadım. 🙂 Bazı bölümleri okurken kendi hayatımda da paralel olaylar, değişimler gerçekleşti. En çok üzülüp korktuğum günde de elim bu kitaba gitti, en mutlu olup havalara uçtuğum günde de. Bitmesin diye sürekli başa döndüm ama sonunda geçen ay bitti. Bir ay elimi sürmeden yanımda gezdirdim. Bugün de altını defalarca çizdiğim bazı sihirli cümleleri sizlerle paylaşmak istedim dostlar. Konumuz: İlham Veren Kitaplar Siddhartha , Herman Hesse.

ps: çok kısa not. Siddhartha kitabı Alman yazar Herman Hesse’nin Buddhanın hayatına dair kurmaca olarak yazdığı ve bizlerin genel olarak kabul ettiği “süper ermiş” Buddha imgesini aşan gerçek bir Buddha yarattığı kitabıdır. Kahramanımız Buddha yani 🙂

1)Herkes Belirlerdiği Hedefe Ulaşabilir

“Diyelim ki suya bir taş attın, en kısa yoldan suyun dibine iner. Kendine bir hedef belirledi, kafasına birşey koydu mu, Siddartha’da da farklı değildir durum. Siddartha hiçbir şey yapmaz, bekler, düşünür, oruç tutar, ama taş nasıl suyun içinde yol alırsa, o da dünyadaki nesneler içinden yol alıp gider, bir şey yapmaksızın, kılını kıpırdatmaksınız; bir şey çekip götürür onu; düşecek oldu mu koyuverir kendin, düşer. Belirlediği hedef kendine çeker onu, çünkü hedefinden onu alıkoyacak hiçbir şeyin ruhundan içeri sızmasına izin vermez. 

İşte Samanaların (şamanların) yanında Siddartha’nın öğrendiği şey. Kalın kafalarıların büyü diye nitelendirdiği ve cinlerin başının altından çıktığına inandığı şey. Cinlerin başının altından çıkan hiçbir şey yoktur, cinler yoktur çünkü. Herkes büyü yapabilir, herkes belirlediği hedefe ulaşabilir, yeter ki düşünmesini, beklemesini ve oruç tutmasını bilsin.”

görsel: alphacoders

2) Zaman Diye Bir Şey Yoktur

” O gizi de? diye sordu bir defasında dostu Vasudeva’ya “sen de ırmaktan öğrendin mi o gizi, zaman diye birşey olmadığını?”

“Evet, Siddartha,” diye cevapladı Vasudeva. Sen şunu demek istedin sanırım: Irmak aynı zamanda her yerdedir, kaynadığı yerde, döküldüğü yerde, çağlayanda, kayıkta, akıntı yerinde, denizde, dağda, aynı zamanda her yerde ve onun için yalnızca şu an vardır, geçmişin gölgesi diye birşey bilmez ırmak, geleceğin gölgesi diye de birşey bilmez.”

Zaman aşılır aşılmaz, zaman düşüncesi kafadan çıkarılır çıkarılmaz dünyadaki bütün güçlükler, bütün düşmanlıklar silinip gitmiyor mu, yenilgiye uğratılmıyor muydu? ”

3)Her Şey Herkesindir

“Kamaswami’nin ekmeğini yediğini Siddartha’ya kabul ettirmeye yönelik çabaları da boşa gitmişti tüccarın. Siddartha kendi ekmeğini yiyor, daha doğrusu her ikisi de başkalarının ekmeğini, herkesin ekmeğini yiyordu”

“Herkes kendisinde olan şeyi verir. Savaşçı güç verir, tüccar mal

4)En İyisi Nedir?

“Yazmak iyidir, ama düşünmek daha iyi; akıllılık iyidir, ama sabretmet daha iyi.”

5)En İyi Ne Yapabilirsin ?

“Düşünebilirim. Bekleyebilirim. Oruç tutabilirim.”

(Bu üç kelimeyi mantra gibi düşünüyorum. Hangi anlama çekersem oraya gidiyorlar. Duygularımı etkilenmeden objektif gözlemleyebilirim. Amacım için sabredebilirim. Hedefim için kendimi zorlayabilirim. Bazen de başka anlamlarda, çok başka şeyler oluyorlar. 🙂 Ama bence bu kitabı bir cümlede ve dört kelimede özetle deseler hiç düşünmeden “Düşünebilirim. Bekleyebilirim. Oruç tutabilirim.” derdim)

görsel: drwallpapercom