Barley: Gerçek Sevgi & İlk Defa Köpek Sahiplenme Hikayemiz

0
shares
Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+
Bu Nedir?

Pek çok spiritüel kaynak “hiç bir şey tesadüf değildir” cümlesini sürekli motto gibi tekrarlıyor ya.. Ben de dünyada yaşayan herkes gibi bu cümleyi defalarca duydum. İşime gelirse onayladım, işler ters gidiyorsa gözlerimi devirerek karşılık verdim. Bugün, yani ilk ve tek köpeğimiz Barley’ye (kısaca Bar diyelim) kavuşmamızın 7. ayındayken bu cümle çok anlam kazandı. Tesadüf kelimesin duyunca ilk aklıma gelen, içimi sonsuz sevgi, teşekkür ve gözlerimi de mutluluktan dolduran bir sevgi yumağı Bar. Gerçi her kelimeden, her muhabbetten konuyu kendisine getirebilme yeteneğim var..O ayrı. 🙂 Şimdi sizlere evimizi daha bir “yuva” bizi daha bir “aile” yapan %100 Organik Gerçek Sevgi ve İlk Defa Köpek Sahiplenme Hikayemizi anlatmak istiyorum…

Her Şeyin Başlangıcı: Evi Satıyorum.. Acil Çıkın x2 

İstanbul’da yaşamaya başladığım dönemde (biliyorsunuz aslen İzmirliyim..) bu cümleyi hiç beklemediğim ve duymak istemediğim zamanlarda iki defa duydum ve  ikisinde de süper panik oldum. Ancak ikisinde de olaylar beklenmedik derecede harika gelişti.. İlk duyduğumda Çeşme’deki düğünümüze bir hafta kalmıştı ve iyice yerleştiğimiz evimizden ACİLEN çıkmamız isteniyordu. Nasıl oldu ama tam iki günde Çekmeköy’deki evden Göksu Evleri’ndeki ilk evimizi bulduk, kiraladık ve üçüncü günde taşındık! Bir hafta bitmeden eski evimiz hiç olmamış gibiydi. Kendimize şehrin merkezi aldığımız semtlere daha yaklaşmıştık, binalar maksimum dört katlıydı, geniş bahçeler ve yeşil alanlar vardı. Bu tatsız sayılabilecek olay süper avantajımıza işledi.

Bu cümleyi ikinci defa duyduğumda 5 yıllık, karşılıklı çok seviştiğimiz ev sahibimiz Zeynep hanım (üstelik adı da Zeynep!) bizi cidden çok şaşırtmıştı. Duygusal olarak çok bağlandığım bu evden değil çıkmak, emlakçıya evi göstermek bile istemiyordum. Şansıma Atıl mantıklı davrandı ve yakınlardaki evlere bakmaya başladı. Bir gün sıfır umut aynı site içinde gezinirken kirası bizim bırakmak istemediğim eve yakın ama bonus olarak müstakil bir ev bulduk. Evin bahçesi olması, Amerikan filmlerinde gördüklerimin birebir aynısı kendi posta kutusu olması, üçgen pencereli çatı katı ve o dönem fazlasıyla okuduğum Nordiklerin hygge felsefesi kitaplarındaki evlere özenmem derken kendimizi iki hafta içinde yeni evde bulduk. İlk ay tadilatlar, yerleşme çok yoğundu.Bu işleri tamamladık ve Nisan gibi apartmanda büyüyen iki çocuğun bahçeli ev hayali olan köpek sahiplenme aramalarına giriştik..

Sonra Bar Bizi Buldu…

Biz ev taşıma, barınak gezme, evcil hayvan severler forumlarında sahiplenilecek yavru köpek kovalama işleri ile uğraşırken… Paralelde Barley, Ankara’da doğmuş, bir kaç aylık olmuş, annesinden ayrılınca da bir arkadaşımız tarafından kız arkadaşına hediye olarak alınmış. Ama zamanla tamamen evin içinde büyümek için fazla büyük ve hareketli olacağının sinyallerini vermeye başlamış.

