Eski & İhtişamlı Zamanlara Yolculuk : Orıent Bar Pera Palace

0
shares
Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+
Bu Nedir?

Geçen Cumartesi akşamı, genelde gittiğimiz yerlerden çok farklı bir yere gitmek isteğiyle dolup taştık. Hatta o kadar farklı olsundu ki.. mekan değişmesi bile yetmezdi sanki, zaman da değişsindi. Bir süre düşünüp internetten araştırdıktan sonra bulduk. 100 yıldan eski tarihi ile 1895 yılında açılan ve 2010 yılında büyük bir tadilattan sonra adına bir de “Jumeirah” eklenen Pera Palace Hotel.

Pera Palace’ı biraz araştırınca öğreniyorum ki meşhur ve gösterişli Doğu/Şark Ekspresi Treni (Orient Express) yolcularının kalması için  açılmış bir otel burası. Doğu Ekspresi ise 1883 yılında Paris – İstanbul (o dönemki adı ile “Constantinople”)  arasında giden oldukça şık, konforlu ve pahalı bir tren. “Doğu” kelimesi bizim güzel şehrimiz İstanbul’dan geliyor ve tren İstanbul’dan daha doğuya gitmiyor. Doğu Ekspresi, benim kafamda bir tren ve hattından çok eski ve gösterişli dünyalara ait bir kavram. Kraliyet ailesi üyelerinin cirit attığı, Agatha Christie kitaplarına arka fon olan, James Bond’un Londra-İstanbul arası gidip geldiği.. fantastik bir kavram.

Bir de karşıma çıkan tüm kaynaklar trenin gösterişini ve konforunu öve öve bitiremiyor. Trene ilk defa binen yolcuların kendilerini Avrupa’nın en iyi otellerinde gibi hissettikleri, ipek çarşaflarda uyudukları, odalarında özel deri tasarım koltukları olduğu yazıyor.. Sonra gel de uygun fiyatlı hava yolları ile 1 metre karelik alanda sıkışan “modern” halimize dertlenme. 🙂 Neyse, konumuza dönelim. Paris – İstanbul arası bu yolculuk 80 saat civarı sürüyormuş.

Doğu Ekspresi’nin nostalji ve romantizmi ile giyinip süslenip Orient Bar’a gittik kaçınılmaz olarak. Üşenmedim topuklu ayakkabı giydim, o derece. 🙂 Ancak aklınıza “buraya giyinip süslenip mi gitmek gerekiyor?” sorusu geldiyse hiç endişelenmeyin. Barın giyim kodu “spor şık” yani oldukça rahat gidebilirsiniz. Barın menüsü kokteyl ve şarap ağırlıklı. Özellikle martini kokteyllerinde iddialılar. Menünün tam bir sayfası martini kokteyllerine ayrılmış.

James Bond’un (muhtemelen) geldiği bu mekana gelip martini içmeden olmaz deyip şunları denedik: dirty martini, french martini (chambord likörü ve ananas var 🙂 kalp kalp, kalp. yukarıdaki soldaki foto), elderflower bubbly (evet bu cin, martini değil. azıcık hile yaptık. 🙂 ) Kokteyller genel olarak lezzetli. Ancak “canım Orient Bar’ın X kokteylini çekti. Haydi yollara dökülelim” derecesinde değil açıkçası. Bir de ufak not: Cuma’ları canlı caz gecesiymiş – yerinde gidip deneyimlemek lazım.

Sizlerin de paşa gönlü zaman ve mekandan kopup Doğu Ekspres’i ile seyahat eden insanların yaşadığı eski ve ihtişamlı zamanlara gitmek isterse yolunuzu mutlaka buraya düşürün derim. İstanbul’da kaç mekanda eski misafirleri olan Agatha Christie, Alfred Hitchcock, Ernest Hemingway, Jackie Kennedy .. ve daha niceleri sizi duvarlardan tatlış tatlış bakarak izliyor? 😉

Son ufak bir not: Pera Palace Hotel Türkiye’nin tek “müze oteli”. Başta Atatürk olmak üzere pek çok önemli konuğun eşyaları sergileniyor ve orijinal hali korunan odaları müze olarak gezilebiliyor.

Lojistik Detaylar

  • Saatler : Her gün 16.00 ile 02.00 arası
  • Rezervasyon İçin Telefon : 0212 377 4000
  • Adres: Pera Palace Hotel Jumeirah No. 52, Meşrutiyet Cd., 34430 Beyoğlu/İstanbul

 

Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+

1 Comment

  1. Mayıs 15, 2017 / 11:35 am

    Ben bara değil de Pera’nın beş çaylarına gitmek istiyorum:) epeydir aklımda;)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bumerang - Yazarkafe