2017 Seyahat Planları Listem

Her yılın son ayı bizim iki kişilik evimizde (itiraf edeyim birazcık benim zorumla 🙂 ) seyahat planlama rüzgarları esiyor. Bir sonraki yılın irili ufaklı seyahatlerinin önce zamanlamaları sonra da gidilecek yerleri uzun uzun tartışılıyor. Her zaman %100 tutturamasak da kaç adet seyahate gideceğiz, kaçı büyük (deniz aşırı) kaçı daha ufak (Avrupa, Türkiye içi) olacak, en uzun hangisi olacak, en maliyetli neresi olacak, miller hangi destinasyona kullanılacak gibi sorulara ortak cevaplar yaratıyoruz. Genelde Türk kahvesi, antep fıstıklı çikolata ve bol bol bağırış çağırış eşliğinde kararlarımızı alıp el sıkışıyoruz. Aramızdaki çekişme birimizin doğa, egzotik, okyanus, el değmemiş yerler merakı diğerimizin de metropol şehirler, metro hatları, gökdelenler sevgisinden geliyor. Günün sonunda “iyi ki de çok farklıyız” diyorum, birbirimizin (zorla da olsa!)  ufkunu genişletiyoruz. 🙂

Bu yıl ilk defa çok tartışmadan, uzatmadan, açıkçası çok da eğlenmeden 2017 Seyahat Planları kararlarımızı aldık. Huysuzluk yapmak istemem; 2017’de seyahat planları yapabildiğim için hala şanslıyım. Ancak TL’nin başta dolar ve euro karşısındaki durumu… ülkecek içinde bulunduğumuz ama adına “ekonomik kriz” demediğimiz tuhaf durum, “acaba havaalanlarına gene terör saldırısı olur mu?” türevinde ve daha da kötü düşünceler bizim çekirdek ailemiz en sevdiğim ritüeline bol bol gölge düşürdü. Neyse içinizi daha fazla şişirmeden asıl konuya geleyim: Nedir 2017 Seyahat Planları? 

OCAK – YENİ YILA MERHABA : BRATİSLAVA + BUDAPEŞTE

Yılın son ve gelecek yılın ilk günleri seyahatte olmaya bayılıyorum. (Tabi yılbaşında astronomik pahalanan yerlere değil!). 2016 Seyahat defteri kayıtlarıma Slovakya’nın başkenti Bratislava‘yı arkada bırakıp Macaristan’ın başkenti Budapeşte‘de girerek başlıyorum. 🙂 İki ülkeyi de önceden görmedim. O nedenle ayrı bir heyecanlı ve mutluyum.

Bir de bu iki şehir bizi karla karşılarsa daha da bir mutlu mesut olacağım. Şimdiden -32 dereceye dayanan kar botlarım, termal giysilerim ve montlarımla hazırım!

ŞUBAT – YENİ MACERALAR İÇİN PARA BİRİKTİRMECE

Şubat ayına yurtdışı planı yapmadık. Belki ailelerimizin yanına İzmir’e bir uğrarız veya onlar İstanbul’a bizi ziyarete gelir. Şubat ayı; yılın başında olduğu için henüz vergilerin yarısına konmadığı maaşlarımızın büyük bir kısmını yeni seyahatlar & maceralar için kenara atma ayı. 🙂

MART – İKİNCİ EVİMİZ : AMSTERDAM

“Amsterdam  sana gelmediğim gün öldüğüm gündür, beyaz gülüm.” mottosu ile kuzey Avrupa’nın bisikletlerin domine ettiği özgürlükçü şehrine 495858. kez gidiyoruz. Bu sefer söz şehirden biraz uzaklaşıp çok sevdiğim Hollanda peynirlerinden edamın çıktığı kasaba, Rotterdam’daki kübik ev gibi farklı ziyaretler yapacağım. Bol bol Amsterdam sokak yemeği, bira alışverişi ve en sevdiğim bar olan In de Wildeman‘a ziyaretler var planlarımda. Evi de De Pijp’de tuttum mu oooh mis. 🙂