Yavru köpek sahiplenmek için insanlarla yazışmaktan bezmiş, gezdiğimiz barınaktada yetkililerle konuşamamış moralimiz bozuk otururken Atıl’a gelen mesajla Bar’ın varlığından haberdar olmuştuk. İlk defa fotosunu görmüştük. Atıl hayatı boyunca tüy yumağı, sarı renkte bir golden retriever hayali kurmuştu. Benim favori bir cinsim yoktu ama üçgen ve uzun kulaklı Alman kurdu, border collie, husky vb türlere sempatim vardı. Elimizde çizsek bu kadar harika, bu kadar güzel bir yavru olamazdı! (bütün köpekler çok güzel yanlış anlaşılma olmasın.. <3)

Yavru olsundu (bu çok yanlış bir düşünce.. ayrıca nedenleri ile anlatıcam..), sağlıklı olsundu ve bizim olsundu. “Bar’ı sahiplenmek ister misiniz?” sorusuna balıklama atladık. Ankara’dan buraya gelmesini arkadaşlarımız sayesinde (çoook teşekkürler!) ayarladık ve ben ufak bir Avrupa seyahati bütçesi harcayarak Bar için alınabilecek tüm oyuncak, özel mama, süs – püs gereksiz şeyleri aldım (#görgüsüzlüque) ve başladık beklemeye..

13 Mayıs 2018 – Hoş Geldin Bar!

Ankara’dan gelen oğlumuzu Ataşehir’de arabaya alıp eve getirecektik. O zamanlar 3.5 aylıktı. Uzun yol boyunca tuvaletini yapmamış, mama yememiş, su içmemiş. Getiren arkadaşlarımız bunları anlatınca çok korktum. Acaba mutsuz mu olmuştu? Evinden ayrılmak travma mı olmuştu?

Bar, arabadan indi.. İlk iş tuvaletini yaptı, biraz su içti. Korkup panik olduğu için tuvaletini yere oturarak yaptı. Henüz yavru köpekler tuvaletlerini nasıl yapar tam bilmemekle birlikte şok olmuştum. Sonra Atıl’la şaşkınlıkla birbirimize baktık ve güldük. Bilinmezlerle dolu, zorlu ve bolca tuvalet temizlemeli serüvenimiz başlıyordu! 🙂 Bar’ı sevip sakinleştirdikten sonra kucağımızda arka koltuğa oturttuk öpe okşaya eve götürdük. Onu çok seveceğimizi, odası ve bahçesi olduğunu, çok beklediğimizi anlatıp durdum ve kendimi durduramadan sürekli öpüyordum. Beş dakika sonra bizim oğlan gülümsemeye, bizi yalamaya (bi’ nevi öpücük) ve oynamaya başladı. Bu arada ben de çaktırmadan ıslak mendille poposunu sildim. Bu günden sonra günlük yaptığımız bir aktivite olacaktı.. Bilmiyorduk… 🙂

İlk Günler ve İlk Isırıklar 

İlk günlerde önce Atıl’la güreşirken ufak ısırıklar, arada benim üstüme zıplayıp ısırıklar başlamıştı. Başlangıçta hafifti ama sonra giysilerimizi yırtmaya, oyuncakları parçalamaya döndü. Meğersem 3.5 aylık minnoşumuzun süt dişleri dökülüp yeni dişleri çıkıyordu. Bu durum 6. aya doğru iyice tavan yapacaktı. Dur Bar, yapma Bar, hayır Bar diye çığlıklar atıp kaçmam da duruma yardımcı olmuyordu! Henüz aşıları tamamlanmadığı için evden çıkarıp bahçede, sokakta koşup oynatamıyorduk da.

Evin içinde önde ben arkamda Bar köşe kapmaca gibi bir durum oluşmuştu. 🙂 Atıl’la durumu daha da şiddetliydi..kollarında çizikler, yaralar vardı artık. Yanına işe gideceğimiz giysilerle gidemiyorduk, yırtılma tehlikesi vardı. Sadece uykuluyken sevip öpebiliyorduk oğlumuzu ısırılmadan. Bazen o kadar korkuyordum ki.. yanına gitmeden biraz şarap içiyordum. (#truestory) Sonra ilk defa hayvan edinen pek çok insanın ilk haftalarda dehşete, yetersizlik hissine düştüğünü öğrenecektim. O zamanlar kendimi suçluyordum.

Neyse ki zora düştüğüm her zaman yaptığım şeyi yaptım ve google’a sordum. Böylece “yavru köpek eğitimi” kavramı ile tanıştım. Böylece yavru köpeklere temel komut (otur, bekle, hayır, izle, yat) eğitimi veren bir yer ile görüştüm. (ismini vermeyeceğim, bazı tatsız durumlar olmuş..sanırım kapanmış) Haftada iki defa eğitmen gelmeye başladı.

Napıyorsunuz Zeynep Hanım?! – Yavru Köpek Eğitimi

İlk ders günü eğitmen geldiğinde Bar’la tanıştı biraz sevdi… Bizi kırt kırt ısıran yaramaz sarı kurt, eğitmeni yaladı kendini sevdirdi ve uslu durdu. Hmm.. Sonra eğitmen bize “bu ders sizlere olacak, haydi salona geçip konuşalım” dedi ve Bar’ı odasında bırakıp adamın peşinden salona yollandık. O günlü konuşmamızdan çok faydalı bilgiler ve doğru sanıp yaptığımız yanlışları öğrendim. Aynı dönemlerden geçenler varsa faydalı olması için aşağıda özetliyorum:

  • Yavru köpekle geçirilen vakit: ben 5 saat yanında kalıyordum. Ancak yemeğini yedirmek, tuvaletini temizlemek, oynamak ve sevmek için 1.5-2 saat fazlası ile idealmiş. Yani evdeki her anımızda gözümüzü dikip yanında durmak yavruyu da stress edebilirmiş..
  • Yavru köpeğe seslenme: genelde tek heceli isimleri daha kolay anlıyorlar ve tepki veriyorlarmış. Barley oldu mu Bar..
  • Temel itaat eğitimi süresi: 4 hafta haftada 3 saat süre ideal eğitim süresi. Ancak türe ve köpeğin kaç aylık olduğunu göre değişiyor. Bizimki 8 haftaya yakın sürdü.. jlkfjlkjfld
  • Ev Ödevleri: Eğitimlerde öğrenilen komutları her gün yarım saat sahipleri ile pratik yapması gerekiyor. Bu komutları iyice ezberlemesi için bu adım çok önemli.
  • Yürüyüş: tasmayla geriden ve solda gelmesi ideal. Ancak bazı türlerde ve karakterdeki köpeklerde ne yaparsanız yapın olmuyor. Bar inatla sağ ve önden yürüyor.. Eğitimi bu noktada pek alamadı.
  • Yatak : iri cinslerde gereksiz olduğu söyleniyor. Barley bahçedeyse toprağa, evdeyse ahşap zemine yatıp uyumayı seviyor. Odasında büyük insan yatağı var. Onu koltuk gibi kullanıyor. Asla bir eşya üzerinde uyumadı..
  • Kızdığımızda: Hayır diye sesimizi yükseltip gözüne bakmadan odada/alanında yalnız bırakmak. Bir süre de yanına gidip sevmemek önemli.
  • Dezenfektan: Bahçe için virkon öneriliyor ve özellikle 3-4 aylık yavru ise bir güzel temizlemek önemli.
  • Dışkı yemesi: Vitamin eksikliği anlamına geliyor, veterinere götürmekte fayda var.
  • Lider – Arkadaş : Genelde erkekleri baba-lider, kadınları anne-arkadaş olarak kodluyorlar. Babanın sözünü dinleyip anneye kendini sevdirmeye bayılıyorlar. Tabii tersi de olabilir. Genel durum böyle.
  • Merdivenler & Çeşitli Engeller: Bizim büyük hatamızdı! Merdivenleri sevmiyor diye kucakta indirip çıkarıyorduk. Ancak tasmasını takıp çekiştirerek ve çok korkuyorsa yanına oturup tek tek indirmekte çıkarmakta fayda var.

Çok Isıran Köpekle Egzersizler

Aslında kötü niyetli bir şeytan filan değilse (tabii ki de değil, şaka yapıyorum.. sdkşslkds) köpeğiniz oyun amaçlı ısırıyor. Elinizi aniden çekmenizi, kendinizi sakınmanızı ona oyun yapıyorsunuz sanabilir. Veya hafif bir rüzgarda kıpırdayan eteklerinize uçup ısırabilir.. (#truestory) Isırmaya başladığında hayır komutunu verip başka sevdiği oyunlara yönlendirmekte top oyunu vb fayda var. Hala ısırıyorsa hayır komutunu verip yalnız bırakmak en ideali.