NİSAN – BESTIE ZİYARETİ  ALMANYA  VE DÜĞÜN İŞLERİ

Nisan ayını kelimenin tam anlamıyla bir “Almancı” gibi geçirmeyi planlıyorum. (Almancı derken niyetim kimseyle dalga geçmek, üstten görmek değil. Sizlere yalan söyleyecek değilim – şuan elime bilet verip “git Almancı ol” deseler en önden zıplayarak koşarım!) Ayın ilk kısmında üniversiteden çok sevdiğim çok yakın arkadaşım Merve’nin yanına Almanya’ya gitmeyi planladım. Merve aslında Essen’de yaşıyor ama Berlin olur Köln olur, Dresen olur.. özetle “Merve neresi derse orası olur” mottosu ile kız kıza bir uzun hafta sonu yapalım dedik. Hem blogda bir “Alman sokak yemekleri” tadında yazı olsa fena mı olur? 🙂

Nisan ayının devamında Almanya’dan Anadolu’ya hızlı bir dönüş yapıp Denizli ve/veya Mersin’deki iki adet düğüne katılacağız. İki düğün de aynı çiftin düğünü. Umarım birini seçin derler; yoksa işimiz iş. 🙂

MAYIS- EVDE OTURUP BÜTÇEYİ DENGELEMECE

Üst üste gelen Amsterdam ve Almanya sonrası kredi kartı borcunu tamamlama…bahar (hatta yaz) temizliği yapma ve İstanbul’da işleri yoluna koyma zamanı. Şimdiden o zamanki kredi kartı ekstremi düşündükçe daralıyorum.. Kendimi karikatür karakteri Fırat’ın yatakta yatıp dua eden hali gibi görebiliyorum. “N’olur çılgın euro kurları yüzünden kredi kartım çok gelmesin. Dinimiz, Sübaneke, Amin”.

HAZİRAN – TESLA’NIN ŞEHRİ BELGRAD

Haziran ayında denize gidilir, Yunan Adaları’na gidilir.. Yani normal insanlar böyle yapıyorlar. Ama en sevdiği ilk mevsim sonbahar ikincisi ise kış olan ben bir Cuma gününü izin alıp çok sevdiğim Nikola Tesla’nın izinden gezeceğim Belgrad’a gitmeyi planladım. Gerçekten de bir yaştan sonra ne kadar tuhaf, uyumsuz yönüm varsa sevip sarmalayıp kabullenmeyi öğrendim. 🙂  2017 yılına gidince sıkıntıdan patladığım “deniz tatillerinden” hiç planlamadım. Çevremde herkesin mutlada en az 1 defa gidip çok dinlendiği deniz tatilinin bana göre birşey olmadığını biliyorum artık ve zorlamıyorum.

TEMMUZ – SÜRREAL BİR KARIŞIM : ST PETERSBURG VE ÜNYE

Beyaz Geceler yüksek sezonundan sonra havaların en sıcak ve gezmenin daha ekonomik olacağı dönemde Temmuz ayının başlarında 2 gün izin alıp hafta sonu ile birleştirerek Rusya’ya St. Petersburgh’a gidelim dedik. Kitaplarına aşık bir ergen olduğum dönemlerde Dostoyevski’nin yazdığı herşeyi anlamasa da okumuş ve azılı bir hayranı olarak bu seyahati iple çekiyorum. Sevgili et obur eşim ise etten yapılan jölemsi “aspik” yemeği için geliyor. 🙂

Rusya dönüşü aslında aradaki Karadeniz’den dolayı “komşusu” sayılabilecek Ünye’ye çok sevdiğimiz iki arkadaşımızın düğününe gidiyoruz. İlk Karadeniz maceramız – heyecanlıyım. 🙂