Ayrıca ısırmamaya alışması için eğitmen bana iki faydalı egzersiz yaptırmıştı. Onlar çok işe yaradı. Birincisi mama kabı yerine tüm mamasını avucunuzdan yedirmek. Elinizi yalamaya ve ısırmamaya alışıyor. Köpekler kötü niyetli canlılar değil, oyun için ısırıyorlar. Yemek zamanı da oyun oynamayıp sadece yemek yedikleri için elinizi ısırmıyorlar. Bu kadar düz ve basit bir mantık!

İkincisi ve ilk yaptığımda beni korkutanı yüzünüzle alakalı! Dişlerinizin arasına köpeğinizin çok sevdiği ödül maması, kemik gibi ufak bir şey alıyorsunuz. Yanınıza geliyor. Kokluyor, yalıyor ancak dişlerinizin arasından siz izin vermeden o ödülü alamıyor. Aslında çılgın keskin ve güçlü dişleri var. Almak istese sizi ısırıp parçalar. Ama asla asla asla ısırmıyor! Bu egzersizleri günlük yaptıkça karşılıklı güvenimiz arttı.

Artık ısırıyor mu? Beni hiç ısırmıyor. Sıfır. Tek yaramazlığı heyecanlanınca sokakta yürürken tasmasınının ipini ısırıp elimden almaya çalışması. Bu kadar. Atıl’ı ısıracak gibi olduğunda, Atıl durumun üzerine gidip tüm elini Bar’ın ağzına sokuyor. Bar da çekinip ısırmayı bırakıyor.. =)

Yavru Köpek Bakımı = Rutin İşi

Temel eğitimi tamamlayıp, ısırma durumlarını hale yola koyunca bir şey farkettik. Bar sayesinde hayatımız fazlaca “düzene” girmişti. Her sabah 7:05 kalkış..(hafta sonu 8:05) Benim üst kata Bar’ın yanına gidip onu öpüp sevmem. Kapısını açmam. Bar’ın koşarak yatak odasına gelip Atıl’ın üstüne atlayıp kendini sevdirmesi. Giyinme.. sokakta aynı rotada 20 dakika yürüyüş. Bar’ın küçük büyük tüm tuvaletini yapması.

Odasını toplama, süpürme, mamasını suyunu yenileme. Bar’ı sevme ve evden çıkış. Akşam 5:30 en geç 6:00 ikimizden birinin eve gelmesi. Bar’ı odasından çıkarıp hızlıca sevme ve bu sefer 40 dakika – 1 saatlik yürüyüş. Sitenin en tepesindeki ormana çıkıp tasmasını çıkarma. Diğer köpeklerle sıkılana kadar oynaması. Eve geri dönüş ve ikinci mama saati. Akşam saat 21:00-21:30 arası Bar’ı sevme & top oyanama.. 22:00-22:30 arası bir daha sevgi & oyun. 23:00- 23:00 arası bir daha sevgi (oyun yok.. uyuklar halde oluyor genelde). 23:30’de odasının ışığını kapatıp yatırma.

Bu rutinde saatler şaşarsa veya biz seyahate gidersek o zaman tehlike çanları çalıyor. Huysuzluk, iştahsızlık, bize surat asma durumaları başlıyor. İşin ilginci bu rutin bozulunca denklemin insan tarafı olan bizler de mutsuz olup bozuluyoruz.

İlk Defa Köpek Sahiplenme Niyetinde Olanlara Neler Öneririm?

İlk defa köpek sahibi olmak, hele de yavrudan başlamak gerçekten çok zor. İlk başta pek çok gün kendimi akşam yemeğini atlamış, günlerce spor yapmamış, belimde ve sırtımda dehşet ağrılarla, kaotik ve dağınık odanın ortasında sinirli ufak bir köpekle bulduğum oldu. Duş almaya vakit bulamadığım ve panik olduğum zamanlar oldu. Alıştığım, bildiğim hayatım tamamen bitti sandığım anlar oldu.

Bu işi beceremem sandım. Özellikle ben yeteneksizim sandım. Asla kolaylaşmayacak, Barley bizi ısırarak bitirecek sandım. Kabuslar gördüm, hatta bir kaç gece çığlık çığlığa uyandım. Ama hepsi büyüme sancılarıydı, her geçen gün, hafta ve ay işler giderek kolaylaştı. Bugün Bar 9 aylık ve hayattaki en iyi arkadaşlarımdan biri! Bundan bir kaç yıl sonrasını hayal edemiyorum bile.. kesin sarılıp uyuyacak kıvama geliriz… <3 Vaktiyle keşke birileri bana söyleseydi dediğim bir kaç notum var:

  • Siz çok iyi bir anne & babasınız. Yeterlisiniz ve her şey giderek kolaylaşacak.
  • Yemeğini yiyip, suyunu içiyor ve nefes alıyorsa bile büyük iş başarıyorsunuz. Tebrikler!
  • Yavrunuza tek başınıza bakıyorsanız siz mükemmel bir insansınız. Bin kat tebrikler!
  • Herkes birşeyler söyleyecek, önerecek ve iyi niyetliler biliyorum. Ama bazen kulaklarınızı tıkayıp içinizden gelen sesi dinlemek en iyisi. O yavruyla yaşayan, aynı evi paylaşan sizsiniz.
  • Çok zorlanırsanız bizim gibi eğitmenden destek alırsınız. Dünyanın sonu değil. Hem köpek hem de siz eğitilirsiniz.
  • Her köpeğin, evin sınırları kuralları kendine ve ideal bir reçete yok. Kimisi yatak odası ve mutfağa almaz. Bu şekilde eğitir. Kimisinin başka hassasiyetleri vardır. Bizim ikimizin de kişiliği gereği %100 özgürlük hakim evde. Bar her yere girip çıkıyor.
  • Köpekler çok çok çok iyiler, biz insanların aklının hayalinin almayacağı kadar iyi canlılar. Yaramazlıkları, eşyalara zarar vermesi, ısırmaları tamamen OYUN amaçlı.
  • Hiç bir eşya, duvar, cam, ahşap en iyi dostumuzdan değerli değil. (koskoca evin sulama sistemini ısırarak bozsa da değil!)
  • Her zaman işler ters gidebilir. (ki bunu yazarken gözümde canlanan “terslik”: Bar’ pantolonumu ısırırken kaçıp tuvalet pedinde topladığım dışkıları yanlışlıkla merdivenden alt kata düşürme anım!) Kimse zarar görmedikçe her şey çözülür. Tırnakladığı duvarlar yeniden örülür, su sistemi tamir olur, kazdığı çukurlar kapatılır, etrafa saçılan tuvaletler toplanır.. Her şey iyi olur.

Son Söylemek İstediğim: Hazır mısınız?

Köpek sahiplenme ve eğitim maceramızdan detaylıca bahsettim. Ama en güzel kısmı sona sakladım. Halihazırda evcil hayvan sahipleri başlığı okuyunca mevzuyu anlamıştır. <3 En önemli konuya hazır mısınız?

SEVGİ. SEVGİ. ve SONSUZ SEVGİ.

Daha önce hiç böylesini, bu türünü görmediğim diyeceğiniz saf ve manyakça bir sevgi. İşten eve gelmeniz  sevinçten çıldırma nedeni. Kucağınıza yatıp saatlerce sıkılmadan kendini sevdirecek, iyi hissetmediğinizde anlayıp yanınızdan ayrılmayacak bir sevgi. Üst üste oturup, kucak kucağa yatacağınız, yüzünüzü tüylerine gömüp dünyanın geri kalanını unutacağınız bir sevgi. Sizi her gördüğünde dünyanın en önemli şeyiymişsiniz gibi bakan sevgi dolu iki göz. Her seyahatten döndüğünüzde dönüş uçağına gidişten mutlu binme nedeni. Dış dünyada neler olursa, ne sorunlar çıkarsa çıksın evde sizi onun beklediğini bilmek… Deneyimlediğim en saf, temiz ve farklı boyuttan gelen bir sevgi…<3

Şimdi söz sizde.. Köpek anne & babaları eklemek istedikleriniz nelerdir? Ne düşünüyorsunuz? Ve köpek evlat edinmeyi düşüneneler… Süreç hakkında fikriniz nedir? Mutlaka yoruma bekliyorum!

ps: Barley ile maceralarımızı günlük olarak instagram story’lerimden takip edebilirsiniz. Pek çoğunu “Barley” olarak profiline sabitledim.

Facebook Paylaş
Twitter Paylaş
Google+ Paylaş
LinkedIn Paylaş
Pinterest Paylaş
StumbleUpon Paylaş
+

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bumerang - Yazarkafe