AĞUSTOS – AMERİKA BATI YAKASI

2017 yılı bir kitap olsa ve bana başlığını sorsanız “Büyük Evlilik Patlaması” koyardım düşünmeden. Nisan ve Temmuz’daki düğünlerin üzerine şimdi de başka çok yakın arkadaşımız çiftimizin 7 gün 7 gece sürecek bekarlığa vedaları için yollara dökülüyoruz. İstikamet: Amerika Batı Yakası. Bir buçuk yıldır itina ile biriktirdiğim millerimde Los Angeles’a inmeyi planlıyorum. Şehri gezdikten sonra “kızlar ve erkekler” olarak ikiye bölünelim derim. Erkekler ister uçakla ister arabayla “road trip” yaşayarak Las Vegas’a gitsin. Benim oralara pek merakım yok. 🙂

Biz kızlar da öve öve bitiremedikleri San Francisco’ya gidelim derim. Bol bol gezelim, Pao Alto’ya gidelim, yoga derslerine katılalım, fro-yo yiyelim.. Hayalimdeki (ve medyada bol bol gördüğüm) LA klişesini yaşayıp sistemimizden atalım. 🙂

EYLÜL – AİLE İLE BALKANLAR

2017 yılında resmi tatiller ve bayramlar o kadar kötü konumlanmış durumda ki.. 2016’da 9 gün Güney Afrika’ya sadece 1 güncük izin alarak gittiğim koskoca bayram 4 güne inivermiş 2017’de. Neyse eldekilerle en iyisini yapmak gerek.. Hem yakın olması, hem Avrupa’ya görece uygun fiyatlı olması hem de vize istememesi nedeniyle ailelerimizde kısacık bir Balkan turu yapalım dedik. Benim gözüm Karadağ ve Saraybosna’da. Ancak detaylıca araştırıp rut çıkarmak gerekecek. 🙂

EKİM – ALTIN VURUŞ: TAYVAN VE KAMBOÇYA

En sevdiğim, en çok gitmek istediğim Kıta hep Asya. En hayran olduğum ülke Japonya. Gitmek istediğin ülkeler listesi yap deseniz yarısı Asya’dan çıkar. Ancak eşimi bu kıtaya ikna etmek çok zor. Yıllarca “gel Kamboçya’ya gidelim” dedim, oralı olmadı. Asla ikna edemedim. O sebeple bu yıl parçala ve saldır yöntemi ile sonunda Kamboçya’ya ikna ettim.

Önce parçaladım – büyük metropollere meraklı eşime Tayvan’ı aylarca övgüm. Gerekli, gereksiz bilgilerle kafasını şişirdim. Tokyo’yu çok sevmişti. Tavyan’ı yan sanayi Tokyo gibi konumladım ve orta vadede gitmek isteyeceği bir ülke haline getirdim. Oh mis. Ancak Tayvan’dan hep “Tayvan + Kamboçya” diye paket olarak bahsettim. Yani Tayvan’a giderse Kamboçya’ya uğramadan dönemeyeceğini biliyor. Bir de üzerine Ekim ayındaki doğum günümü ekledim. Sonunda zorla da olsa “evet”i aldım! Toplanın, Kamboçya’ya gidiyoruz – önce Tayvan’da bir kaç gün geçirdikten sonra! 🙂

KASIM – BÜYÜK EKONOMİK DURGUNLUK

Bütün yaz o kıta senin bu ülke benim gezdikten sonra bol bol evde kalıp ekonomi yapma zamanıdır Kasım ayı bizler için. 🙂

ARALIK – YILBAŞI..?

Yıllık izin, bütçe, gidilecek ülkede hayat pahalılığı ve bizim halet-i ruhiyemiz gibi etmenleri göz önüne alınca en erken 2017 Ekim ayı gibi karar verebileceğimiz bir yeni yıl planımız neden olmasın? 🙂

Sizlerin 2017 irili ufaklı seyahat planları nelerdir dostlar? Mutlaka yorum bırakın, bekliyorum! 🙂